kapat

03.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Refah'lı Ceylan'ın cezaevi anıları
Ceylan, suçunu açıklamak istemediği koğuş arkadaşı ile geçirdiği 4 ay 26 günden sonra şimdi de 2,5 yılın geçmesini bekliyor. Sonra, yeniden "arenaya" dönecek.

KAPATILAN RP'nin "hırçın" ismi Ankara eski Milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan, 146 günlük cezaevi macerasını tamamlayarak özgürlüğüne kavuştu. Çubuk Cezaevi'nden çıkan ve "mapusluk" günlerini SABAH'a anlatan Ceylan, "Siyasi yasağım bittikten sonra yeniden politikaya döneceğim" dedi.

Onu özellikle Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın hemen arkasında görürdük, aktif politika yaptığı zamanlar. Erbakan'ın çekilen her fotoğrafında Ceylan'ı da bulmak mümkündü. Sesi güzel olduğu için mevlit okur, iyi vaaz da verirdi. Cemaata yaptığı konuşmaların kasetleri de sık sık televizyon programlarına konu olur, her zaman gündemde kalırdı. Türban yasağına karşı sert çıkışları ise onu iyice ön plana çıkarmıştı.

2,5 YIL SUSACAK
Önce Anayasa Mahkemesi kararında Refah Partisi'nin kapatılmasına neden olan milletvekillerinden biri olarak gösterildi ve beş yıllık siyasi yasaklılar listesindeki isimlerden biri oldu. Refah Partisi döneminde yaptığı açıklamalar nedeniyle yargılandığı davada hapis cezasına mahkum oldu.

Cezasını Çubuk Cezaevi'nde çekti. Önceki gün cezaevinden çıktı ve evine döndü. Ama geçmişin o her fırsatta konuşan siyasetçisi değil şimdi. Ağzını bıçak açmıyor. Konuşmuyor. Sözlerini fıkralarla, esprilerle, örneklerle ifade ediyor. Yasak süresinin kalan 2.5 yıl içinde de böyle yaşayacak. Siyasi yasak biter bitmez meydanlara çıkacak.

Şimdi annesi, eşi ve üç çocuğu ile birlikte bir ay sürecek bir tatile hazırlanıyor. Sonra da "şükür" için hacca gidecek.

HAPİSHANE GÜNLERİ
Ankara Çubuk Cezaevi'ne girer girmez eline Hazreti Yusuf'un kitabını almış. Hazreti Yusuf'u bir kez daha okuyarak başlamış mapusluk hayatı. Bol bol namaz kılmış, dua etmiş ve çalışmış. Mahkumların yanık Ankara türkülerine eşlik etmiş zaman zaman da. Yanındaki adli suçlu mahkum arkadaşı ile paylaşmış 4 ay 26 günlük süreyi. Mahkum arkadaşı hırsız da değil, katil de. Suçunu gizli tutuyor. "Zaten katil ve hırsız ile arkadaş olamayız" diyerek arkadaşının masumiyetini de anlatmak istiyor.

Tam 2 kitap yazmış, 97 de kitap okumuş hapishanede kaldığı süre içinde. "Bu bir rekordur" diyor. Bilgilerine bilgi kattığını, kitapla kuşandığını, kalemle bütünleştiğini söylüyor.

Okudukları arasında en etkilendikleri İş Bankası yayınlarından "100 Yılın Sonu". Sabah yayınlarından "100 Yılın Konuşmaları". Her siyasetçinin okuması gerektiğini söylüyor. Kissinger'in "Diplomasi"sini de tavsiye ediyor. 998 sayfalık bu kitabı bir günde okumuş.

Rauf Orbay'ın siyasi hatırasını da etkilenerek okumuş. İş Bankası'ndan Ali Fethi Okyar'ın anıları ile Demirel hikayesinin anlatıldığı Sadettin Bilgiç'in hatıralarını, Mehmet Turgut'un Siyasetten Portreleri ve Siyasetten Sahneleri isimli kitaplarını bir solukta bitirmiş.

"BİR YOL HARİTASI"
İlk yazdığı kitap "Birenus'un Kılıcı". Kendisine göre hak, hukuk ve adaletten söz ediyor kitabında. Kitap "Vacriktüs" diyerek bitiyor. Yani "Yazıklar olsun mağlup olanlara" veya "Yazıklar olsun elinden hiç bir şey gelmeyenlere"; kendisini tarif ediyor bir başka ifadeyle.

İkinci yazdığı kitabın ismi ise "Bir Yol Haritası". İnsanın yanlışlıklardan hareketle doğruluklara gidişi. Hasan Cemal'in "Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım" isimli kitabının bir başka örneği. Demek ki bazı pişmanlıklar da oluşmuş Hasan Hüseyin Ceylan'da..

Kızgınlıkları ve kırıgınlıkları da yok değil ama duygularını şöyle anlatıyor:

"Rabia Hatun teorisinden hareket ediyorum. Gönlüm sevgi ile o kadar dolu ki orada düşmanlık beslemeye bile yer kalmadı. Kırgınlık ise en hafif duygu. Gözaltına alınmalarım dışında ilk kez bir cezaevi yaşantım oldu. Oradaki insanlar da bizim vatandaşlarımız. Kader mahkumları. Dertleştik. Konuştuk. Paylaştık. Ziyaretçilerimiz geldi. Günlük gazeteleri okudum, hemen hemen tümünü. Siyaseti de ülkemizin durumunu da yakınen izledim."

Ziyaretçisi çok olmuş ama Necmettin Erbakan cezaevi ziyareti yapmadığı için gelmemiş...

Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan için ise görüşlerinde iltifat var:

"Recai Bey bizim büyüğümüzdür. Herkesin amcasıdır o. Pamuk gibi insandır. Bilerek, isteyerek asla hata yapmaz. Ona sahip çıkmak her dostun görevidir. Sizin de."


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır