kapat

15.12.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
microbanner
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Patronların hedef inadı
İş dünyasının önünde iki alternatif var.

Birincisi Merkez Bankası kararlarına inanmak ve bütçeleri buna göre revize etmek. İkincisi de "bekleyip görelim" diyerek 2000 yılında mevcut bütçeleri uygulamak. Telefon trafiğinden anlaşıldığı üzere banka ve şirketler arasında 9 Aralık Kararları'na uyarak bütçelerinde revizyon yapanlar çoğalıyor.

Geçen haftasonunu toplantı yaparak geçiren büyük şirket ve bankaların çoğunlukta olması buna en iyi kanıttı. Kimi işadamı ve bankacılara, böylesini hiç görmemiştik dedirtecek kadar takdir toplayan kararlardan sonra, kimi şirket ve bankalarda bütçe hedefleri hızlı bir şekilde revizyona tabi tutuldu. İşe de yılbaşında maaşlara yapılacak olan zamdan başlandı. Bir büyük bankanın ve bazı büyük holdinglerin zam oranını yüzde 15 olarak belirledikleri konuşulmaya başladı bile. Tabii bu karardan henüz çalışanların haberi yok.

Bu arada iş dünyasında "Bekleyip görelim. Mevcut bütçelerimizle 2000 yılının en azından ilk 6 ayını geçirelim" diyenlerin yaptıkları hesapların şaşacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Hatırlayalım iş dünyasında buna benzer uygulama Gümrük Birliği'ne girildiği 1996 yılında olmuştu. Hesapsız, kitapsız ve cömertçe yapılan yatırımlar, pek çok şirketi batmanın eşiğine getirmiş, birçoğu da kapısına kilit vurmak zorunda kalmıştı. Aynı şekilde 1999 yılında hükümetin enflasyonun yüzde 50'ler seviyesine ineceğini açıklayıp, durmasına rağmen, hedeflerini ve programlarını enflasyonu yüzde 70-75 oranında hesap ederek yapanlar da zor dönem geçirdiler.

9 Aralık Kararları'na göre, enflasyon 2000 yılında yüzde 20 oranına ve 2002'de tek haneli rakamlara gerileyecek. Enflasyon düşerken, programını, hedeflerini iyi yapamayan şirketler için batış ise kaçınılmaz bir son. Nitekim, bize en yakın örnek olan Brezilya'da enflasyon düşerken, pek çok şirket de batmıştı. Verimsiz çalışan şirketleri bir sis perdesi gibi örten enflasyon ortadan kalktığında iyi ve kötü şirket ayrımı da çok daha iyi yapılacak. Bütçesini Merkez Bankası'nın açıkladığı programa uygun yapmayanlar için "Hâlâ uyuyorlar" eleştirisi boşuna değil. "Ya tutarsa..." diyecek zamanınız kalmayabilir.

Yukarıdan aşı tutmayınca...
Mudo'nun patronu Mustafa Taviloğlu yıllardır istediği gibi bir yöneticiye rastlayamamaktan şikayet etti. Bazen büyük transferler yaptı, onlara bel bağladı ama bir türlü "işte benim yöneticim" diyeceği isimlere rastlayamadı.

Bu yüzden de hep iş başa düştü. Taviloğlu, sonunda sorunu ünlü yönetim danışmanlığı şirketi Price Waterhouse Coopers ile çözmeye karar verdi. Genç bir kadro oluşturmak istiyordu. Kendi deyimiyle "yukardan aşı tutmuyordu." 'Çok biliyorum' diye geliyorlardı. Öğrenmeye niyetleri olmuyordu. Kendi alanlarında başarılı olabilirlerdi ama bu işi bilmiyorlardı. Şimdi danışmanlık şirketi 15 kişiden oluşacak olan ekibi titiz bir çalışmayla belirliyor.

Mudo'nun yeni yönetim anlayışı ise çok farklı olacak. Yeni yöneticiler Mudo'nun ortakları olacak. Şirket hissesi alacaklar.

Tabii bu sistem yurtdışındaki uygulamada yöneticiye kazandırıyor. Çünkü, yöneticiler hisse alır ama şirketler halka açık olduğu için istedikleri zaman likide etme şansları var. Mudo halka açık bir şirket değil, ancak yöneticilerine hisse vermeyi düşünüyor olması 2000 yılında halka açılmayı mı düşünüyorlar sorusunu akla getirebilir.

Türk-Yunan iş dünyası elele
Eternity and a day, yani Ebediyet ve Bir Gün. 1998 yılında Cannes'da en büyük ödülü, Altın Palmiye'yi alan Yunan filmi yarın İstanbul'da gösterime girecek. Türkiye ve Yunanistan arasında iyiye giden ilişkilerin, Türkiye'nin AB adaylığının tescilinden sonra her seviyede gelişmesi bekleniyor.

Filmin galasına gideceğini söyleyen Enka'nın patronu ve Türk-Yunan İş Konseyi'nin eş Başkanı Şarık Tara, şu anda Şubat'ta İstanbul'da yapılacak konsey toplantısına hazırlanıyor. Karşılıklı 8 tane komisyon kurulmasına öncülük eden Tara, toplantıdan önce ekonomi, bankacılık, sigortacılık, sanayi, turizm, üçüncü ülkelerle çalışma, "müteahhitlik gibi konularda ne yapılabilir?" sorusuna cevap bulmaya çalışıyor. İki ülkenin işadamlarının yakında birlikte sahaya çıkmanın hazırlığı içinde olduğu anlaşılıyor. İşadamları Mart ayında ise Norveç, Danimarka ve İsveç'e birlikte iş olanaklarını tartışmak üzere biraraya gelecek.

Yunanlı işadamları Türkler'le iş yapmaya sıcak bakıyor. Geçtiğimiz aylarda üç ayrı grubun Alarko Holding'i ziyaret ettiği biliniyor. Yunanlılar, Türkiye'nin kıyılarında üretilen balıkları yurtdışına pazarlamak istiyor. Ellerinde çok iyi satış olanakları var, ancak kıyılarında turizm nedeniyle balık üretemiyorlar.

ŞELALE KADAK


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır