kapat

26.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )


Risksiz piyasa olmaz

Hazine'nin Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü'nden Dünya Bankası'na geçen Emin Dedeoğlu, Merkez Bankası ile Hazine arasındaki iyi ilişkiler için "İhşallah kişisel değildir" dedi.

Dünkü söyleşimizin son bölümünde Dedeoğlu, "Risk finansal piyasaların vazgeçilmez unsurudur. Risk kestirilebilir ve tahmin edilebilir olduğunda yönetilebilir. Ve fiyatlandırılabilir. Riskin maliyeti vardır ama getirisi de vardır" dedi

* Ekonomi çarklarının borçlanılarak döndürüldüğü bir dönemde Kamu Finansmanı Genel Müdürü olarak uzun süre kaldınız. Bu görev size ne öğretti? Başlarkenki Emin Dedeoğlu ile şimdiki arasında ne fark oluştu? İleriye yönelik nasıl bir beklenti yarattı? Umut kırdı mı?

Kesinlikle hiçbir şekilde umudum kırılmadı. Bu görev çok şey kattı bana. Devleti öğretti, devletin karar alma süreçlerini öğretti. Devletin siyasal etkinliğinin göbeğindeki bir makam burası. Devletin herhangi bir yerinde alınan mali nitelikte bir kararın sonucunu yaşadık biz burada. Bu nedenle kamu finansmanıyla ilgili çalışanlar devletin yeterince etkin olmayışından, verimli çalışmamasından en fazla mağdur olan kesimdir. Çünkü bunu finanse etmek görevi ile yükümlendirilmişlerdir. Bir şekilde gelip dolaşıp bize yansıyor bütün verimsizlik ve etkin olmayan kararlar. Bu kararları da görme ve bunların nasıl bağlandığını bilme gibi bir deneyime de sahip olduğumuza inanıyorum.

* Bu süreçte piyasalarla çok yakından çalıştınız. Beklentiniz neydi, bu doğrultuda bir tepki aldınız mı?

Evet. Elbette. Mali piyasalar, Türkiye'nin en gelişmiş piyasaları. Bu gelişmeyi de büyük ölçüde son 4-5 yılda sağladılar, 94'ün darbesine rağmen. Ancak hala alınması gereken çok mesafe var. Finansal piyasaları Türkiye'nin makro ekonomik koşullarından soyutlamak mümkün değil. Finansal kurumlar ve piyasalarda da Türkiye'nin şu anda içinde bulunduğu sorunlardan kaynaklanan bazı sorunlar yaşanıyor olabilir. Ya da bu sorunları kendi ölçeklerinde yaşıyorlar. Ama uzun dönemde finansal piyasaların çok daha etkin çalışacağını tahmin ediyorum. Çok daha gelişmiş bir finansal piyasaya sahip olacağız. Ama bu süreç sancısız geçmeyebilir.

* Görev yaptığınız sırada piyasalar size iyi bir kredi açtı. Hatta istifanız halinde faizler 10 puan artar diyenler oldu. Bu kredibiliteyi nasıl sağladınız, neye bağlıyorsunuz bunu?

Kime, benim şahsıma mı?

* Evet.

Şahıs olarak değil ama Hazine olarak biz her zaman diyalogtan yana olduk. Çünkü piyasa var ama biz de piyasanın bir oyuncusuyuz netice itibariyle. Orada malımızı arzediyoruz. Bu nedenle karşılıklı diyalogta her zaman fayda var, bir. İkincisi, biz aynı zamanda kamu otoritesiyiz. Kamu otoritesinin görevlerinden bir tanesi de şefaf olmaktır, tahmin edilebilir olmaktır. Biz büyük ölçüde bunu sağlamaya çalıştık. Bu diyalog sürdüğü müddetçe 4-5 sene sonra çok daha etkin bir borç idaresine ulaşacağımıza inanıyorum.

* Merkez Bankası'yla Hazine arasındaki diyalog gayet iyiydi. Bu kişilere bağlı birşey mi, yoksa kurumsallaşma mı? Devam eder mi?

Umarım kişilere bağlı değildir. Bunu kestirmek çok zor. Bunu ancak yaşayarak öğrenebiliriz. Tahmin ediyorum ki kurumsal olarak artık Merkez Bankası ve Hazine her ne kadar bazı iktisat politikaları konusunda taraf olsalar da, çok daha iyi ve yapıcı bir diyalogla sürdüreceklerdir bu ilişkiyi. İnşallah kişisel değildir. Çünkü kişisel olması sevindirici bir durum değildir.

* Bu kadar iç borcu sürekli çeviriyorsunuz da, dış borçlara niye karışmıyorsunuz?

Hazine'de ayrı bir yapı var. Dış borçlar başka bir genel müdürlüğümüzün sorumluğundadır. İleride bir borç idaresinin her iki işlemi aynı çatı altında yapması zorunlu olacak diye düşünüyorum. Çünkü açık ekonomilerde borcun iç veya dış borç olduğunu kestirmek çok zor. Hele konvertbiliteyi seçtiyseniz borcun iç veya dış borç olması çok anlamlı olmuyor. Çünkü iç borcu gelip yabancılar da satın alabiliyor ya da yerliler dış borç diye ihraç ettiğiniz kağıtları alabiliyor. Ayrımı suni bir ayrım.

* Bu kadar iç borcu çevirdikten sonra para size ne ifade ediyor?

Biz çevirdiğimiz parayı hiç görmedik, hep kağıt üzerinde çeviriyoruz. Devlet memuru koşullarında iyi sayılabilecek bir maaşımız var. Sözleşmeliyiz. Ama gene de devlet memuruyuz. O yüzden çok fazla anlamı yok.

* Tabiri cahizse ip üstündeki cambaz gibi iç borcu yönettiniz. Risk deyince siz ne algılıyorsunuz?

Riskten ben bir çok şey algılıyorum. Risk, bizim piyasalarımızdır. Finansal piyasaların vazgeçilmez bir unsurudur. Risk her zaman olur. Her piyasada olur. Her ülkenin finansal piyasasında, paranın dolaştığı her yerde risk vardır. Bununla yaşamayı öğrenmek gerekir.

* Niye vardır?

Risk aslında bunların dışındaki hayatımızda da var. Risk kestirilebilir ve tahmin edilebilir olduğunda, yönetilebilir. Finansal piyasalardaki riskin özelliği tahmin edilebilir olmasıdır. Çünkü daha önce yaşanmıştır, kestirilebilir bir ölçüde. Ve de fiyatlanabilir. Fiyatlanabilir bir şeydir, maliyetsiz değildir. Maliyeti vardır ama getirisi de vardır.

* Siz Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğünü devralırken durum neydi, şu anda nasıl devrediyor sunuz?

O açıdan sicilim pek iyi değil herhalde. Aslında ben birşey devralmadım. Uzun süredir, daha öncede Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü'nde iç borçlardan sorumlu daire başkanıydım. Baştan beri bu işin içindeydim. Dolayısıyla borçların bu ölçüye gelmesinde katkım olmuştur malesef. Ama yapacak başka birşey yok. Alternatif yok.

'Hazineciler piyasaya paça kaptırmaz

"Elemanlarımızı hem işte hemde yurtdışında eğitiriz. Onun için piyasaya paça kaptırmayız"

* Hazine'de ekibiniz var. Ama karşı tarafta da binlerce oyuncu var. Onlar daha yüksek faiz almaya sizde daha düşük faiz vermeye çalışıyorsunuz.Mali piyasalardaki bazı insanlar çok mu açgözlü? Bunu nasıl dengeleyebildiniz?

Ben hiç bu gözle bakmamıştım açıkçası, bu bir piyasa mekanizması. Her tarafın aktörize olması çok fazla birşey değiştirmez, kurallar ortaksa ister açgözlü ister tokgözlü olun, aynı çerçevede faaliyet göstermek zorundasınız. Burada gelişmiş bir piyasa var. Oyuncuları da gelişmiş, eğitimli kişiler. Ancak Hazine Müşteşarlığı da kamu kesimi içerisinde en yetenekli, en eğitimli kişileri barındırır. Biz elemanlarımızı gerçekten çok iyi eğitiriz. Hem yurt dışında ve yurt içinde değişik kurslarla hem de işte. Dolayısıyla piyasa oyuncuları iyi eğitimli, kurt piyasacılar ama bizim elemanlarımız da hiç aşağıya kalmaz.

* Paça kaptırmıyorsunuz yani?

Kesinlikle kaptırmayız ve biz işimizi biliriz. Elemanlarım çok iyi. Burada bu vesileyle izin verirsen kendi genel müdürlüğümün çalışanlarına teşekkür etmek istiyorum. Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü Hazine'nin temel hazinecilik fonksiyonunu yıllardır yapan genel müdürlüktür. Her türlü özveriyle sabahlara kadar çalışma, haftasonu çalışma, her türlü çalkantılı dönemden başarıyla çıkma gibi, bir tarihimiz oldu ve ben hep o tarihin içindeydim. Uzman yardımcısı olarak girdim Kamu Finansmanı'na 1983 tarihinde, Genel Müdür olarak ayrılıyorum. Bu süreçte hep dostlukları hatırlıyacağım, hiç pişman olmadım. En güzel günlerim burada geçti. Çalışma düzeni itibariyle çok büyük özveri ister. Ama bu ölçüde de bilgi, ahlak, dosluklar verir. O yüzden bütün arkadaşlarıma minnettarım.

* Bu birikimi elde etmiş insan olarak, uyarınız ne olur? Hem piyasalara hem yönetenlere, hem de geride kalan arkadaşlarınıza bir uyarınız var mı?

Var, bir uyarım var. Kamuoyuna da, basına da hepsine var. Sayın Mahfi Eğilmez'in bir kitabı var, "Hazine" diye. Onun sonunda bir takım öğütler var, hazinecilere. Esasında sadece hazinecilere değil bence. Bütün kamu kesimi çalışanlarına. Arkadaşlarımdan o önerileri bir kere daha okumalarını ve mümkün olduğu ölçüde onları tutmalarını diliyorum.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır