


Bilimsel kehânet
Hani nerde?
14-17 Aralık arası, büyük bir deprem olacaktı Marmarada...
Hükümet bizi ciddi ciddi uyarmıştı...
Sonra da Allah İstanbulumuzu korusun diyerek kaderciliğe sığınmıştı.
Liderlerden biri, daha da ileri gitmiş... Özel sohbetlerde 17 Aralık'a 2 gün de kendi gönlünden eklemiş... Eşe dosta demiş ki:
- Tehlike 17'sinde bitmiyor... Kritik 2 gün daha var...
Depremin bile dedikodusuna bayılıyorlar.
Duyum üzerine süre biçiyorlar.
Neyse... bugün ayın 19'u...
Var mı ekleyeceğiniz yeni bir süre? Hurafelerden ne haber?
Bunu irtica yanlısı birileri söylese, mazur göreceğiz ama irticayı önleme şampiyonları da mürteci gibi konuşuyor.
*
Hal böyle olunca, Apo'nun İmralı'dan sesi duyuldu:
- Alın beni bu Ada'dan.
Normal...
Aylardır Adaların yanıbaşındaki bir fay hattından bahsediliyor.
Büyük bir depremin kaçınılmaz olduğu vurgulanıyor...
Halk, Adaları boşaltıyor. Ama gözümüz gibi baktığımız Apo, halâ İmralı'da oturuyor.
Hükümet bile Litvanya kaynaklı bilimsel bir kehânet'e dayanarak "Marmara sallanacak. 14-17 Aralık'a dikkat" diye tarih verebiliyorsa, duyum meraklısı bir destekçi de buna 2 gün daha ek süre tanıyabiliyorsa, Apo elbette ki soracak:
- Niçin beni halâ İmralı Adası'nda tutuyorsunuz?
*
Sadece İmralı mı?
Kadıköy sahillerinin de, özellikle Pendik, Kartal civarının da depremden çok etkileneceğini davul zurnayla ilân ettik.
Öyleyse Kartal Cezaevi'ndekiler de tehlikede...
Nasıl olacak bu iş?
Türkiye'nin en ünlü mahkmları, Kartal Cezaevi'nde ikâmet ediyor.
Onların da Apo kadar hayat garantisi isteme hakları yok mu?
Bir gün, sahiden deprem mukadderse, ilk vurgunu sahiden İmralı ve Kartal sahilleri yiyecekse, onları orda tutanlar, büyük bir sorumlulukla karşı karşıya kalmayacak mı?
- Efendim, biz idam'a karşıyız ama depremin sonuçlarına açığız.
Öyle mi?
*
Neyse.
Litvanya kaynaklı son bilimsel kehanet'in süresi bitti.
Gerçi 30 yıl'a kadar, mutlaka bir deprem olacak ama gün ve saat veren yeni kâhinler çıkmadığı müddetçe, biz de Ankara gibi düşünüyoruz:
- Allah İstanbulumuzu korusun...
Yoo... Sadece İstanbul olur mu? Allah bütün Türkiye'yi korusun.
Konumuz fay hattı olduğuna göre, Tekirdağ Cezaevi'ndeki mahkumların bile hayat garantisi, İmralı'daki Apo'dan ne kadar farklı olabilir?