GAZETENİN görev otosuyla ilerlerken Feneryolu'nda kanal döşeme çalışması gördüm. haber niteliği taşıyan çalışmayı görüntülemek istedim. Henüz 2 kare fotoğraf çekmiştim ki, bir şahıs makinamı kaptı. "Fotoğraf çekemezsin!" diyerek üzerime yürüdü, kendisini takip etmemi söyleyerek bir büfeye girdi.
BÜFEDE, bu saldırganın yanına bir kişi daha geldi. Yakışıksız bir üslupla beni tehdide başladılar. Makinamı bütün uyarılarıma rağmen geri vermedikleri gibi içindeki filmi de zorla çıkardılar. Bu müdahaleyi kimin adına yaptıklarını sordum, çok kaba şekilde terslediler. Sonra onlara adının Ali Özer olduğunu öğrendiğim biri daha katıldı. Bu şahıs ta ötekiler gibi, bana hakaret ve tehditler yağdırdı.
KABA kuvvete dayalı tehditlerde bulundular; "Seni bir daha buralarda görürsek ayaklarını kırarız" dediler. Kızıltoprak Karakolu'na giderek şikayette bulundum. Polislerle olay yerine geldiğimizde Ali Özer oradaydı, diğer ikisi yoktu. Bu şahıs, ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü.