kapat

23.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )


Polis devleti görüntüleri..

Bir zamanlar "Lefter'i oyundan atan hakem olmak" manyası vardı, hakemlerimizde.. Bunu yapan tarihe geçecekti sanki.. Unutulmaz olacaktı..

Manyanın sebebi mi?..

Güya Lefter o kadar büyük, o kadar etkili biri ki, saha dışında, onu oyundan atmak yürek isterdi..

Oysa durum başkaydı. Lefter o kadar temiz oynardı ki futbolu.. Atmanız için sebeb olmazdı.

Sonunda bir hakem, benim de yakın arkadaşım bir punduna getirdi, Lefter'i attı oyundan.. O devirden adı akılda kalan tek hakem olmayı başardı.

Sabahattin Ladikli..
Bazı polislerimiz için de Pasha'yı kapatmak bir marifet olmalı ki, kapamışlar.. İki gün için.. Gerekçe, içerde 18 yaşından küçükler varmış.

Ellerine sağlık.. Çok iyi bir iş başarmışlar, Pasha'yı kapatmakla.. Polisin gücünü göstermişler.. Aferin onlara..

Bakmayın Erdal Bilallar'ın münafıklıklarına.. Benim polisim Devrim yasalarını her an ihlal eden Fatih'in Çarşamba Mahallesine giremez ama, Pasha'ya girer..

***

Yalnız..

Bakın bu ülkede bir anayasa var.. Buna bağlı ceza yasası var.

"Suçların şahsiliği" ilkesi var.

Yani birinin suçundan dolayı ötekine ceza veremezsiniz.

Pasha tek bir iş yeri değil. Akmerkez gibi bir "Restoran, Bar ve Disko" Merkezi.. Hepsinin sahibi ayrı. İşletmesi ayrı..

Disko suç işliyor diye, oradaki Şamdan, Le Select, Bice ve diğerlerini cezalandırdınız mı anayasa suçu işlemiş olursunuz..

Mudo bir yanlış yaparsa, tüm Akmerkez'i kapayabilir mi polis?.. Durum aynen o..

Şimdi bu saydığım restoran, cafe ve barlar iki gecelik zararlarının tazmini için dava açsalar ne olur bilir misiniz?..

Emniyet mahkum olur, takır takır öder, sonra kapatma kararını alan polislere rücu eder devlet, ödediği parayı onların maaşlarından kesmeğe başlar.

Bu bir..

İkincisi..

Bu ülke anayasası ve bağlı ceza yasasında bir ilke daha var:

"Kanunsuz suç ve ceza olmaz.."

Ceza hukukunda kıyas yoktur. Yani benzetme ile ceza verilmez. Ne yazılı ise sadece o.. Ceza verici, kendisini yasa ve kural koyucu yerine koyamaz, yani.

Polis Vazife ve Selahiyetleri yasasına göre hazırlanmış tüzüğün 12'inci maddesi şöyle diyor, aynen:

"Bar, kafeşantan ve meyhanelere, yanlarında veli ve vasileri olsa bile, 18 yaşından küçüklerin girmelerini polis meneder."

Şimdi bu maddede disko, restoran diye bir yer var mı?..

Yok.. O zaman bu çağ dışı kalmış yönetmelik değiştirilip güne uygun hale getirilmedikçe, polis, diskolara giren 18 yaşından küçükleri yasal olarak engelleyemez ve bu yüzden ceza veremez..

Pasha'da, kafeşantan yok.. Öyle bir yer dünyada yok artık. Meyhane de yok. Bar var.. Girersin bara.. Bakarsın orada 18 yaşından küçük var mı?.. Orayı kaparsın.. O barı.. Pasha'yı değil..

Türkiye hukuk devleti ise bu..

Çünkü hukuk devletinde cezalar şahsidir ve kanunsuz suç ve ceza olmaz.

Polis devleti ise..

O zaman bugünkü uygulama.. Polis canının istediğini yapar..

Nasıl yani?..

Feministlerin yeni lideri Seda Güler'in gazetesi Bayan Sabah'ta hem de, Elif Ergu yazıyor..

Bir kadın milletvekili ile sevimsiz bir sohbeti olmuş. (Deyim ona ait.)

Sayın Milletvekilinin nasıl dengesiz konuştuğunu anlatıyor uzun uzun.. Milletvekili, kendisi ile ilgili haberde resmi çıkmadı diye kızmış, iyi mi?.

Elif'i azarlamış "Bana 'Hanımefendi' diye hitap edemezsiniz. Ben sayın Milletvekiliyim" demiş.

"Bugüne dek hiçbir erkek milletvekili ile böyle bir sorun yaşamadım" diyor, Elif ve tüm bunların sebebini de altı kelime ile açıklıyor: Sayın milletvekilinin "Tam bir kadınsal durum içinde olduğunu" hissetmiş.

Söyleyene değil, söyletene bak..

Yani bunu maazallah biz maço erkeklerden biri ağzımızdan kaçırsak bizi nerelere sokardınız?..

"Tam bir kadınsal durum içinde olmak!.."

Nasıl yani?..

Yankılar!..

'Bu TV Haber bültenlerini hzırlayanlar bizi geri zekalı sanıyor herhalde' diye yazmıştık. Bir haber içinde ayni cümleyi üç dört kez tekrarlamayı gelenek haline getirdikleri için.

Fakslar yağdı.. Hem de en çok Almanya'da yaşıyan Türklerden..

"Biz burada Alman haberlerini de izlediğimiz için farkı görüyoruz" diyorlar.. "Burda böyle birşey yok.."

"Plak mı takıldı" diyor, Friedberg'den Rıza..

Reha Gürcan da Frankfurt'tan "Allah razı olsun" derken birşeye daha işaret ediyor:

"Burada bizim TV'lerin haberlerini çocuklarımıza izletmekten çekiniyoruz. Türkiye'yi pek tanımayan genç kuşaklar bunları izledikçe, Türkiye'ye gelmekten korkuyorlar. Kendi insanım korkarsa, turist korkmaz mı?. Televizyonlarımızı izlerken ben bile korkuyorum.. Avrupa'ya katılmak isteyen Türkiye'ye bu TV'ler hiç yakışmıyuor. Benim ülkemde hiç mi güzel şey yok!.."

Var, Reha var.. Var da..

Bir enfes Sharon..

Gerçek Suç nedir?.

Tavsiye ettiğin filmin adını yazmamayı alışkanlık haline getirmek..

Clint Eastwood'un filminin adını yazmayı unuttuğumu, cuma gecesi başımı yastığa koyunca hissettim. O saatte gazete basılıyordu zaten. Yapacak şey yoktu..

Yasemin varken onu sorumlu tutmuştum.. "Ben hep atlıyorum, bundan sonra sen kontrol edeceksin" diye..

Burcu kendinden sorumlu olamıyordu ki, bir de benim sorumluluklarımı yüklensin.

Şimdi o da yok..

Demek ki... Gerçek Suç bende..

Anladınız değil mi?..

Yazmayı unuttuğum film adı "Gerçek Suç" idi.. True Crime..

Bu defa tavsiye edeceğim filmin adı, Gloria.. Hemen yazayım ki, atlamayalım.

Siz boşverin eleştirmenlerin dediklerini.. Hele geçmişteki çekimle mukayese edip buna kara çalanları..

Geçmişteki filmden çok daha iyi bu yenisi.. Çünkü muhteşem bir Sharon Stone var.

Fevkalade güzel.. Fevkalade çekici.. Fevkalade de oynuyor.. Daha ne olsun?..

Sharon, Mafya babasının tetikçi şefi sevgilisini hapisten kurtarmak için suçu yükleniyor. Üç yıl yatıp çıkıyor ve doğru hayırsız sevgilisine koşuyor. Adam bu sırada Baba'nın tüm rüşvet satın alma işlerini içeren bilsisayar disketini her nasılsa ele geçiren bir uyanığın tüm ailesini, yedi yaşındaki oğul hariç temizletmiş ama disketi ele geçirememiş. Kendi kellesi tehlikede.. Sharon küçük çocuğun hayatının tehlikede olduğunu görünce analık damarları kabarıyor ve kaçırıyor..

Başlıyor müthiş bir kovalamaca..

Film işte bu..

Bir defa başından sonuna hiç sıkılmadan izleyeceksiniz..

Sharon, yazdık, enfes..

Çocuk da çok iyi oynuyor..

Benim gibi meraklısı için George C. Scott da mayfa babasındaki kısa rolünde sevenlere "Cee" diyor. O da güzel..

Bir yaz günü sineması için daha ne istiyorsunuz?..

Bir son not.. Bu eleştirmenler, Marylin Monroe'yu da yıllarca "Aptal sarışın" diye yazdılar..

Şimdi Yüzyılın en iyi oyuncularından biri diye ağıt yazıyorlar..

Sharon da çok iyi oyuncu..

"Güzelse yetenekli değildir" kafasına sakın itibar etmeyin..

SEVDİĞİM LAFLAR
Emeksiz yazılan yazı, keyifsiz okunur.

Samuel Johnson

BİZİM DUVAR
Yeni şarkılar, develerin de kafasını karıştırdı. "Boynun niye eğri" diyenlere "Neremi, neremi" diyorlar, artık.

Hakan & Utku

TEBESSÜM
Haham:

-Bugün yedi kişiyi mutlu ettim.

Arkadaşı:

-Nasıl?.

-Üç çifti evlendirdim.

-O zaman altı eder?.

-Bedava mı evlendirdik?.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır