kapat

05.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
microbanner
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
RAUF TAMER(rtamer@sabah.com.tr )


Hassas noktalar

Şeffaf dedikleri duvarları cam karakollar, ne oldu hani?.. Bunu bize 8 yıl önce vaat ettiler.

Aklımızın kenarından bile geçmezdi doğrusu... Zaten inanmazdık... Ama bize vaat ettiler.

Hiç de fena olmazdı.

Polis bari töhmet altında kalmazdı.

Şimdi karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar tekerlemesi, aynen ve hâlâ geçerli... Ama acaba, karakolda doğru mu söyler sahi?

O da belli değil.

..........

Bir adam getirttiler Bodrum'dan.

Elleri kelepçelerle arkaya bağlı... 100 kilodan fazla bir adam... Nereye kaçacak?

A... bir de baktık, önceki gece, adam, Etiler'de bir kebapçıda.

Acaba yanlış birini mi bulup kelepçelemişlerdi...

Başka izahı olamaz.

*

Her şeyden evvel, Polis, Adliye ya da DGM gibi önemli kuruluşların kapısında oluşan medya çalışanlarına, bir çalışma düzeni getirmek lazım.

O kalabalık, güvenlik açısından da sakıncalı...

Görevlilerin, iki koluna girip götürdükleri adamla birlikte, kocca bir medya ordusu da beraber yürüyor.

Arada sual soruyorlar.

Cevap alıyorlar.

Aldıkları cevapların bazıları, tehdit bile saçıyor... En azından bir yerlere mesaj uçuruyor.

İyi bir görünüş değil.

Medyacılara, tabii ki rahat bir çalışma düzeni sağlanmalı ama, araya bir de mesafe konulmalı.

Tespit ile teşhir, birbirine karışmıştır.

*

Bilmiyorum hangi gümrük davası için, dün yine bir dizi işadamının ismi açıklandı.

Yargılanacaklarmış.

Sanık mı tanık mı oldukları belli değil.

Çoğunun ilk celsede tahliye olacağını ya da takipsizliğe uğrayacağını hepimiz biliyoruz.

Ama ne yapayım?

Dün 12.00 haberlerinde radyolardan işittik isimlerini.

Teşhir edildikleriyle kalacaklar.

*

Bizim siyasetçiler, muhalefetteyken böyle şeylere büyük tepki gösterirler, insan hakları diye esip gürlerler... Ama iktidara gelince çiğnenen bütün insan haklarına seyirci kalırlar... Gece yarısı evlerinden alınıp sorguya getirilen san'atçılar, beri tarafta kokain avı gerekçesiyle-kurunun yanında yaşın da yanması gibi- gereksiz yere sürüklenen genç kızlar, isim ve cisim olarak herhalde ezberinizdedir.

İçerisi şeffaf olmadığı için nelere muhatap kaldıklarını da bilemiyoruz.

*

Bu şeffaf lafını kim attıysa ortaya, lütfen takipçisi olmalı.

Şeffaf karakol gerçekleşmediği gibi, Türkiye'de maalesef şeffaf ihale de yapılmıyor. Asıl kepazelik orda.

Polisimize bari güvendiğimiz için, ona sırtımızı dönebiliyoruz ama bu aç gözlü adamların girdiği ihalelerde -hatta girmeden aldığı ihalelerde- ne soygunlar olduğunu biliyor muyuz?

Söyleyin ne yapalım?

İsterseniz Türkiye'nin yönetimini de ihale'ye çıkarıp kurtulalım... Bari yiğitlik bizde kalsın.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır