Kitapçı'dan...
"KİTAPÇIDA" başlıklı yazı üzerine, iki mektup aldım. Bakırköy'deki bir kitapçıda çalıştığını belirten, genç yaşına rağmen evdeki kitaplığında 400'ün üstünde kitap bulunduğunu anlatan okurumuz şöyle yazmış:

"HEM insanlar okusun deniyor, hem kitaba zincirleme ve aşırı zamlar yapılıyor. Ülkemizde çoğu kitapevleri, kitapçılığı idealist bir anlayışla değil, paracıklarıma nasıl yenilerini ekleyebilirim anlayışıyla yapıyor. Yazınızda belirttiğiniz gibi, bu yerlerde kitap hakkında hiç bir bilgisi ve ilgisi olmayan iyi giyimli, yakışıklı ve genç erkekler, güzel kızlar çalışıyor."

BU okur, bir "kitapçı çalışanı" olarak kendi gözlemleriyle, bizi doğruluyor.

KADIKÖY Bahariye Caddesi'indeki İletişim Kitabevi'nin yöneticisi Sayın Cüneyt Avdan'dan gelen mektup ise şöyle:

"BAHSETTİĞİNİZ Kitabevi'nin üç yıldır yöneticisi olarak size teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten de bir kitabevi sizin anlatmaya çalıştığınız gibi olmalı. Siz de dahil olmak üzere bir çok okurun okuma hevesini kırmayı istemeyiz, kim ister ki? Bahsettiğiniz arkadaşa gelince; o hafta aramıza katılan yüksekokul mezunu bir arkadaştır. Ne var ki insanlar yeni bir işe başladıklarında, hele de bir kitapevinde, müşteri karşısında panik yaşarlar. Bildiklerini unutur, düştükleri duruma mahcup olurlar. Gene de bu bizi haklı çıkarmıyor.

BEN sizin, kitapevi yetkilileriyle konuyu tartışmanızı yeğlerdim. Buket Uzuner bir dergide yazdığı yazıda (bizim yayınevi yazarı değildir) açıldığımıza çok sevindiğini, Kadıköy'de önemli bir eksikliği giderdiğimizi gözlemlediğini söylemişti. Fikirler değişik olabiliyor tabii ki. Bir gün yaptığımız çalışmalar hakkında ayrıntılı bilgi verebilmeyi umuyor, alışveriş yapmasanız da bir çayımızı içmeye kitabevimize bekliyoruz."

SAYIN Avdan'ın bir yayıncı, kitapçı ve aydın olarak gösterdiği örnek hassasiyete teşekkür ediyorum. İletişim Kitapevi'nin Kadıköy'ün kültür yaşamına sağladığı olumlu ve yapıcı katkıyı ben de kabul ediyor, saygıyla karşılıyorum. Bu kitabevini elbette ki en kısa zamanda yeniden ziyaret edeceğim, alışveriş te yapacağım. Yazımda eleştiri dozunu biraz fazla kaçırıp üzdüğüm anlaşılan kitabevi görevlisinden özür diliyorum. Bir dahaki sefere kendisini, üstlendiği güzel ve onurlu işin gereklerini okurla daha yakın diyalog içerisinde, daha eksiksiz şekilde yerine getirirken göreceğimden hiç kuşkum yok.