Türkiye'yi resmen ziyaret eden ilk İsrail Başbakanı Barak ile Türk solunun lideri Ecevit arasında sıcak bir dostluk meydana geldi

GÖNÜL BAĞININ KANITI
Köyün açılış töreninde konuşan Ecevit, Türkler ile Yahudiler arasındaki gönül bağının yeni bir kanıtının yaşandığını söyledi. Ecevit, "Tarih boyunca Museviler derin acılar çekti ancak, her acı çektikleri dönemde Türkleri yanlarında buldular." Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz de 17 Ağustos ve onu izleyen günlerde acılar içinde kıvranırken Yahudi ve Musevi dostlarımızı, gönül bağıyla yanımızda bulduk. Bunun için hepsine Sayın Barak'ın huzurunda şükranlarımı sunuyorum.''

Alkışlarla sık sık kesilen konuşmasında Türkiye ile İsrail arasında çok sıcak ilişkiler kurulduğunu belirten Ecevit, "Bazı ülkeler gereksiz kaygılara kapıldılar. Kendi güvenlikleri için bunu bir tehlike olarak gördüler. Ama kısa sürede anladılar ki Türk-İsrail işbirliğinin amacı savaş değil, barıştır. Aramızdaki barış, bütün bölgeye barış getirecek'' dedi.

HER ZAMAN YANINIZDAYIZ
Barak da konuşmasında, "17 Ağustos gecesi toprağın içinden yıkıcı bir güç yayıldı; onbinlerce kişinin canını aldı. Bu afet yüzbinlerce insanı ruhu yaralı ve hayatları yıkık bıraktı'' dedi.

İsrail halkı ve tüm Museviler adına, yakınlarını yitiren tüm Türk ailelere en içten başsağlığı dilediğini bildiren Barak, yardım eli uzatmalarının doğal bir şey olduğunu ifade etti. Barak, "(Ülkelerimiz derde düşen insana yardım ediniz, destekleyiniz) öğretisini gerçekleştirdi" dedi.

Törene birçok Türk ve İsrailli gencin geldiğini söyleyen Barak, "Bu gençler burada, Çınarcık'ta küçük Shiran Franco'nun kurumuş dudaklarını ıslatan General Itsik'i ve Gölcük'te yaralı kurtarılan Aydan Oktan'ı anımsamak için bulunuyorlar'' dedi. Barak, sözlerini Türkçe olarak, Atatürk'ün "Türk Öğün, Çalış, Güven'' sözleriyle bitirdi; büyük alkış aldı.

Okan YILDIRIM - Ayla ÖZCAN

Celal YILDIZ - Yusuf DEMİR (SHA)

Albümden bir fotoğraf
TÜRK solu ile İsrail arasındaki ilişkiler tarihte hep kötü bir rotada seyretti. 12 Mart döneminde, Filistin halkına duyulan sempati nedeniyle Türk solunun en büyük hedeflerinden biri de İsrail'di. Dönemin radikal gruplarından THKP-C, İsrail Büyükelçisi Efraim Elrom'u kaçırdıktan sonra öldürdü. O dönemde aktif olan bütün sol gruplar, militanlarını Filistin'deki kamplarda eğitti, Türkiye'den kaçmak zorunda kalan militanlar Filistin'de saklandı. Filistin sempatisi daha sonra kendini 1979 yılında Ankara'da İsrail Büyükelçiliği'ne yapılan baskında da gösterdi. Dönemin İçişleri Bakanı CHP'li Hasan Fehmi Güneş, teslim olan Filistinli gerilları öperek karşıladı.

Ancak son yıllarda Türk solundaki geleneksel anti-İsrail hava yerini İsrail yanlısı bir atmosfere terketti. Barak'ın ziyareti Bülent Ecevit'in temsil ettiği Atatürkçü sol çizgideki bu dönüşümü iyice meydana çıkardı. Ecevit ile Yaser Arafat arasındaki dostluğun fotoğrafları artık albümlere kalktı.