TARİHE NOT DÜŞMEK
* Neden röportajlar?

Röportaj yazarı olmak isterdim ve röportaj yazarı oldum. Ekmek paramı da bu işle kazanıyorum. İstediğim işi yaptığım için de şanslı olduğumu düşünüyorum.

* Kitabınızda yer alan siyasileri neye göre seçtiniz?

Röportajlarını yayınladığım politikacılar sahneden yavaş yavaş çekiliyorlar. Kimisi yaş nedeniyle, kimisi de kendilerini yenileyemedikleri için. Bu arada yavaş yavaş siyaset de değişiyor. Onlar sahneden tamamen çekilmeden, aralarından seçtiklerime kitabımda yer verdim. Meclis'ten kimler geldi, kimler geçti? Bunu görelim istedim.

MİLLET Mİ, DEVLET Mİ?
* Milletvekillerinin TBMM çatısı altına girdiklerinde neden kimlikleri değişiyor?

Milletin gerçeği ile devletin gerçeği farklı. Bunu anladıkları için değişiyorlar. Milletin içinden süzülerek geliyorlar. Ama o zamana kadar devleti bilmiyorlar. İşin içine girince başka dinamikleri görüyorlar. Bazen korkuyla değişiyorlar. Kendi liderlerinden korkuyorlar. Siyasetimizde partiler lider partisi olduğu için böyle bir korku duyuluyor.

Bir de hak ederek gelmiyorlar. Bu makamlara gelmenin kurumlaşmış, standartlaşmış, herkes tarafından kabul görmüş bir kurallar zinciri yok. Çoğu zaman makamlar hakedilmeden elde edildiği, sadece lidere ya da bir takım odaklara bağlılıkla bir yere geldikleri için yerlerini korumak uğruna böyle davranıyorlar.

ZENGİNLEŞMEK İSTERİM
* Bu röportajları yaptığınızdan bu yana sizin de kimyanız değişti mi?

Herkesten bir şey öğreniyorsunuz. İster istemez ufkunuz genişliyor. Ama bazen karşınızdakine bakıyorsunuz. Yalnızca kendi konusuyla ilgili, bilgili değil. Ufku dar. Ben her söyleşide kilitleniyorum. Söyleşiden çıktıktan sonra, "Ne dedi?", "İyi mi, kötü mü?" uzun süre toparlanamıyorum. Söyleşide dört göz, dört kulak oluyorum. Geriliyorum.

Karşımdaki geniş bir perspektiften baksın istiyorum, ama bakamayanlar oluyor. Bazen bir sorunun yanıtını almak için 5-6 kez soruyu tekrarladığım oluyor.

Okur röportaj kısaltıldığı için bu tekrarları görmüyor. Diyalog kurmakta zorlandığım zamanlar oluyor.

Aslında sorularımı sorarken, haklı çıkmak istemem. Herkes beni şaşırtsın isterim. Verdikleri yanıtlarla zenginleşmek isterim.

ERDEMİN SEMBOLÜ
* Yarım kalan röportajlar oldu mu?

Benim öyle bir lüksüm yok. Yarım bırakmakla tehdit ettikleri oldu. "Böyle soru sorarsan" diye başlayan cümleler kuruldu. Sonuçta ben sorularıma yanıt bulmak için hep uğraştım. Politikacılar "politikacının iyisi çok konuşur" diye düşünüyor. Ben karşımdakini bir kanala sürüklemek isterken, onların kendi kanallarında akmak istemeleriyle çok karşılaştım. Bu tür zorluklar oluyor.

* Bu da sizin tanımlamanızla politikacıların burcu olsa gerek.

Politikacı portrelerini iç sergimden indirirken farkettim ki vekillerin davranış ve düşünce kalıpları, mantık örgüleri, dili kullanma becerilerindeki ortak özellikler bana "Mebus Burcu"nu ilham ediyor.

Parlamenterlerimize rica ediyorum. Ya kendi burcunuzla yetininiz ya da örnekleriyle aktardığım Mebus Burcu'nu değiştiriniz. Mebus Burcu'nu erdemin sembolü yapınız.

Sonuçta, ister soru soran tarafta yer alın, isterse soru sorulan tarafta olun; burcumuzu erdemin sembolü yapalım. Çıksınlar "Medya Burcu"nu yazsınlar.

Burç ne olursa olsun ama erdemin burcu olsun.