Ülkemizde bir emekli faciası yaşanıyor ama kimsenin umrunda değil... Arada sırada ben buradan sesleniyorum, uyarıyorum, "Bu insanlar Türk vatandaşı değil mi?...", "Gençliklerinde çalıp, çırpmadıklarının cezasını mı çekiyorlar" diyorum ama kimsenin tındığı yok... Tabii ülkeyi bir takım "Tuzu kuru" olanlar yönettiği sürece şu 60 yaşın üzerindekilerin, emeklilerin derdini de dinleyen olmayacaktır... Bu adeta tabiat kuralı haline geldi.
Halbuki diğer ülkelere bakalım, durum böyle mi?... Hayır hiç de öyle değil. Elin gavuru bile gençliğinde haysiyeti, şerefiyle ülkesine hizmet etmiş olan emeklisine gül gibi bakıyor. Amerika'yı falan örnek vermeye gerek yok... Gidin Yunanistan'a, hatta Bulgaristan'a... Onların durumu bizlerden kat be kat iyi... Bu sıralar aldığım mesajlarda, "Gençliğimizde çalmadık, çırpmadık da çok mu kötü ettik?... Al, bak şimdi sürünüyoruz... Halbuki çalıp, çırpanlar şimdi paşalar gibi yaşıyorlar. Hiçbir dertleri yok... O zaman bize enayi oğlu enayi diyenler haklı çıktılar." gibi serzenişler, şikayetler var.
Tabii ben ne Meclis üyesiyim, ne Başbakan, ne Cumhurbaşkanı, ne de İcra Organı... Elimden ne gelir ki...
Sadece mesleğimin gerektirdiği kadar sorunları aksettirmek, sorumluları uyarma görevini yapıyorum ve emekli büyüklerimizin dertlerini dile getiriyorum. Doğrusu onlardan gelen her acı mektubu okuduktan sonra yüzüm kızarıyor, içim yanıyor, ne diyeceğimi bilemiyorum. İşte yine emeklilerimizden gelen acı mektuptan bir kesit...
"Sayın Ahmet Vardar,
Benim ve birçok emekli vatandaşın mağduriyetini size anlatmak istiyorum. Şöyle ki; 20 yıllık emekliyim ayda SSK'dan 88 milyon TL maaş almaktayım. Bugün emekli olan bir kişi 120 milyon TL. gibi bir maaş almaktadır. Bizleri niye bu şekilde mağdur ediyorlar. Şimdi bu anlayışsız yetkili memur ve parlamenterler tutturuyorlar, yüzde hesabından zam yapıyorlar. Bu şekilde daha yüksek maaş alanlar ile bizim aramızdaki maaş uçurumu büyüyor. Onların aldığı maaş farkı benim maaşımın beş katını buluyor. Hani demokrasi, hani adalet, hani insan hakları, hani eşitlik?... Biz bu vatana hizmet etmedik mi?... Gavuristandan mı geldik?... Niçin bizleri bu kadar ezip dışlıyorlar?...
Bu memleket yalnız kendilerinin mi?... O zaman bir kanun daha çıkarsınlar da biz de kurtulalım, onlar da kurtulsun...
60 yaşını dolduranları sabun fabrikasına göndersinler, sabun yapsınlar, temizlik işlerinde kullanılır, her taraf temizlenir. Yoksa bizlere yaşama hakkı versinler de hayatımızın son günlerini insanca yaşıyalım. Maaşı az olanın zam oranı yüksek, maaşı yüksek olanın zammı düşük olursa durumumuz biraz düzelir. Bütün ilkeler yaşlılarına en iyi şartları sağlarken, şu güzel Türkiye'mizde maalesef bu olay tam tersine gelişiyor."
