Roma'yı kimin yaktığıyla ilgili bir fıkra var. Çok sevdiğim bu fıkrayı yeri geldiğinde mutlaka anlattım. Bu bazen fakültede ders sırasında, bazen bir panelde, bazen de TV programında olur. Yeri geldiği için bugünkü yazımızda da anlatacağım. Ardından da fıkraya konu olayı...
Tarih dersinde, hoca derse girmiş ve en arka sırada oturan öğrenciye, tok bir sesle sormuş;
- Söyle bakalım Roma'yı kim yaktı?
çocuk şaşkın bir vaziyyet;
- Vallahi ben yakmadım öğretmenim...
diye ağlamaya başlamış. Bu yanıta canı sıkılan Hoca, ani bir kararla;
- Bu sınıfta ders anlatılmaz.
diyerek, sinirli bir şekilde sınıfı terk etmiş.
Koridorda, hızlı adımlarla yürürken, okulun müdürüne rastlamış. Müdür biraz da merakla;
- Hayrola Hoca Hanım, çok sinirlisiniz... Sizi üzecek birşey mi oldu?
- Daha ne olsun Müdür Bey? Biraz önce sınıfa girdim ve bir öğrenciye sordum "Roma'yı kim yaktı?" diye. Ne dese beğenirsiniz?
- Ne dedi?
- "Vallahi billahi ben yakmadım Hocam" diye ağlamaya başladı...
- Amaan Hoca Hanım... Üzüldüğün şeye bak. Sen bilmez misin bu yaramazları? Yaparlar yaparlar sonra inkar ederler. Biz en iyisi Milli Eğitim'e yazalım. Bir müfettiş göndersinler, o gelir kimin yaktığını tespit eder, olur biter...