kapat

29.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ŞABAN ERDİKLER

4444 Sayılı yasadan sonra ücretlerin vergilendirilmesi
14.08.1999 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 4444 sayılı yasa ile Gelir Vergisi Kanunu'nda ücretlilerin vergilendirilmesi ile ilgili öteden beri uygulanmakta olan uygulama esaslarında önemli değişiklikler yapılmıştır.

Önceki uygulamada yabancı memleketlerde elde edilenler hariç olmak üzere tek işverenden alınan ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş bulunan diğer bir ifade ile ödeyen kişilerce sorumlu sıfatıyla üzerinden Gelir Vergisi kesilmiş ücretler için tutarı ne olursa olsun Gelir Vergisi beyannamesi verilmiyor, başka gelirler nedeniyle beyanname verilmesi durumunda ise bu gelirler beyannameye dahil edilmiyordu.

Ancak birden fazla işverenden alınan ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş bulunan ücretlerden gayri safi tutarı konusunda belirtilen hadleri (1999 yılı için 3.5 milyar TL) aşanlar için Gelir Vergisi beyannamesi verilmesi gerekmekteydi. Beyan edilen bu tutarlar üzerinden Gelir Vergisi Kanunu'nda belirtilen artan oranlı vergi tarifesi ile Gelir Vergisi yeniden hesaplanmakta daha önce düşük dilimler üzerinden hesaplanıp ödenmiş bulunan vergilerin düşülmesinden sonra kalan tutarın vergi dairesine ödenmesi gerekmekteydi. 1998 yılında 4369 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler sebebiyle birden fazla işverenden öngörülen limitin üzerinde ücret geliri elde edenler farklı vergi tarifesine tabi tutulmuşlar ve ona bağlı olarak oldukça yüklü vergiler ödemek zorunda kalmışlardır.

Yöneticiyi etkiledi
Bu uygulama daha çok birden fazla işverenden ücret alan üst düzey yöneticiler ile şirket yönetim kurulu üyelerini etkilemekte, daha önce vergilendirilmiş ücretler üzerinden ilave Gelir Vergisi ödenmesi sonucunu doğurmaktaydı.

4444 sayılı yası ile yapılan değişiklik ile bu uygulamaya 01.01.1999 tarihinden geçerli olmak üzere son verilmiş, tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretlerin kaç işverenden elde edildiği ve tutarının ne olduğuna bakılmaksızın bu gelirler için Gelir Vergisi beyannamesi verilmemesi, başka gelirler için beyanname verilmesi gerekse bile söz konusu ücret gelirlerinin beyannameye dahil edilmemesi esası getirilmiştir. Bu uygulamayla, işverenlerce ücret ödemelerinden yapılan tevkifatlar ücret geliri elde edenler için nihai vergi olmaktadır.

Yabancı işverenin durumu
Diğer taraftan ödemeler sırasında üzerinden Gelir Vergisi kesintisi yapılmayan yabancı bir memleketteki işverenden alınan ücretler ile mütekabiliyet şartının bulunmadığı ülke temsilciliklerindeki hizmetler karşılığı elde edilen ücretler üzerinden, eskiden olduğu gibi yıllık beyanname ile beyan edilmek suretiyle Gelir Vergisi ödenmeye devam edilecektir.

Sonuç olarak yıl içinde iş değiştiren kişiler ile çoğunlukla birden fazla işverenden ücret alan şirket üst düzey yöneticileri ile yönetim kurulu üyeleri için ilave külfetler getiren:

* Gelir Vergisi beyannamesi düzenlenmesi,

* Beyan edilen ücretler üzerinden artan oranda ilave Gelir Vergisi hesaplanması,

* Tahakkuk eden ilave vergilerin ödemelerinin takip edilmesi sonuçlarını doğuran uygulamadan vazgeçilmiştir.

Öte yandan ücretlere uygulanan vergi tariflerinin diğer kazançlara uygulanan 5 puan daha düşük tespit edilmesi yoluyla, ücretlerin vergi yüklerinde nisbi bir iyileştirilme yapılmıştır. Böylece elde edilen ücret gelirlerinin tutarına bağlı olarak ücretliler yüzde 15-40 oranında değişen tarifeye göre Gelir Vergisi öderken diğer kazanç ve irat sahiplerinin vergi yükünün yüzde 22-49.5 (fon primi dahil) aralığında gerçekleşmesi sağlanmıştır.

Vergi iadesi sürüyor
4444 sayılı Yasa ile ücretlilerin vergi iadesi uygulamasında bir değişiklik yapılmamıştır. Ancak kamu maliyesinde giderek ağırlaşan sorunlar vergi iadesi uygulamasının yeniden masaya yatırılması ihtimalini gündeme getirmiştir. Bu konuda yapılacak düzenlemelerde vergi iadesi sisteminin belge toplama ve dolayısıyla ekonominin kayıt altına alınmasında önemli bir işlevi olduğu hususunun gözardı edilmemesi icab etmektedir.

Katma Değer Vergisi oranlarında yapılacak artışlarla beraber, vergi iadesi sisteminden vazgeçilmesi alıcı ve satıcı arasındaki belge alınmasında (fatura, parakende satış vesikası gibi) menfaat zıtlığını ortadan kaldıracak, belge alınmamasından doğacak zararı paylaşmaya dayalı anlaşmaların yapılmasına elverişli ortam yaratacaktır. Dolayısıyla bu konuda yapılacak düzenlemelerde dikkatli olunması kısa dönemli hasılat beklentileri ile uzun dönemli vergi sisteminin yerleştirilmesi amaçlarının uyum içerisinde gözetilmesi gerektiği kendini bir daha hissettirmektedir.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır