TL'NİN LİBORU'U
"Dövizi sat, bonoya yat" dönemi son demlerini yaşıyor. Bundan böyle fon yöneticileri daha değişik ürünlere, gelişmiş ülkelerdeki işlem hacminin büyük çoğunluğunu oluşturan türev enstrümanlara yönelmek durumundalar.

Türev işlemler için bir referans faizin oluşturulması gerekli. Yani hergün çeşitli vadeler için "TL Libor'unun" fikse edilmesi gerekiyor. Bu konuda geçmişte yapılan tartışmalar, çalışmalar var. Ancak aşama yok. Döviz riskini ortadan kaldıran Merkez Bankası'nın günlük olarak açıkladığı 1 yıllık kurlar, türev piyasaların kurulmasında önemli kolaylık sağlayacak. Ancak yine de öncelikle piyasanın yasal altyapısının oluşturulması için düzenleme yapılması gerekiyor. Çünkü bu işlemler muhasebeleştirilemiyor.

Yine de piyasa bu konuda kendi kendine birşeyler yapmaya uğraşıyor. Şu anda piyasada birkaç bankanın 1 aydan 1 yıla uzanan vadede TL faizi kotasyonları var. Hatta çok az sayıda banka FRA (forward rate agreement) denilen ilerki bir tarihte başlamak üzere vadeli TL işlemi için de kotasyon verebiliyor. Örneğin şimdiden üç ay sonra altı aylık borç para alınabiliyor. Bankalardaki bazı fon yöneticilerinin beceri ve isteklerine bağlı olarak yapılan bu tip işlemlerin 9 Aralık kararlarından sonra önümüzdeki aylarda tüm sisteme yayılması ve piyasaların daha profesyonelleşmesi gerekiyor.

Kredi dönemi başlıyor
Reel faizin gerilemesi ve kâr marjının daralması, bankaların bundan böyle kredi işlemlerine ağırlık vereceklerini gösteriyor. Bu sinyaller şimdiden alınmaya başlandı. Kredi piyasası hareketlendi. Altı ay vadeye yüzde 50'nin de altında faizle para kullandırıldığı söyleniyor. Bu faiz 2000 yılı hedefine göre yüksek de olsa, bir ay önce ne bu vadenin, ne de bu kadar düşük faizin olduğu düşünüldüğünde, ileriye yönelik sinyal kuveetlice alınıyor. Bankaların gelecekte krediye ağırlık vereceklerinin bir göstergesi de tüketici kredileri. Bankalar bu alanda faiz indirimleri yaparak adeta yarışma içindeler. Şimdiden oranlar tabana oturmadan vadeli olarak para plase etmeye çabalıyorlar.