İnanır mısınız, bazen gelen e-mailleri okurken içinde şikayet olmasına rağmen, içimde bir sevinç oluşuyor. Sözü ters anladığımdan falan değil sırf yollanan yerin adresi hoşuma gittiğinden... İnternet denen nesne ülkemize geleli daha üç-beş gün olduğu halde, köylerde bile kullanılmaya başlandığını gördüğümde içimi bir sevinç kaplıyor. Ve "Biz adam olmayız" diyenlere verilecek en büyük cevabım da bu oluyor.
Düşünün siz, bundan 10 sene evvel Erzurum'un Uzundere İlçesi, Çamlıyamaç Köyünden beni arayacak vatandaş ne yapabilirdi... Mektup yazsa 1 ayda ancak gelir, telgraf çekmek istese, kaza merkezine gitmesi lazım. Telefon ise, akla bile gelmeyecek iletişim aracıydı o zaman... Çünkü o manyetolu telefonlar dahi ancak jandarma karakollarında vardı. Vatandaş için ulaşılması çok güç bir aletti... Ama şimdi öyle mi... Özellikle iletişimde fersah fersah ileriyiz ve görüldüğü gibi, köylü vatandaşın gerektiğinde bilgisayarının başına geçiyor ve bana e-mail atabiliyor. Dolayısıyla da şikayetlerini bizlere ulaştırabiliyor. İşte sevincim bundan dolayı...
Şimdi gelelim Çamlıyamaç köylülerinin isteklerine; Burada tarihi bir eser olan Öşvank Kilisesi varmış. Ama bu tarihi yer Kültür Bakanlığı'na defalarca müracaat edildiği halde kaç senedir onarılmıyormuş ve şu andaki durumu ha yıkıldı, ha yıkılacak şeklinde imiş... Yurdun bu ücra köşesine kiliseyi görmek için gelen turistlere de tabii ki mahcup oluyoruz diyorlar. Batı illerimizde olduğu gibi buraya da aynı özenin gösterilmesini diliyorlar. Bir de köy yolunun asfalt yapılması işi var ki, o da ayrı bir konu... İhale edilmiş, asfalt dökülmüş ama ne asfalt, evlere şenlik!... Döküldüğünün ilk ayı mıcırlar darmadağın olmuş, her geçen araba taşları bir kenara savurmuş ve eski haline dönmüş. Çünkü asfaltı döken müteahhit zifti az koymuş, yani çalmış...
Önce Erzurum Valisi'nden bu konuya el atmasını rica edeceğim. Eğer onun halledemeyeceği bir konu ise, bana söylesin ben daha yüksek mercilere ulaşmasını sağlarım.