kapat

15.12.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
microbanner
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


Biraz iyimser olalım!

Önce bir şaka! Kötümser dermiş ki: "Her şey berbat. İşler bundan daha kötü gidemez!"

İyimser cevap verirmiş: "Hayır, hayır! Her şey daha da kötü gidebilir. Umudunu yitirme."

Sözünü ettiğim, böyle bir iyimserlik değil elbette.

***

Son yıllarda içinde yaşadığımız umutsuzluk cehennemini düşündükçe, bu halkın direnme gücüne bir kez daha hayranlık duyuyorum.

Bu kadar felaket, zorluk, sıkıntı karşısında kim bizim kadar dayanabilirdi, bilemiyorum.

15 yıldır akan kanı düşünün.

On binlerce insanın canına mal olan bu kanlı dönem hem yaşama gücümüze darbe vurdu, hem ekonomimize.

Ama yıkılmadık.

Bu kanlı savaş, kentlerimizde bir Türk-Kürt ayrımına yol açmadı.

Binlerce yıllık uyumun gereği olarak yine kız alıp verildi, yine birlikte çalışıldı ve kimse kimsenin kökenini merak etmedi.

Halkın bilgeliği olmasa bu işin üstesinden gelmek kolay değildi doğrusu.

***

Susurluk kazası "Açtırma kutuyu-söyletme kötüyü" diyenleri birer birer gün ışığına çıkardı.

Ne rezaletler, ne pislikler, ne cinayetler!

Bir parça aydınlık için hep beraber sokaklara döküldük.

Şimdilik sonuç almamış görünüyoruz ama bu eylem, sivil toplum bilincimizi güçlendirdi.

Aydınlık insanların varlığını vurguladı.

***

Ekonomik sıkıntı yıllardır peşimizi bırakmadı. Halk olarak iki yakamızı bir araya getiremedik.

Ama direndik. Umutsuzluğa teslim olmadık.

Arkasından gelen deprem belimizi kırdı, temel direğimizi çökertti.

İnanılmaz acılar çektik ve hâlâ çekmeye devam ediyoruz.

Her gün yeni bir deprem beklentisi içinde sinirlerimiz bozuldu. Yatak odamızı düşman gibi görür olduk.

***

Ve bütün bu sıkıntılar sırasında, geleceğe kapkara gözlüklerle baktık.

Deprem mutlaka gelecekti, bizden adam olmazdı, Türkiye duvara toslayacaktı vs.

Kassandra gibi ağzımızı açmıştık ve hergün bir felaket tahmininde bulunuyorduk.

Diyorum ki artık bundan vazgeçelim.

Eksilerimizin yanında artılarımızı görelim biraz da.

Türkiye'nin geleceğine umutla bakalım.

Bugün yaşam biçimine ve demokrasisine imrendiğimiz ülkelerin hepsi yarım asır önce kan revan içindeydi.

Biz köklü, umur görmüş, harplerle acılarla olgunlaşmış bir halkız.

Bu azgelişmişlik çemberini de kırarız elbette.

Yeter ki kendimize biraz daha güven, biraz daha umut, biraz daha aydınlık...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır