CHP Onursal Başkanı Erdal İnönü, toplam kalite yönetiminde liderlerin görevinin öne çıktığını belirterek, siyasetçinin kaliteli olması gerektiğini söyledi. İnönü, "Babam İsmet İnönü'nün kaliteli siyasetçi tanımı vardı, siyasetçinin sözüne inanılır, güvenilir olması gerektiğini söylerdi. Fakat böyle liderler seçimleri kazanamıyor" dedi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve KalDer'in düzenlediği Ulusal Kalite Kongresinde konuşan İnönü, toplam kalite yönetiminin siyasete uygulanmasının yarar sağlayacağını savunarak, "Liderler hem kendi politikalarını öne çıkarmak hem de seçmenleri bazı beklentilerinde tercih yapmaya ikna etmek zorunda" dedi.

İnönü, kalite ve başarının her zaman beraber gitmediğini ifade ederek, "tüketici olarak benim kaliteden anladığım, üstünlük ve zamanın eskitemediği değerde olmaktır. Kaliteli siyasetçide ise başka üstünlükler aranır. Yalan söylememek ve güvenilir olmak gibi" diye konuştu.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Yücaoğlu da Türk toplumunu rencide eden cinayetlere katılan insanlar ile kendi bankalarını, işlerini batırıp devlete yük olan kimselerin affına razı olmadıklarını bildirdi. Yücaoğlu, Kalite Kongresi'nde, toplumu rencide eden cinayetlere katılmış insanların kesinlikle af kapsamına girmemesi arzusunda olduklarını söyledi. Yücaoğlu, şöyle konuştu:

"Yine Türk toplumunu rahatsız eden, kendi bankalarını, kendi işlerini batırıp devlete yük salmış olan kimselerin de affına razı değiliz. Toplumu, vatandaşı dolandırıp sonra borçlarını devletin üzerine yıkanların affedilmesini istemiyoruz. Bu tarz fırsatçılığa karşıyız. İstikrarı bozacak davranışların, gündem değiştirmelerin karşısındayız. Bunu koalisyon ortaklarının yapmasına da karşıyım. Türkiye'nin siyasi istikrara ihtiyacı var, bunun devam etmesi lazım."

Yücaoğlu, bir soru üzerine IMF heyetinin Ankara'daki temaslarından sonra kendilerine uğrayacağını kaydetti. Stand-by görüşmelerinden umutlu olduğunu belirten Yücaoğlu, Türkiye'nin bir stand-by anlaşması imzalama yolunda ciddi mesafe katettiği kanaatini dile getirdi.