kapat

19.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
A. SAVAŞ AKAT(aakat@sabah.com.tr )


Tarih hızlanınca

Gelişmiş dünya ile ilişkimizde psikolojinin "bölünmüş kişilik" dediği özellik hakimdir. Bir yandan onlara hayranlık duyar, methiyeler düzer, taklit etmeye çalışırız. Aynı anda kızar, eleştirir ve aşağılarız.

Duygularımızın bu iki zıt kutup arasında dolaşması serinkanlı bir analiz yapmayı da engeller. Onların gücünü anlamadığımız ölçüde, kendi zaafiyetlerimize doğru teşhis koyma olanağını kaybederiz.

Gelişmişliği tanımlamanın zorlukları biliniyor. Kişibaşına gelir, ihracat, araştırma geliştirme harcamaları, doktor sayısı ya da çocuk ölümleri gibi nicel göstergeler, aslında neden değil sonuçtur. O sayıları mümkün kılan, zihniyet, ahlak ve siyasi yapı gibi nitel özelliklerdir.

Bir başka nitel gösterge, çabuk reform yapabilme becerisidir. Sorunlar ortaya çıktıkça birer birer çözülür. Değişim dondurulmaz. Böylece sürekli değişen koşullara fazla direnmeden uyum sağlanır.

Böylece, toplum büyük kırılmalar, krizler, çözülmeler yaşamaz. Kısa dönemde radikal hiç bir şey olmuyor gibi durur. Tarih biteviye bir monotonlukla seyreder. Ama uzun dönemde gerçek devrimlere imza atılır.

Bir de bakarsınız ki, Alman-Fransız barışı sağlanmış. Avrupa Birliği kurulmuş. Tek para euroya geçilmiş. Avrupa Merkez Bankası çalışmaya başlamış. "Yahu, bu adamlar sessizce ne kadar yol almışlar?" demek ihtiyacını hissedersiniz.

Büyük şoklar
Öte yanda, değişimden korkan ülkeler vardır. Bazen zihniyet, bazen yerleşik çıkarlar, sık sık her ikisi, sorunlara akılcı çözüm arayışına izin vermez. Koşullar değişir ama kurumlar ve politikalar değişmez. İlelebet öyle gideceği zannedilir.

Derken bir gün aniden... Bu tür toplamlarda tarihin hızı dönemden döneme değişir. Uzun bir süre hiç bir şey olmaz. Toplumun dış görünüşü mutlak bir atalete benzer. Sanki tarih bitmiştir.

Ardından büyük bir şok gelir. Kimisinde ayaklanma olur. Diğerinde sistem çöker. Onyıllara dağılması gereken değişim, birkaç yıla, aya, hatta güne sıkışır. Tarih hızlanır. Üstelik, pekçoğunun önceden öngöremediği şekilde.

Sovyetler Birliği'ni örnek verelim. 1917 yılının ilk günü, o yıl olacakları kim tahmin edebilirdi? "Çarlık yıkılacak, Ruslar'ın büyük bölümünün adını bile duymadığı Lenin ve Bolşevikler 74 yıl sürecek totaliter bir rejim kuracak" diyene kim inanırdı? Ama oldu.

Sonu da öyle. 1989 başında tek rakibi ABD olan bir süper güç gibi duruyordu. İçeride mutlak bir diktatörlük vardı. Ülkeyi 72 yıldır muhalefetsiz yönetim Komünist Parti her şeye hakimdi.

Sonra? Fıkradaki gibi, "Meğerse ölmüş ama haberi yokmuş". Hoş, sadece onlar değil, geri kalan dünya da farkında değilmiş. İki yıl içinde ne komünizm kaldı, ne de Sovyetler Birliği. Geride sefalet, anarşi, mafya, çevre kirliliğinden başka miras bırakmadan tarih sahnesinden çekilip gitti.

Büyük değişim geliyor
Türkiye'de son on yılı değişen iç ve dış koşulların gerektirdiği dönüşümleri yapamadan geçirdi. Sorunlarını çözmedi. Geleceğe atmayı tercih etti. Beklersek yok olurlar zannetti. Zamanında müdahale edilmeyince sorunları birikti ve büyüdü.

Artık Türkiye için tarihin hızlandığı bir döneme girdik. Önümüzdeki ayların gündemine bakmak yeterli. Ecevit'in ABD gezisi, IMF ile anlaşma, AB'nin Helsinki toplantısı, Apo'nun idam kararı...

Ya çözüm bekleyen sorunlar? Kıbrıs, Yunanistan'la ilişkiler, Kürt sorunu, büyüyen kamu açığı ve iç borç, enflasyon, ekonomik canlanma, tarımsal destek reformu... Önümüzde kritik aylar ve günler var.

Çetin Altan ustanın sözü ile bitirelim. "Enseyi karartmayın". Çünkü değişim kapıda. Ayrıntılarını başka yazılarda ele alacağız.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır