kapat

03.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


Duygu ve akıl

Depremden sonra her yerden dostluk şarkıları yükseliyor. Birbirini kovalayan yardımlar, kurtarma ekipleri, dünya televizyonlarında gözü yaşlı spikerler, spor karşılaşmalarında ayağa fırlayıp alkışlayan seyirciler..

Demek ki insanların, insan olduklarını hatırlamaları için büyük acılar gerekiyor.

***

Halkımızı en çok duygulandıran dostluk elini ise Yunanistan uzattı.

Ege'nin öte yakasından esen sıcak meltem artarak devam ediyor.

Türkiye'de insanlar, Yunanlılara nasıl teşekkür edeceklerini bilemiyor ve bunun için çeşitli yollar arıyorlar.

İki ülke ilişkilerinde baş döndürücü bir bahar havası.

***

Ama bilindiği gibi, hiç bir bahar sonsuz değil.

"Ebedi bahar" yok!

Eğer bu iyi ilişkiler döneminde, gerçekçi olmayan beklentilere kapılır ve Türkiye ile Yunanistan arasındaki her sorunun kolayca çözüleceğini umarsak, hayal kırıklığına uğrayabiliriz.

Beklenti ne kadar yüksek olursa, hayal kırıklığı da o derece artar!

***

Ben diyorum ki: Gelin akılla duyguyu dengeleyelim ve meseleyi, ne olduğundan büyük, ne de küçük görelim.

Deprem sonrasında gelişen olaylar, iki halkın birbiriyle ilgili olduğunu ve derinden derine bir dostluk duygusu beslediğini ortaya çıkardı.

Bu ortam politikacılara daha rahat davranmak olanağı veriyor.

Ama politik ve diplomatik gerçeklerle, halkların dostluğu iki ayrı şey.

***

Önümüzdeki ilk zorlu sınav, Yunanistan'ın Avrupa Birliği'nde Türkiye aleyhine koyduğu vetoyu kaldırması.

Bu da o kadar kolay görünmüyor.

Yunanistan'da, "deprem yardımı" ile Türkiye stratejisinin ayrı ayrı ele alınmasını isteyen, politikacıların sesi yükseliyor.

Yunan hükümeti, Avrupa'da Türkiye'ye karşı eline geçirmiş olduğu kozları feda etmez!

Zaten bu yüzden, vetoyu kaldırmadan, aynı miktarda bir paranın Türkiye'ye verilebilmesinin yollarını arıyorlar. İki ülke arasındaki sorunlar bununla da bitmiyor.

Kıbrıs, kıta sahanlığı, Batı Trakya gibi konular kriz yaratmaya devam edecek.

Ne var ki iki ülke halkından yükselen dostluk havası, politikacılara, üzerinde bulundukları şoven zeminden ayrılma imkanı verebilecek.

***

Bütün bunları bir ön uyarı olarak belirtmek istiyorum.

Aşırı bir iyimserliğe kapılıp, sonra dipsiz öfke uçurumlarına yuvarlanmaktansa, duyguyla aklı dengeleyip, ilişkileri olduğu gibi görelim.

"Kalplerin yumuşaması" muhteşem bir şey!

Keşke bunu iki ülkede "ortak akıl"la bütünleyebilsek!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır