Televizyonculuklarıyla, habercilikleriyle tanıdığımız üç ünlü ismin atv'de futbol tartışması, tuttukları takımları kıyasıya savunmaları ilgi çekti. Zaman zaman hararetlenen 'üç büyüklerin' futbol muhabbeti, rating rekorları kırdı

FATİH TERİM POLEMİĞİ
İzlenme rekoru kıran programda hayli ilginç diyaloglar yaşandı... Bunlardan bazıları şöyleydi:

Faik Çetiner: Fenerbahçe, Fatih Terim'i teknik direktör olarak düşünüyor mu? Yani yine bir teklif götürecek mi?

Uğur Dündar: Büyük takımlar konjonktürel olarak böyle sıkıntılar yaşayabiliyor. Dortmund maçlarından sonra Fatih Hoca'ya Selim (Soydan) Bey tekrar teklif götürecek. Ancak şu ara Fatih Terim'e çok yükleniliyor. Galatasaray ve Fatih Terim'i değerlendirirken her şeyi Fatih Terim'e yüklemek hem Fatih Terim için haksızlık hem de Türk futbolu için soru işareti olur. Biz Fatih Terim'e teklif götüreceğiz. Ancak ben Fenerbahçe'ye Terim'den daha iyi bir teknik direktörün gelmesini istiyorum. Böyle olmalı ki aralarında bir rekabet olsun ve Türk futbolu da böylelikle gelişebilsin. Ben ille de Fatih Terim'i alalım düşüncesine karşıyım. Yeni Fatih Terim'ler yaratmalıyız. Ya da iyi bir hoca alarak rekabet ortamı yaratmalıyız. Yoksa Fatih Terim'e kimse hayır demez. Onun gibi futbol filozofu olmuş bir kişiye her kulüpte ihtiyaç vardır. Ancak benim demek istediğim kendi teknik adamımızı yetiştirmek ya da bulmaktır.

Uğur Dündar Galatasaray'ın başarısının konjonktürel olduğunu programın başında sık sık tekrarlayarak, "Her takım belli dönemlerde önemli başarılara imza atmışlardır. Ya da tarihlerinin en kötü dönemlerini yaşamışlardır. Örneğin Real Madrid sezon başında küme düşme hattına kadar geriledi. Ancak şimdi lideri zorluyor. Bu yüzden Galatasaray'ın da başarısı konjonktüreldir" dedi.

Uğur Dündar'ın sözlerine Ali Kırca'dan yanıt geldi: "Galatasaray'ın başarısını dönemin şartlarından kaynaklanan bir başarı olarak görmüyorum. Kesinlikle konjonktürel değildir. Kurumsal bir başarıdır."

Kırca'nın sözleri üzerine tartışma şöyle devam etti:

Uğur Dündar: Galatasaray daha kurumsallaşmadı, yani halka açılmadı ki Ali.

Ali Kırca: Ben kurumsallaşmadan takım içindeki ruhu ve görev paylaşımını ifade ediyorum. Zaten Fatih Terim'in gelmesiyle bir sistem oturdu. Bunun sonucunda da alt yapıdan 7 futbolcu geldi. Bu durum kurumsal bir yapıyı gösterir. Galatasaray'ın halka açılma ve şirketleşme planlarını ben de biliyorum.

YILMAZ DA KATILDI
"Konjonktürel başarı" ve "kurumlaşma" tartışmaları sürerken tartışmaya telefonla ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da katıldı. Yılmaz, Galatasaray'ın başarısının konjonktürel olmadığını söyleyerek Ali Kırca'nın düşüncesine ortak oldu. Uğur Dündar hemen yanıtı verdi: "Sayın Yılmaz olaya Galatasaray gözlüğü ile bakıyor."

Programa yine telefonla katılan eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Fenerbahçeli yönetici Uğur Dündar'dan gençlere önem vermelerini istedi. Bir süre önce Fenerbahçe'yi bıraktığı yönünde basında haberler çıktığını belirten Evren; kendisini bir Beşiktaşlı taraftardan aldığı mektubun vazgeçirdiğini söyledi. Evren şöyle devam etti: "Takım kötü sonuçlar alıyordu. Ben de artık Fenerbahçe'yi tutmayacağımı söyledim. Sonra bir Beşiktaşlı'dan mektup aldım. Bana bir komutan ordusu yenilirken; savaşı bırakıp kaçabilir mi diye soru sormuş. O mektuptan sonra düşüncem değişti. Bugün de Fenerbahçeli'yim."

Ali Kırca'nın son sürprizi ise, programın sonunda ısrarlara dayanamayarak "Çökertme"yi söylemesi oldu. 'Bizim Stadyum' keyifle bitti.

Alper URUŞ - Öge DEMİRKAN - Deniz ŞENELT

NASIL TARAFTAR OLDULAR?
Ali Kırca: Beni Metin Oktay GS'li yaptı

-Ben Metin Oktay'ın etkisiyle Galtasaraylı oldum. Ama bence burada önemli olan Galatasaraylı olmaktan önce insan olmak. Ben Kadıköy'de Fenerli arkadaşlarımla Fenerbahçe'nin antrenmanlarına giderdim. En büyük hayalim Can Bartu'nun bir gün Galatasaray forması giymesiydi. Aynı şekilde arkadaşımın hayali de Metin Oktay'ın Fener forması giymesiydi. Bu olay jübilelerinde oldu. Futbolda bu olması gerekir; o yüzden ben Fenerbahçe'den Fatih Terim'e teknik direktör olma teklifinin gelmesini çok önemli buluyor ve mutlu oluyorum.

Reha Muhtar: Rüzgara karşı geldim

- Benim bütün ailem, sülalem Fenerbahçeliydi. Çevremdeki arkadaşlarımsa Galatasaraylı. Ailem Fenerbahçeli, çevrem Galatasaraylı olunca her iki taraf da benim kendi takımlarını tutmam için mücadele ediyordu. Yani rüzgar çok fena esiyordu. Ben de ayakta kalabilmek için Beşiktaşlı oldum. Beşiktaşlı olmak zordur; zor olduğu için de güzeldir.

Uğur Dündar: Çanakkale şehitleri etkiledi

-Babam polis olduğu için çocukluk yıllarım Çanakkale'de geçti. O zamanlar radyodan maçları dinlerdik. Babam koyu Fenerbahçeli'ydi. Çanakkale Şehitliği'ne bakarak, bana Fenerbahçe'de oynayan pek çok futbolcunun Çanakkale'de şehit olduğunu anlatırdı. Fenerbahçeli olmam bu dönemlere rastlar.

YAYINA YANSIMAYAN AYRINTILAR
*Programda her konuğun önüne taraftarı olduğu takımın renklerinden oluşan çiçek buketi kondu. Ancak lacivert çiçek bulunamadığı için Fenerbahçe'nin renkleri sarı ve mor gibiydi. Ali Kırca ve Reha Muhtar fırsatı kaçırmadı. Uğur Dündar'a dönüp, "Antep maçı sonrası Fenerbahçe'nin laciverti mora dönmüş, morarmış" diye takıldılar.

*Beşiktaşlı Reha Muhtar, programa çıkarken pek rahat değildi! "Deplasmana geldim, durumum kötü" diyen Muhtar, "Burada Ali ve Faik ATV'li. Uğur da F.Bahçeli. Bu kötü deplasmanı az zayiatla atlatırsam, ilerde daha başarılı olurum" espirisini yaptı. Ali Kırca da karşı espriyi patlatmadan edemedi: "Kameramanlardan çok Beşiktaşlı var. Sana destek olurlar..."

*Ali Kırca stüdyoya bir çanta ile geldi. Uğur Dündar ve Reha Muhtar çantanın içindekileri merak edip içinde ne olduğunu sordular. Kırca da onlara "Programa belgeler ile geldim. Çok önemli dosyalar var. Bunları kamuoyuna duyuracağım" diye espri yaptı. Kırca, programın ilerleyen saatlerinde zaman zaman "Bir dakika belgeleri var" diyerek çantasına uzandı.

*Yılların televizyoncusu Uğur Dündar, aktüel kameralar sohbet sırasında çekim yaparken, "Sonunda sizin aranıza girdim. Sayenizde ben de şöhret olacağım" dedi. Bu sözler gülüşmelere neden oldu.

*Üç ünlü televizyoncu, sezon sonunda bir araya gelmek için sözleşti. ATV'nin Bizim Stadyum programına katılmaktan mutluluk duyduklarını ve büyük keyif aldıklarını söylediler. Ali Kırca, yeniden buluşma sözü üzerine, "Yani Galatasaray'ın şampiyonluğunu kutlayacaksınız. Sakın sözünüzden caymayın. Çünkü o kutlama programı olacak" diyerek takımının şampiyonluğundan emin göründü.

*Davetliler frambuazlı, kırmızı-beyaz pasta da yedi. Reha Muhtar, "Pastanın milli takım renklerini taşıması, bizi milli takım bayrağı altında topluyor. Artık bu saatten sonra takım sohbeti yapmayalım" diyerek son noktayı koydu.

SPOR SERVİSİ