kapat

26.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ŞÜKRÜ KIZILOT(skizilot@sabah.com.tr )


Özelleştirme gelirleri nereye gidiyor?

Kamu gelirleri açısından, 2000 yılında tüm umutlar "vergi" ve "özelleştirme" gelirlerine bağlanmış durumda.

2000 yılı bütçesi üzerindeki 21 katrilyon liralık faiz baskısının azaltılması için kısa vadede alınabilecek önlemleden biri de, özelleştirmeden elde edilecek gelirlerin borç ödemelerinde kullanılması olabilir. Bunun için, özellikle mevcut iç borç ana para miktarının azaltılması yönünde, özelleştirmeden elde edilecek gelirlerin bu amaçla kullanılmasına olanak sağlayan yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerekiyor.

Özelleştirme Yasası'nın 10. maddesinde özetle; özelleştirme sonucu elde edilecek gelirlerin saedce özelleştirme işlerinde kullanılacağı ve genel bütçeye kaynak olarak aktarılamayacağı, başka bir anlatımla, bu tür gelirlerin kamu açıklarının finansmanında doğrudan kullanılamayacağı belirtilmektedir.

ÖİB de özelleşmeli
Batı Avrupa başta olmak üzere, çoğu gelişmiş ülkede özelleştirme rüzgarlarının en yoğun bir şekilde yaşandığı 1980'li yılların başından itibaren ülkemizde yapılan özelşetirmelerden elde edilen gelirler toplamı bugüne kadar 6,2 milyar ABD Doları'na ulaşmıştır. Bunun da yaklaşık 5,8 milyar ABD Dolarlık bölümünün, yani yzüde 93'ünün özelleştirme işlemlerinde, yabancı uzman, danışman, özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi kuruluşlarının özelleştirmeleri tamamlanıncaya kadar rehabilitasyonu (iyileştirmesi), hazineye aktarma ve diğer idari giderler için harcandığı görülmektedir.

Bugün gelinen nokta itibariyle (yaklaşık 350 kişilik toplam kadrosu ile ki bu sayıya aslen imam, komiser, bahçıvan, sekreter kadrosunda olmakla birlikte idare de "özelleştirme uzmanı" olarak görev alanlar da dahildir) her geçen gün daha da hantallaşan idari yapısıyla, adeta bir KİT haline gelen, Özelleştirme İdaresi'nin de, özelleştirilmesi gereken bir kuruluş haline geldiği söylenebilir.

2000 yılı bütçesine konulan toplam 2,6 katrilyon liralık, özelleştirme idaresi dışında gerçekleştirilen GSM, Telekom ve enerji santrallernden sağlanacak özelleştirme gelirinin yukarıda belirtilen özelleştirme kanunu hükmüne bir istisna getirmesi açısından önemli bir adımdır. Ancak, bunun bütçesinin finansman açığının kapatılmasında kullanılması yerine, özellikle iç borç anapara ödemelerinde, dolayısıyla "iç borç stokunun azaltılmasında kullanılması" daha yerinde olacaktır.

2000 ve özelleştirme gelirleri
2000 yılında, yaklaşık 5 miyar ABD Doları özelleştirme gelirinin hedeflendiği bir ortamda (ki bu 1986 yılından bugüne kadar elde edilen özelleştirme gelirine eşit bir gelirdir), Özelleştirme Yasası'nda bir değişiklik yapılarak, bu gelirlerin sadece iç borç ana para ödemelerinde kullanılması sağlanabilir. Kaldı ki, özelleştirmesine karar verilen kuruluşların rehabilitasyon amaçlı olarak özelleştirme kapsamına alınması ve bunlar için gereksiz harcama yapılması uygulamasına da gerek yoktur. Bu kuruluşların özelleştirme programına alınmadan önce gerekli hazırlık işlemleri yapılarak doğrudan özelleştirilmesinde ve gereksiz yere her özelleştirmede yabancı uzman, danışman kullanılmasına son verilmeside zaman ve maliyet yönünden sayısız yararlar var.

Özelleştirmeden elde edilen gelirlerin, mevcut iç borçların anapara ödemelerine kullanılması, iç borç sorununun çözümü için atılmış somut bir adım olacaktır.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır