Bugünlerde bütün Türkiye, bir banka reklamındaki, telefon aygıtıyla banka hizmetleri arasındaki ilişkiyi kavrayamayan eski kafalı İngilizce öğretmenini konuşuyor, kim olduğunu merak ediyor. Rolünü canlandırmadaki başarısıyla kamuoyunun ilgi odağına yerleşen bu kişi tam 42 yıllık tiyatro sanatçısı Suna Selen. Selen, o rolün getirdiği popülaritenin bedelini şimdilik saçlarını keserek ödemiş. Yolda insanların kendisine "Vat iz diz, tiçır" diye takılmasından bıkıp tanınmamak için saçlarını kestirmiş.

Aslında Selen 'prensip icabı' reklam filmlerinde oynamıyor. Bu filmde damadını kıramadığı için rol almış. Damadı, Özdemir Asaf'ın oğlu Olgun Arun, "Belçikalı bir yönetmen gelecek, çok iyi bir çalışma olacak anne" diyerek Suna Selen'i ikna etmiş. Filmin çekim öyküsü de ilginç. 17 Ağustos'ta yani o meşum deprem günü, sabahın beşbuçuğunda Avcılar'da başlamış çekimler. Bütün kadro, birkaç saat önce yaşanan depreme rağmen hiç eksiksiz hazırmış. Keyifle izlenen "Diz iz e benk" reklamı artçı sarsıntılar arasında çekilmiş.

Başından üç evlilik geçmiş Suna Selen'in. "Hayat, tek erkekle geçirilemiyecek kadar uzun" diyor, ekliyor: " Esasında üç erkek de az. Önce, Cem Kabaağaçla evlendim. Halikarnas Balıkçısı'nın yeğeni. Sonra hayatıma Münir Özkul girdi. Daha sonra da Güner Sümer ile evlendim. Herbirinden birer çocuğum var. En büyüğü ve küçüğü oğlan, ortanca kız."

Konu çocuklardan tekrar reklamlara bağlanıyor, "Ben hayatımda iki kez reklam filmi çektim" diyor Suna Selen, "bu ikincisi, ilki 80'li yıllardaydı, adada oturuyordum, küçük bir çocuğum vardı, iki yıl başka bir iş yapmadım ve reklamdan aldığım parayla rahatça yaşadım."