kapat

19.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZEYNEP GÖĞÜŞ(zgogus@sabah.com.tr )


Yunan horozu

KAŞ
Oğlum dün sabah ömründe ilk kez bir Yunan horozunun ötüşüyle uyandı. Hemen arkasından komşunun Türk horozu serenada geçtiğinden yeni güne muhteşem bir düetle başlamış olduk.

Yunan horozu aynı zamanda Avrupalı, ama bu konuyu Ali Sinan henüz dünyada yokken de yazdığımı hatırlıyorum, sınırları eleştirmek için. Ah, zaten söylenmedik ne kaldı ki şu güneşin altında?.. Meis adasındaki horoz Avrupalı iken neden bizim Kaş'ın horozu Asyalı diye takmıştım kafama. Sahi, kim sokuşturuyordu bu kimlik kartlarını ceplerimize?

Sınırlar... Hayatta sınırlara ihtiyaç olduğunu bana da öğrettiler elbette, yoksa sonsuza kadar gidebiliriz başımızı alıp. (Bir soru: Sakın öylesi daha iyi olmasın?!) Her neyse. Geçen gün bizim evde bir sınır krizi yaşandığından oğlumun artık bakıcısı yok. Kabağın anneannenin başına patladığını yazmaya da gerek yok. Oğlanı kaptığım gibi doğru büyükbabanın Kaş'taki yazlık evine. Diş çıkaran bir torundan daha mükemmel bir yaz sonu armağanı düşünemiyorum. Dokuz kilodur ve sadece kucakta susar!

Bizimki bu Yunan horozunun ötüşünden çok etkilendi. Çünkü şehirli bebek horoz sesini sadece annesi oyun olsun diye çıkarırken duymuştu. Daha iyi işitelim diye taraçaya çıktık ve yüzme mesafesindeki Meis adasına el salladık. Beyaz bir yelkenli adanın etrafını dönüyordu.

Meis adasına bizim taraçadan bakmak mesafe olarak Gümüşsuyu'ndan Üsküdar'ı seyretmek gibi bir şey. İnsanın oraya yüzerken Türk karasularını terk edip Yunan karasularına girecek olması, Meis kumsalına çıkabilmek için sadece pasaport değil vize de gerekmesi, bunlar yoksa deniz polisi tarafından tutuklanma, hatta üzerinize ateş açılması riski bu devre ait olgular değilmiş gibi geliyor insana.

Oğlum büyüyüp de aklı suya ermeye başladığında Meis'e yüzmesinin yasak olduğunu ona nasıl anlatacağım? Cız! Oraya gitmek yasak! "Kayığa bindiğinde sakın sahilden uzaklaşma, çünkü adada öcü var" demeyeceğim elbette. "Oradakiler bizi sevmiyor" da diyemem çünkü yaşadığımız depremden sonra bunun doğru olmadığını biliyoruz artık.

O zamana kadar hiçbir şey değişmezse oğluma "Yolda seni kocaman bir deniz kaplumbağası ham yapar" demeyi tercih edebilirim.

Oğlum bu yüzyılın son yılında dünyaya geldi. Ayağı suya yeni yüzyılda erecek. İşte o zaman ona şöyle seslenmeyi dilerim: "Geçen yüzyılın insanları bazı aptallıklar yaptılar. Şu karşıdaki adadakileri düşman belledik, onlar da bizi... Horozunun sesiyle uyandığımız komşularımızı tanıyamadık bile. Çok şükür bütün bunlar geçmişte kaldı. Adaya yüzdüğün zamanlarda yine de deniz kaplumbağasına dikkat et!"

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır