Çevre Konseyi!

İstanbul Valisi Erol Çakır, sivil toplum örgütleri başkanlarından oluşan bir Çevre Konseyi kuruyor...

Belki de Sayın Vali çevre konusunda halkı veya belediyeleri karşısına almak istemiyor, "Ben aradan çıkıyorum, sivil toplum kuruluşları ne isterlerse yapsınlar" diye düşünüyor...

İlk bakışta belki alkışlanacak bir girişim.... Çevre için halkla el ele vermek, sivil toplum kuruluşlarını da sorumluluğun içine çekmek...

Ancak...

Bu konseyin yönetimi için 9 kuruluştan oluşan bir sekreterya oluşturuluyor... Bu oluşum, Vali Yardımcısı Bülent Karaçöl'ün gözetiminde ve başkanlığında gerçekleşiyor..

Seçime geçmeden önce gelelim asıl can alıcı noktaya;

İstanbul Çevre Konseyi, İstanbul Valisi tarafından kuruluyorsa bu tamamen yasal zeminde oluşmalı... Bu şartlar daha önceden belirlenmeli ve katılabilecek kuruluşlar, tüzüklerine de bakılarak Valilik tarafından tesbit edilmeli.

Eğer Çevre Konseyi Valilik tarafından kurulmuyorsa, Valilik tarafından özel imkanlar sağlanmamalı ve dileyen kuruluşlar üye olmak veya olmamakta özgür bırakılmalı..

Bir başka deyişle sivil toplum kuruluşları, hangi sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışmak istediklerine kendileri karar vermeli.

Gelelim oluşturulan sekreteryaya...

Beşiktaş Balıkçılarını Kalkındırma Derneği, Gezginler Kulübü Derneği (Prof. Dr. Orhan Kural dün arayıp, "Biz bu oluşumdan ayrıldık" dedi..) Denizciler Dayanışma Derneği, Halaskar Gazi Çevre Koruma Derneği, Bakırköy Çevre Dostları Derneği, Yeni Etiler Lions Derneği, İnsan Yerleşimleri Derneği, İstanbul Çevre Koruma Vakfı, Çevreci Gazeteciler Derneği..

Sayın Vali'ye sormak istiyorum; oluşturduğunuz böyle bir konseyde acaba neden ismi bugüne kadar duyulamamış bu kuruluşlara yer verdiniz de ÇEKÜL, ÇEVKO, TEMA, TÜRMEPA, TÜDAV, Doğal Hayatı Koruma Derneği, KASEV, Kriton Curi Vakfı, Orman Platformu, Çevre Kozası gibi topluma malolmuş, yaptıkları hizmet bilinen, herkes tarafından takdir edilip saygı gören örgütleri bir kenara ittiniz?

SON SÖZ: Bu konuya önümüzdeki günlerde de devam edeceğim... Ve bu köşede Sayın Vali'nin oluşturduğu konseyle ilgili çok ciddi iddialar getireceğim...

Pendik Kaymakamı görevini yapmış(!)

PENDİK'te Güzelyalı sahilinin doldurulup gasp edildiğini, sokakların denize inen kısımlarına demir kapılar yerleştirildiğini gündeme getiren yazımdan sonra Pendik Kaymakamı Haluk Tunçsu aradı...

STFA'nın kullandığı 14 dönümlük alanla, kumculara verilen alanların Büyükşehir Belediyesi tarafından doldurulduğunu ve ardından Milli Emlak tarafından bu kuruluşlara kiralandığını belirten Kaymakam Tunçsu, Yaşar Yamak adlı kişinin doldurup denizden kazandığı 2 dönümlük alanı da Hazine adına kaydettirdiğini belirtti...

"İstanbul'da Milli Emlak'ın bir bürosu yok... Bu nedenle onun görevini Defterdarlık üstleniyor... Ancak ben olayı öğrendiğim andan itibaren Defterdarlığı ve Valilik makamını uyardım" diyen Kaymakam, şöyle devam etti:

"Yaşar Yamak adlı kişinin yıllar içinde denizi yavaş yavaş doldurduğu, denize inen sokağı demir kapı ile kapattığı yazdığınız gibi doğru... Ancak bizler seyirci kalmadık... Her türlü önlemi aldık... Söz konusu olan kapıyı kaldırttık... Ve ayrıca Hazine adına kaydettiğimiz 2 dönümlük dolgu alanına ağaçlar diktirmek için girişimler başlattık..."

Sayın Kaymakam'ın verdiği bilgiye teşekkür ediyorum... Ancak yine de sormak istiyorum...

Yaşar Yamak doldurduğu 2 dönümlük alanı Hazine'den kiralayamaz mı?

3 kuruş ödeme sonucu bu kanunsuzluk yasal hal almaz mı?

Eğer böyle olursa, Pendik'te yasaların, kuralların ve kurumların geçerli olduğunu söylemek mümkün mü?

* Uyarıyorum önlem alın
YEDİKULE Hacımanav Sokak'ta bir ay önce yıkımı yapılan binanın enkazı hâlâ kaldırılmadı. Şimdi bu alan çocukların oyun yeri haline geldi. Dikkat edin kaza olacak..

Şile'de oyun!

İSTANBUL'da 80 bin lira olan ekmek fiyatını 100 bin liraya çıkarıp Halk Ekmek ilçeye gelince 50 bin liraya indirmek zorunda kalan fırıncılar, gizli bir oyun tezgahlıyor. Birleşip 1 fırında üretim yapmaya başlayan 6 fırıncı, Halk Ekmek'in 2 büfesini kaldırması için Fazilet Partisi İlçe Teşkilatı aracılığıyla Büyükşehir Belediyesi'nin kapısını aşındırıyor. Başkan Gürtuna'nın dikkatine..

Şile'de oyun!
İSTANBUL'da 80 bin lira olan ekmek fiyatını 100 bin liraya çıkarıp Halk Ekmek ilçeye gelince 50 bin liraya indirmek zorunda kalan fırıncılar, gizli bir oyun tezgahlıyor. Birleşip 1 fırında üretim yapmaya başlayan 6 fırıncı, Halk Ekmek'in 2 büfesini kaldırması için Fazilet Partisi İlçe Teşkilatı aracılığıyla Büyükşehir Belediyesi'nin kapısını aşındırıyor. Başkan Gürtuna'nın dikkatine..

İstanbullular'ın dert köşesi

GÜNGÖREN
Köpek terörü

MERTER Gülbahar Sokak sakiniyim. Köpeklerin havlamalarından, saldırmalarından bıktık usandık. Ayrıca korkuyoruz. Araçlarımıza güvenle binip inemiyoruz. Bu yüzden endişe içindeyiz. Aziz Kadıoğlu

PENDİK
Çadır ev oldu

YAKACIK Uğur Mumcu Mahallesi, Korukent ve Çamlık Sitesi'nin arka taraflarına deprem korkusu dolayısıyla çadırlar kurulmuştu. Şimdi bu çadırların yerine prefabrik evler yapılıyor.

Site sakinleri

ŞİŞLİ
Alarm gürültüsü!

BOMONTİ Halepli Şükrü Sokak'ta oturuyorum. Sokaktaki park eden araçların en küçük bir ses veyahut üzerine bir kedi sıçraması ile çalan alarmları özellikle geceleri dayanılamayacak boyuta ulaşıyor.

Özgür Özer

CADDEBOSTAN
Çukuru kapatın!

HALDUN Taner Sokak Demet Apartmanı'nın önündeki yolda bir metre eninde 50 santimetre derinliğinde bir çöküntü meydana geldi. Gelip taşlarla çukuru kapatıyorlar ama yine çöküyor. Araçlar düşüyor.

Sokak sakinleri

K.ÇEKMECE
Köpek istilası!

CENNET Mahallesi başıboş köpeklerin istilasına uğradı. Çocuklarımızı tek başlarına okula gönderemiyoruz. Ayrıca pislikleri de cabası. Belediyemizden bu soruna acilen çare bulmasını istiyoruz.

Nurten Ciğerli

MECİDİYEKÖY
Sokak tıkanıyor

ESENTEPE Caddesi Kuşcular Sokak'taki bir kurye şirketinin araçları bütün sokağı kapatıyor. En az 25 tane araç devamlı park ve hareket halinde. Trafik devamlı sıkışıyor. Sokak arasında kurye olur mu?

Sokak sakinleri

Y.LEVENT
Perişanız!

DENİZ Subay Lojmanları'nda oturuyoruz. 50 ve 125 numaralı İETT otobüslerimizi kaldırdılar. Beşiktaş-Taksim ve Eminönü'ne giden otobüslerimiz ise saatte bir geliyor.

İlknur Öztürk

OSMANBEY
Durak çilesi

HALASKARGAZİ Caddesi üzerindeki Pangaltı otobüs durağının üzeri açık. Yağmurda beklemek zorunda kalıyoruz. Ayrıca durağın önü de esnafın araçlarının park yeri haline geldi. Ayten Soydan

BEŞİKTAŞ
Trafik felç

BEBEK'ten Beşiktaş'a giderken, Arnavutköy'deki Robert Koleji'nin önünün sağ tarafına park eden araçlar yolu tek şerite düşürüyor. Bu yüzden trafik devamlı sıkışıyor.

Abdullah Yalçınkaya

SARIYER
Çöpler alınmıyor!

TARABYA Yumak Sokak'tan bir aydır çöp kamyonu geçmiyor. Bu yüzden çöplerimizi poşetlere koyup, komşu mahalleye kadar yürüyerek bırakmak zorunda kalıyoruz.

Ayşe Güleryüz