AMANSIZ MÜCADELE
Kumar, parayla çalışan makineler, parayla çalışan müzik kutuları, uyuşturucu ve para aklama işlerinde kullanılan pizza salonları, kadın ticareti, haraç, kaçakçılık, kalpazanlık, nakliye, restoran malzemesi, çamaşır yıkama servisleri, restoranlar, gece kulüpleri, işçi sendikaları, çöp kaldırma, konfeksiyon, hazır beton, spor... Bu birbirinden alakasız yasal ya da yasal olmayan iş kolları ABD'yi yeraltından yöneten mafyanın nasıl ahtapot gibi, para getiren her harekete sarıldığını, bunun için hiç tereddüt etmeden adam öldürdüğünü, politikacı, hukukçu, polis satın aldığını gösteriyor. "Organize Suç A.Ş"de özellikle içki yasağının hüküm sürdüğü 1920'li yıllarda mafyanın birbiriyle amansız mücadelesini soluk soluğa okuyacaksınız...

HABER MERKEZİ
BAR FEDAİLİĞİNDEN MAFYANIN BAŞINA
1899'DA işçi bir İtalyan göçmen ailesinin çocuğu olarak Brooklyn'nde doğan Al Capone, ilkokulu bile bitirememişti. Beyzbol oyuncusu olamayınca bilardo salonlarında bar fedaisi olarak takılmaya başladı. 19 yaşındayken yanlış bir adamla kavgaya girdi. Karşısındaki denizci bıçağını çekip Al'ın sol yanağını kaşının kenarından çenesine kadar yardı. Bu yara izinin üzerinde hiç sakal bitmedi. Capone görünüşüne çok düşkün olduğu için günde üç dört kere tıraş olur, ya da yüzüne ten rengi pudra sürerdi.

Eğer kiralık katil Johny Torrio ile tanışmasaydı belki de sokaklardan kurtulamayacaktı. Capone yükselmek için hiç kimseye acımadı. Milyon dolarla hükmeden, emrinde 500'ün üzerinde tetikçisi olan Capone, işlediği ve emrini verdiği yüzlerce cinayete rağmen cezaevine "vergi suçu"ndan girdi. 11 yıl hapise mahkum oldu. Alcatraz Cezaevi'nde

7 yıl 16 ay yattı. Hapisten çıktığında ruhen bitmişti. Hastalıklar peşini bırakmadı.

25 Ocak 1947'de öldü.