kapat

05.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
microbanner
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


Mahsun'u yakma çabaları

Çarşamba akşamı Mahsun Kırmızıgül, televizyon ekranı aracılığı ile büyük bir beladan kurtuldu.

300 bin dolarlık kaset şantajı da böylece önlenmiş oldu.

Olayı biliyorsunuz: Mahsun Kırmızıgül 1992 yılında Hamburg'taki Bingöllüler gecesine katılmış. Burada söylediği Kürtçe türküler, kendisine hediye edilen puşiyi öpmesi ve konserin heyecanlı bir anında zafer işareti yapanlara aynı şekilde cevap vermesi, kaseti elinde tutan kişilerin aklına şantaj yapma düşüncesini getirmiş.

İşin korkunçluğu da burada.

Bir insanın anasının, babasının, dedesinin dilinde türkü söylemesi kadar doğal bir şey olabilir mi?

Bununla nasıl şantaj yapılabilir?

Ya kendisine hediye edilen mahalli renklerdeki puşiyi, bir teşekkür olarak öpmesi?

Bunun suçlanacak nesi var?

Zafer işareti ise, Mahsun'un da söylediği gibi Türkiye'de milyonlarca insanın yaptığı bir işaret.

Churchill'in, İngilizce'de zafer anlamına gelen victory'nin baş harfini çağrıştıran bu işareti yüzünden insanları suçlamak mantıkla bağdaşır mı?

Ama Türkiye öyle bir ortama sürüklenmek isteniyor ki, bazı kişiler bu masum hareketleri bile bir şantaj malzemesi olarak kullanmayı düşünebiliyor.

Eğer o programı kötü niyetli bir gazeteci yapsaydı, Mahsun'u bir gecede silip atabilirdi.

Ya da sanatçının söylediği gibi kasete bazı bayraklar, pankartlar monte edilseydi ne olacaktı?

***

Salem kasabasındaki cadı avını yaşıyoruz sanki.

Ya da McCarthy dönemini.

Hangi ülkede, milyonlarca dinleyiciye sahip bir sanatçı, böyle suçlamalarla karşılaşır ve masum olduğunu ispat etmek için ekranda durmadan bayrağa, millete, vatana bağlılık yeminleri eder?

***

Şantajcıların kafası korkunç bir gerçeği işaretliyor: Biz yavaş yavaş bir tepki toplumu oluyoruz.

1998 seçimlerinin sonuçlarını tamamen tepkiler yönlendirdi. İnsanlar ekonomik ve sosyal politikalarını tercih ettikleri partileri değil, düşmanlarına karşı en radikal tavır alan partileri seçtiler.

Eğer Öcalan, Bülent Ecevit'in başbakanlığında yakalanmasaydı, DSP bu kadar oy alamazdı.

Eğer şehit cenazelerinden yükselen feryatlar milletin içini dağlamasaydı, MHP de yüzde 18 oya kavuşamazdı.

Bu parti, kendisini bile şaşırtan sonucu PKK'ya duyulan tepkiye borçlu.

***

Mahsun Kırmızıgül'ü yakma girişimi herkesin gözünü açmalı.

Şu anda Türkiye'de sevilen türkücülerin çoğu Kürt kökenli ve anadilleri Kürtçe.

Halk bunların kökenini de biliyor, nereli olduklarını da, şivelerini de, yemeklerini de.

Ve tercihini yıllardır Kürt kökenli türkücülerden yana kullanıyor.

Onları seviyor.

Buradan alınacak bir ders var!

Hükümetin Diyarbakır'da beyaz bayraklar ve kardeşlik sloganlarıyla karşılandığı bir dönemde, kimse bu barışı dinamitlemeye kalkmasın.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır