kapat

05.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
microbanner
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Falaka tartışması
Malki cinayetinin azmettiricisi olarak tutuklanan Evcil, DGM'ye çıkışta topallıyordu. 5 günlük rapor alan Evcil, tartışma başlattı: "Evcil sorguda falakaya mı yatırıldı?"

Malki cinayetinin azmettiricisi olduğu için tutuklanan, adı kara para organizasyonlarından bankalardan usulsüz kredi alımına, çürük raporu kullanmaktan, görevlilere rüşvet dağıtımına kadar birçok suça karışan Erol Evcil, önceki gün DGM'ye çıkartılışında saçı sakalı birbirine karışmış bir haldeydi, üstüne üstük topallıyor, yardımsız yürüyemiyordu. Ardından Ecil 5 günlük "iş göremez" raporu aldı. Bu durum bir tartışma başlattı: Evcil, 1 hafta süren sorgu sırasında "kötü muamele" görmüş müydü, falakaya yatırılmış mıydı? Falaka uygulaması, iyi miydi, kötü müydü? Bu tartışma, emniyet teşkilatını da ikiye böldü.

Bazı yetkililer, "Erol Evcil'in az da olsa darp edilmiş olması, onun lehine bir durum yaratır. İnsanların gözünde hem mağdur duruma düşer, hem ifadesini reddeder. Emniyet de eksi puan alır" dedi. Bu görüşü savunanlar, "Evcil, DGM'den 5 günlük rapor da aldı. Evcil 'İşkence gördüm' diyerek adaletin pençesinden kurtulabilir. Şimdi polise verdiği ifadeyi reddebilecek. Baskı altında konuştuğunu, zorlandığını söyleyebilecek. İfadesi geçersiz kalacak" diye konuştu. Evcil'in, bu durum yüzünden, kısa sürede serbest bile kalabileceğini savunan üst düzey polisler, "Falaka Evcil'i kurtarır" dedi.

KASTİ KÖTÜ MUAMELE ŞÜPHESİ
Öte yandan, yapıldığı ileri sürülen kötü muamelenin Evcil'i kurtarmak için yapılmış olabileceği de ileri sürülüyor. Bu korkunç süpheyi dile getirenler, işkenceyle alınmış ifadenin mahkemede geçersiz kabul edileceğini bile bile, Evcil'e kötü muamele yapmanın"Evcil'i kurtarma operasyonundan başka bir şel olmadığını" öne sürüyorlar. Bu çevreler ,Bursa polisinin, Bursa eski Valisi Orhan Taşanlar kopmleksi yüzünden böyle davranmış olabileceğini iddia ediyorlar.

"ARTİS GİBİ Mİ ÇIKSAYDI?"
Bazı yetkililer, "DGM'ye düzgün bir kıyafet, dinlenmiş bir yüz ifadesiyle yani 'artist' gibi çıksaydı, 'çifte standart' şüphesi oluşurdu" görüşünü savunarak, "Herkes, 'Bu adam sorgulanmamış, misafir edilmiş' deri. Evcil, nezarette 1 hafta kalan bir kişi olarak farklı durumda olamazdı" diye konuştu. Bu yetkililer, polisin, Evcil'i işkence yapmadan, ince ayrıntılarla uğraşmadan doğrudan yargı önüne çıkardığı görüşünde.

Falaka nedir?

Ne işe yarar?
Falaka; daha eski zamandan, yani Osmanlılar'ın zamanından kalma bir sorgu usulüdür. Bundan 30 yıl önce genç bir polis muhabiri iken Emniyet Müdürlüğü suç masalarında gördüğümüz sorgulama "Falaka" zorlaması ile yapılırdı. Falakanın sorgudan başka suçlunun bir daha aynı suçu işlememesi için caydırıcı anlamda kullanıldığı da olurdu. Tabii şimdi artık sorgulama daha modern metodlarla yapılıyor.

Pekiyi falaka nedir?...
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Sirkeci'deki Sansaryan Han'da polis muhabirliği yaptığım sıralar yani 30 yıl önce falakayı görünce, önce şaşırmış, sonra da seyretmeye alışmıştım. Akşam saat 17.00'de paydos zili çalınca, Emniyet Müdürlüğü'ndeki iş takibine gelmiş sıradan vatandaşlar orayı terk ederler, aradan 15 dakika geçtikten sonra da en alt kattaki müteferrika adı verilen nezarethaneye tıkılmış suçlular tek tek ilgili sorgulama kısımlarına çıkarılır ve sorgular başlardı. Tabii bu sorgular sırasında "Feryatlar, figanlar, aman yandımlar, vallahi bir daha yapmayacağım ağabeycimler, ben yaptım, ben vurdum, ben çaldım" avazeleri yükselir dururdu.

İşte o zamanın emniyet görevlileri eğer size güveniyorsa bu soruşturmaları izlemenize izin verirlerdi. Ben de bu soruşturmaları yakından izleyenler arasındaydım. Çoğu şimdi rahmetli olan polis şefleri bana bunları izlettikten sonra, "Sakın bizi sadist zannetmeyesin Ahmet aga... Bizde öyle bir hastalık yok ama şunu bilesin ki suçlu olduğuna kesin karar verdiğimiz kişilerin suç aletlerini sakladıkları yerden çıkartmak için bu tazyiki yapmak zorundayız" derlerdi. Tabii bu konuyu tartışırdık.

O zamanlar falaka iki tür suç için uygulanırdı. Biri, yukarıda bahsettiğim gibi suç aletini temin etmek, ikincisi ise, semt kabadayıları ve etrafı rahatsız edenleri zararsız hale getirmek içindi. Yani bir semtte halkı devamlı rahatsız eden zorbanın en büyük korkusu ikinci şubeye düşmekti. Çünkü orada falaka vardı ve af yoktu... Zaten o semt kabadayısı ikinci şubeye düştükten sonra mahallesinde 3-4 gün dolaşamazdı.

Bütün bunlardan sonra falaka nedir onu da söyleyeyim; Falaka 1.5 metre uzunluğunda, hafif eğri, kalınca bir sopadır. Bunun iki ucu kayışla veyahutta sağlam bir iple gevşek olarak birbirine bağlanır. Suçlu sırt üstü yere yatırıldıktan sonra, ayakları falakanın kayışı veya ipiyle döndürülerek, sıkı sıkıya bağlanır ve iki kişi uçlarından tutarak, ayak tabanlarının havaya doğru dikilmesini sağlarlardı. Bir üçüncü görevli ise, özel, ince ve dayanıklı bir sopayla (Bu ince sopalar Belgrad Ormanları'ndan özel olarak kestirilip getirilirdi. Falaka ise müdüriyetteki uzun evrak dolaplarının arkasında saklı dururdu) belirli bir ritimde bu ayak tabanlarına vururdu.

İşte burada incelik falakayı yapan üçüncü görevlinin ustalığındaydı... Onun için sopayı vuran daima oradaki tecrübeli bir amir olurdu. Falakayı yaparken sinirlenmemesi, heyecanlanmaması ve yanlış bir yere vurmaması gerekirdi. En ufak bir yanlışlıkta ya parmak kırılır, ya da ayak tabanlarında patlama olurdu. Her etaptan sonra da yere tuzlu su dökülür, suçlunun sırtına birisi biner ve yürütülürdü. O zaman suçlu hem hastanelik olmaz, hem de çektiği acıdan sonra islah-ı nefs ederdi. Ya da suç aletinin yerini söyler, görevli de evrakını tamamlayarak onu adliyeye gönderirdi. İşte 30 yıl evvelki polis sorgulaması böyleydi...

Rapor çelişkisi
*İstanbul DGM'deki Adli Tabiplik'ten 5 günlük 'işgöremez' raporu alan Evcil'e, Bursa'daki Devlet Tabipliği'nce 'sağlam' raporu verildiği ortaya çıktı. Evcil'in, aksayan bacağında çocukluğundan beri süregelen rahatsızlığının olduğu ifade edildi. Evcil'in bacağının soğuk ve nemli havalardan olumsuz etkilenerek topalladığı, bu aksamanın uzun süre nezaret koşullarında bulunmasından kaynaklanmış olabileceği kaydedildi. Malki'nin alacak defterinin Evcil'le birlikte ele geçirilmediği öğrenildi.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır