kapat

20.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CENGİZ ÇANDAR(ccandar@sabah.com.tr )


Ecevit'in Demirel'ine dair

Türkiye'de mutlak destek hakkeden veya mutlak karşıt olmayı gerektiren ne bir siyasi parti ve ne de siyasi şahsiyet görmüyoruz.

Buna karşılık, "vazgeçilmez ölçülerimiz" var. Ülkede iç barış; toplumun çoğulcu yapısının korunması ve güvence altına alınması; farklı kimliklere birlik içinde saygı; Türkiye'nin 21. yüzyılın başdöndürücü temposuna ayak uydurmasına ve bir refah toplumu olabilmesine imkân sağlayacak hızda ve çapta değişiklik geçirmesinin gereği... Türkiye'nin; tarihine, coğrafyasına, kimliğine, halkının mayasına ve kültürüne uygun biçimde Balkanlar ve Kafkasya'daki özellikle Müslüman milletlerin uluslararası plânda haklarının savunucusu olması...

Her siyasi partiyi ve her siyasi şahsiyete uyguladığımız ölçüler de bunlar zaten. Bunlara uydukları anda "geçer not" alırlar; bunları ihlâl ettikleri noktalarda "kulaklarını çekeriz"...

Mevcutların hiçbir tanesi, yüzyıllara iz bırakacak büyük işleri becermediği için, ağzımız açık hayran nazarlarla herhangi bir tanesini seyredecek halimiz de yok.

Ve mevcutların bu bakımdan en az imrenilecek olanlarının başında herhalde Süleyman Demirel geliyor. 35 yıldır Türk siyaset sahnesinde. Türkiye'yi dünyanın en önemli ülkeleri arasında saymaya ve görmeye bayılıyoruz. Ve bu Türkiye, 21. yüzyıla Demirel'in Cumhurbaşkanlığında girdi. 21. yüzyıla girişin eşiğinde, 20. yüzyılı değerlendiren, yüzyıla damgasını vurmuş insanların listesini yapan nice yayın çıktı. Bunların hiçbirinde, tek bir yerde dahi Süleyman Demirel ismine raslamadım.

Türkiye için "en ağır tarih” bagaj" oluşturan "sivil politikacı" Süleyman Demirel, halâ Cumhurbaşkanlığının uzatılması için "koy yan cebime" tavrı içinde.

Asıl üzerinde durulması gereken ise, Ecevit'in tavrı. Eğer Ecevit, bir "ince siyasi oyun" oynamıyor ise, sırf Demirel'in Cumhurbaşkanlığına devamı için anayasa değişikliği zorlayacak anlamsız işlerin peşinde demektir.

Bu gayretin sonuç alacağı pek kuşkulu; fakat asla kabule şayan olmayan Ecevit'in bu gayretinin gerekçesi. Şöyle diyor:

"Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunlu bölgede adeta "ortak manev” lider" konumuna geldi. Bu, Türkiye'ye de, bölgemize de çok büyük olanaklar sağlıyor. Onun için, birkaç yıl daha Süleyman Demirel'in görevde kalmasında yarar görüyorum..."

Türkiye'nin içinde bulunduğu "sorunlu bölge"de yani "Balkanlar-Kafkasya-Orta Asya ekseni"nde (Ortadoğu olamaz, zira orada Demirel'in esamesi okunmuyor) Demirel'in "ortak manev” lider" konumuna geldiği, Ecevit'in doğru olmayan bir zannı. Bu eksende, Türkiye, "jeopolitik konumu" ve devlet tecrübesi itibarıyla ve en önemlisi Amerika ile özel bağları, hele şimdi bir de "Avrupa Birliği'ne aday statüsü" sayesinde bir "cazibe merkezi" durumundadır. Olan budur; olan Demirel'den ziyade Türkiye ile ilgilidir.

Demirel, tersine, 21. yüzyılda devamı mümkün olmayan bu eksendeki "statüko"yu temsil etmektedir. O yüzden, bütün "özel dostları", demokratik sicilleri hiç olmayan, ya da berbat olan "tek lider" tipleridir. Özbekistan diktatörü İslam Kerimov'dan, Azerbaycan'ın istikbali olmayan "güçlü adamı" Haydar Aliyev'e, ölümüyle Hırvatistan'ın demokratikleşme şansını arttıran Hırvatistan'ın "milliyetçi otokrat"ı, Franjo Tudjman'a kadar...

Demirel'in neyin ne kadar "manev” lideri" olduğu, Franjo Tudjman'ın cenazesine koşan tek Cumhurbaşkanı olması ve Tudjman'ın ölümünden sonra yapılan seçimleri Hırvatistan'da Tudjman'ın en ateşli muhaliflerinin kazanmasından bellidir. Önüne gelen, bize, "Sizin Cumhurbaşkanınızın Tudjman'ın cenazesinde ne işi vardı" sorusunu yöneltti.

Tek istisna, Gürcistan Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze'dir. Kimse kendini aldatmasın; Şevardnadze, Demirel'den çok daha tanınmış ve uluslararası plânda çok daha ağırlığı ve saygınlığı olan bir devlet adamıdır.

21. yüzyılın ilk on yılında Balkanlar-Kafkasya-Orta Asya ekseninde de önemli değişiklikler olacak. 10 yıl öncesini hatırlamak bile, buralarada nelerin olabileceğini anlamaya yeterli. Demirel'in ahbaplarından kimse ortada kalmayacak. Biz niye Demirel'e rehin kalalım Sayın Bülent Ecevit?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır