kapat

03.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SEDAT SERTOĞLU(ssertoglu@sabah.com.tr )


Cevap geliyor

Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu aradı.. İki gün önce bu sütunda kendisine sorduğumuz sorulara ilişkin cevapların hazırlanmakta olduğunu ve bana gönderileceğini söyledi.

Bakan'a bu hassasiyeti ve uygar davranışı nedeniyle çok teşekkür ettim ve bir de beklentimi söyledim..

"Sayın Bakan, cevabı hazırlayan arkadaşlarınızın, bana doğruları söylemelerini temin etmenizi rica ediyorum.. Doğruları söylemezlerse, biz söylemeye devam edeceğiz" dedim..

Çakmakoğlu şu cevabı verdi:

"Benim arkadaşlarım daima doğruları söyleyecektir.. Doğruları söylemezlerse, onlar hakkında da gereken yasal işlem yapılır. Bundan hiçbir endişeniz olmasın.."

Şimdi cevapları bekliyoruz.. Elimize ulaştığı anda da sizlere duyuracağız..

Bakalım Savunma Sanayi Müsteşarı'nın görevden alınması ve 50-50 ve 45 olarak üç partide alımı hedeflenen birkaç milyar dolarlık saldırı helikopteri ihalesinde bize ulaşan bazı usulsüzlükler yapılmış mı, yapılmamış mı hep beraber göreceğiz..

Çifte standart
Şimdi dönelim ve Pinochet ile Haider'a bakıp, iğneyi de kendimize batıralım..

İngiltere, kendisini doğrudan ilgilendirmeyen bir konuda Pinochet'yi ev hapsine aldığı zaman alkışladık..

Avusturyalı faşist lider Haider'a, AB ülkelerinin ve ABD'nin verdiği tepkiyi de alkışladık.. Bu tepki sayesinde Haider partisinin başından uzaklaşınca "İşte globalleşme budur. Ortak tepki Haider'i parti liderliğinden bile uzaklaştırdı" dedik.. Ayrıca bu isme Türkiye de tepki göstermişti..

Peki, biz başka ülkelerin içişlerine karışırken, globalleşme gereği bu hakkı kendimizde görürken, başkalarının bizim içişlerimiz hakkında fikir beyan etmelerine niye kızıyor, niye babalı Arap gibi homurdanıyoruz?

Bu gerçeği değişteremeyiz ki..

Rusların Çeçenistan'da yaptıklarını eleştirmek bir haksa, başkalarının da bizdeki yanlışları eleştirmeye hakları olmalı..

Onlar gelip Leyla Zana'yı görmek isteyebilirler.. Biz de kalkıp çeşitli ülkelerde hapiste olan Türkleri görmeyi isteme hakkına sahibiz.. O ülkelerin cezaevi şartlarını inceleme hakkımız var.. Almanya'nın vatandaşlık yasasını eleştirmeyi bir hak olarak görüyoruz.. Doğrudur, hakkımızdır.. Ama çifte standart görüntüsü vermeyelim..

Yani, bir başka ülkede terör yapan bir grubu alkışlayıp, kendi ülkemizde terör yapanları kınamak iş değildir.. Terör, her yerde terördür..

Bakın Meclis komisyonu karakola gitti ve falakayı alıp Meclis'e getirdi.. Kötü mü oldu? Yoo.. Bir de düşünün ki, yabancılar tesadüfen o karakola gidip bunu görselerdi ne olacaktı?

Kendi kendimizle hesaplaşmadan, kendi kendimizi aldatmayı bırakmadan, bu globalleşme denilen olayın içindeki tam yerimizi alabilmemiz mümkün değil.. Yıllardır aralarına katılmak istediğimiz uygar dünya milletlerinin içine giremeyiz bu kafa ile..

Dünyanın nereden nereye gittiğini iyi görmemiz lazım.. Ortak para kullanımını ortak neler izleyebilir.. Ortak bayrak mı? Sınırların tamamen kalktığı ortak dev bir ulus mu? Bunların olmayacağını nereden bilebiliriz ki..

Konuşan bir Türkiye masalının gerçek olmasını, herkesin düşüncesini rahatça paylaşabildiği, söyleyebildiği, yazabildiği bir Türkiye bekliyoruz yıllardır.. Artık daha fazla beklemeyelim ve yanlışlar va ayıplarımızı, bari bu çağda sırtımızdan atıp, hep birlikte omuz omuza Avrupa'ya yürüyelim..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır