kapat

17.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Mutluluk kapısını çaldı
Uzun kızıl saçları, pek çok popçunun aksine uzun boyu, pek çok yeni popçunun aksine dolu müzik geçmişi ile farklı bir soluk Tuba Önal... Yeni çıkan albümü ile en büyük amacını gerçekleştirdiğini söyleyen Tuba, "kapısını çalan mutluluk" içinde kendini ve sevdiklerini anlattı.

Sezen Aksu gibi pek çok tanınmış isme vokal yapan, yurtiçi ve yurtdışında birçok yarışmada Türkiye'yi temsil edip, başarılara imza atan gencecik, yetenekli bir isim Tuba Önal. Yeni çıkan kaseti, Rama'nın reklam müziğine yaptığı şarkı ve "boyu kısa olanın sesi güzel olur" inanışını yıkan 1.80'lik boyu, renkli gözleri ve düzgün fiziğiyle bir anda ilgi odağı olan Tuba ile en sevdiği mekân olan Camelot'ta sohbet ettik... Neden Camelot'u sevdiğini anlatırken aslında O kendini anlattı.

* MEKAN
Tuba çok sevdiği Camelot gibi sakin, nezih, ve kendini rahat hissedeceği yerlerden hoşlanıyor. Bunun yanı sıra gideceği yerleri seçerken en büyük kıstası ise yine müzik. İyi müzik yapan yerler tercih sıralamasının üstlerinde yer alıyor Tuba'nın...

"Camelot çok yeni bir yer. Çok nezih. Dolayısıyla burada çok rahat ediyorum. Bir bayan olarak buraya tek başıma bile gelsem, beni burada rahatsız edecek hiçbir şey yok! Ben öyle gövde gösterisi yapılan, herkesin 'ben de buradayım' demek için gittiği yerleri sevmiyorum. Güzel müzik olan yerler beni çekiyor. Gideceğim yerde çok güzel müzik çalması, müziğin kanımı kaynatması, dans ettirmesi lazım. Ama burası benim her zevkime hitap ediyor. Yemeğimi de yiyorum, sohbet de dans da ediyorum.."

* HOBİLER
O nasıl görünüyorsa öyle biri aslında; içten, samimi... Yapmaktan zevk aldığı şeyler de hepimizin yapmaktan mutluluk duyacağı şeyler, yani hayatı çok uçlarda, "marjinal" yaşamıyor. Sigara içmiyor, bangır bangır teknonun çaldığı yerlerden hoşlanmıyor. O adeta 'evin örnek kızı...'

"Çok fazla hobim yok benim. İşim olmadığı zamanlarda evimde olmayı tercih ediyorum. Çünkü evimi çok özlüyorum. Evimle ve kedilerimle ilgilenmeyi seviyorum. Yürüyüş yapıp, oturup Cadde'de kahvemi içmek, dergilerimi okumak, bana büyük mutluluk veriyor. Bunlar beni çok mutlu ediyor. Çok fazla sporla alâkası olan bir insan da değilim. Sakinliği seviyorum. Aşırı kalabalıktan hoşlanmıyorum. Sakin eğlenceleri seviyorum. Mesela dost toplantılarını, arkadaşlarımla birlikte olup bir şeyler yapmayı seviyorum. Bunlar bana çok keyif veriyor.

* MÜZİK
Tuba müziğe sadece gönlünü verip, 'ben şarkıcı olayım' diyenlerden değil, o aynı zamanda benliği ve hayatını müzikle yoğuranlardan...

"Müzik benim uzvum gibi... Vazgeçemeyeceğim bir şey; o kadar içimde ki! Belki zaman içinde hayatımdan bazı şeyler yok olacak, belki de olanlara yenileri eklenecek ama müzik hep olacak. O kadar derin bir yeri var müziğin bende..."

* ALBÜM
Vokalistlik, reklam müzikleri, yarışmalar... Tuba'nın yaşıtlarına göre müzikte dolu bir geçmişi var. Şimdi ise "Onun Adı Aşk" ismini verdiği albümüyle kendi kanatlarıyla uçmanın hazzını yaşıyor. O, şimdiye kadar yaptığı her şeyi, albüm yapmayı haketmek için olduğunu düşünecek kadar işine önem veriyor ve ciddiye alıyor.

"Ben vokal ve reklam müzikleri yaparak, yarışmalara katılarak doyuma ulaştığımı söyleyebilirim. Bir tek solist olarak öne çıkmak kalmıştı. Bu da benim hep yapmak istediğim bir şeydi. Aslına bakarsan şu ana kadar yaptıklarımla işin o mertebesine gelene kadar onu haketmek istedim açıkçası. Biliyorsun pop müzik camiası çok hareketli, fazlasıyla kalabalık. Bu albümle o kalabalık arasında nerede olduğumu da belki görmek istiyorum. 'Ben çıksam ne yapardım acaba?' diye düşünüp, hiçbir şey yapmayıp, bilmem kaç sene sonra hayıflanmaktansa, bir şeyler yapıp, bunun cevabını öğrenmek istedim. Günümüz koşullarında, benim şu an ki durumumda yapabileceğim en iyi ve en doğru albümü yaptığıma inanıyorum. Bu yüzden de çok huzurluyum."

* EVLİLİK
Günümüz gençleri evlilikten köşe bucak kaçarken, mutlu ve düzenli bir yaşam, gençlerin pek çoğu için "domez" bir görüntü teşkil ederken, Tuba evlilik kararını alacak kadar cesur ve evliliği bir esaret zinciri olarak görmeyecek kadar mantıklı... Dedik ya o "evin örnek kızı"...

"Evlilik doğru insanı bulduğun zaman çok güzel... Zaten evlilikte dostluk, hayatı birlikte paylaşmak, arkadaşlık gibi aşkın ötesinde birtakım şeyler var. Eğer bunları karşındaki insanla yakalayabiliyorsan, eminsen ve ilişkide karşılıklı çok fazla ödün verilmesi beklenmiyorsa hoş; normal, saat gibi yürüyen bir şey... Ancak evliliğe güvenip, sırtını yaslayıp, kendini bıraktığın an, bir anda cehenneme dönüşebilir tabii..."


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır