kapat

25.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZEYNEP GÖĞÜŞ(zgogus@sabah.com.tr )


99 Deprem anıtları

Eğitimin en etkili aracı nedir? Bu sorunun kestirmeden iki cevabı var: Deney yapmak ve göstermek...

Afet illerindeki valilerin ve belediye başkanlarının dikkatine: İnsanları eğitmek için deney depremi yaratamayacağımıza göre mutlaka yapmamız gereken şudur: Depremde hasar görmüş her yerleşim biriminde 17 Ağustos felaketi için en iyi simge olabilecek yıkıntıları seçip bunları 99 Deprem Anıtı olarak muhafaza etmek...

Dün de Adapazarı'nda Deprem Müzesi yapılmasını önermiştim. Atom Bombası'nın düştüğü Hiroşima'daki müze nasıl insanlığa o büyük felaketi unutturmuyorsa, bizim deprem müzemiz ve deprem anıtlarımız da aynı işlevi görmeli.

2023 yılında merkez üssü Marmara denizi olan yeni bir deprem beklendiğini söylüyor bilim adamları. 2023 yılında halkın büyük bölümü bu depremi ya unutmuş, ya hiç yaşamamış olacak. Bugün yaşananları hatırlatmanın ve bundan ders çıkarmalarını sağlamanın en etkin ve en kolay yoludur deprem anıtları.

Bugüne dek deprem hep uzaklarda olan felaketti. Varto çok uzaktı, Erzincan da öyle. 92 Erzincan depreminde bile bugünün medya çeşitliliği yoktu. Cep telefonu yoktu. Yerel radyolar yoktu. Şimdi artık deprem uzakta bile olsa enkaz yığınları başında oturanların akıttığı her damla gözyaşı evimizin içine düşüyor.

Bugüne kadarki depremlerde internet de yoktu. Bilgiye ulaşmak çok daha zordu. Ürkütücü bile olsa, bilime saygı duymamız gerektiğini anladık bu sefer. İletişim çağı, kaderciliğin de sonunu haber vermekte. Artık hepimiz biliyoruz ki, evlerimizinde depreme dayanıklılık testi yaptırmamız gerekiyor. Ayakkabı alırken tabanındaki köseleyi inceleyenler, bundan böyle ev alırken de tuvaletteki fayansının renginden çok temeline ve statik projesine bakmayı akıl edecekler.

Bilgi ne denli iç karartıcı olsa da bu devirde ondan kaçış yok. Dün elektronik postadan gelen şu mesaja bakın: "Gelecekteki bir İstanbul yöresi depreminin odak noktası Marmara Denizi'nin içinde olacaktır ve bu nedenle Tsunami denilen 15-20 metrelik dalgalar tüm Marmara sahillerindeki evlerin deniz seviyesinden 20 metre yüksekliğin altında olanlarını yerle bir edecektir. Bu konudaki uyarıyı topluma yapmanızı rica ederim. İmza: KTÜ Jeoloji Bölümü'nden Prof. Dr. İsmet Gedik..."

Elektronik postadan dün gelen yüzlerce deprem mesajının yarıdan fazlası Sağlık Bakanı'nın isifasını istiyordu dün. Sağlık Bakanı istifa etse bence de iyi olur, ama bu konu maalesef "cambaza bak" hikayesine dönüştü. Bütün kızgınlığımızı bir adama odaklaştırıp sistemin tüm bozukluklarını unutmayalım. Deveye sormuşlar "Boynun niye eğri?", "Nerem doğru ki?" demiş...

Deveye benzememek için de ihtiyacımız var deprem anıtlarına...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır