kapat

15.12.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
microbanner
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Bu kirle olmaz

Bir arkadaşım, baba yurdu olan Sivas'taki köyünden İstanbul'a ilk kez gelen amcasının oğluna ne yaptı biliyor musunuz?

Gezdirmek bahanesiyle saunaya götürdü, Akmerkez'de giydirdi, evine sonra götürdü.

Avrupa Birliği de bize aynı şeyleri yapacak..

Eğer gerçekten girmek istiyorsak yeni evin şartlarına razı olacağız.

Birinci şart da, insan haklarına saygı zemininin olmazsa olmaz koşulu olarak tepeden tırnağa temizlenmek..

Türkiye'nin yıkanması lâzım..

Siyaset başaramadı bu işi. Çünkü kirliliğin tarafıdır. Temizlik ancak bağımsız yargı yoluyla olabilir. İtalya örnektir.

Alaattin Çakıcı'nın Türkiye'ye getirilmesi de bu iş için bulunmaz fırsattır.

Ama Çakıcı gelir gelmez poliste hiç sorgulanmadan cezaevine kapatıldı. Fransa'ya iade şartı olarak verilen söz nedeniyle iki "hafif" suçtan yargılanacak ve büyük ihtimalle bir kaç ay sonra serbest bırakılacak.

Çünkü bizde idam cezası var. O nedenle idamlık suçlarının hesabını vermeyecek.

Böyle adalet olur mu?

Çakıcı alelâde bir suçlu değil.

O konuşmadıkça, hesap vermediği sürece devlet ve sistem temizlenemez.

Hukuk eğer, Türkiye'yi Avrupa kalitesine yükseltecek arınmanın yolunu açmayacaksa, toplumun ve ülke yarınlarının talep ettiği adaleti sağlamayacaksa ne işe yarar?

Çakıcı, devlet içindeki ilişkileri telefon kayıtlarıyla kanıtlanmış, Türkbank, Civangate rezaletleriyle tefeci Malki, mafya babası Ağansoy ve eski eşi Uğur Kılıç cinayetlerinin perde arkasındaki ismidir.

Resmi ihaleleri etkilemiş, bakan ve hükümet düşürmüş, MİT'in başına adam dayatacak bir güç haline gelmiş biridir..

Çakıcı'ya, taşıdığı kırmızı pasaportu kimden aldığını bile soramayacaksa bu devlet nasıl temizlenecek?

Temizlenemezse Avrupa'ya nasıl girecek?

İdam cezasını kaldırmamak, egemenlik adına dünyaya meydan okumak değildir.

İdam cezası sadece bir işe yarıyor:

Geleceğimizi ipe çekiyor!

Sıfır risk!

Ecevit dün, deprem ihbarı yapan dünyanın ilk ve tek başbakanı oldu.

Litvanya'dan "İstanbul'da 14-17 Aralık tarihleri arasında deprem olacağı" bilgisi gelmiş.

Ecevit dün gazeteciler sorunca haberi açıkladı ve "Vatandaşların her ihtimale hazırlıklı olmalarına gerek var" dedi.

Vatandaş, İstanbul'dan kaçsın mı?

Depremi bu kadar önceden belirleyecek teknoloji olmadığı biliniyor. En ileri aletler ancak 15 saniye önce haber verebiliyor.

Ecevit bunu bile bile niçin paniğe sebep olacak bir açıklama yaptı?

Bu, mutlaka halkla paylaşılmayı gerektirecek bir bilgi değil. Çünkü bilim ihbarın doğru olabileceğini kabul etmiyor. O zaman?.

Başbakan "milyonda bir bile olsa risk almayayım" dedi. Bizce yanlış yaptı.

Çünkü sıfır riskli sorumluluk olmaz.

Ona sorumsuzluk denir!

Engizisyon

"Altı okka" oyunu oynarken bir arkadaşlarını kazayla yere düşüren 7 lise son sınıf öğrencisi okuldan atıldı.

Karşıyaka Anadolu Lisesi'nde "Disiplin Kurulu" adı altındaki "engizisyon"u bir insan olarak, baba olarak kınıyorum.

İdare Mahkemesi'nin bu endazesi olmayan kararı durdurup iptal edeceği kesin..

Ama o "kurul"un tehdidi altındaki bir okul dolusu rehineyi nasıl kurtaracağız?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır