kapat

23.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Cevat öttü polis bastı
PKK'lı Cevat Soysal örgütün eğitim sorumlusu olduğunu kabul ederken, 5 büyük kentteki örgüt evlerinin adreslerini açıkladı

MİT tarafından yurtdışında düzenlenen başarılı bir operasyonla yakalanarak Türkiye'ye getirilen, terör örgütü PKK'nın Avrupa'daki ikinci adamı Cevat Soysal, DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'e dün ifade verdi. Soysal'ın ileri derecede karaciğer hastası olması nedeniyle, Savcılık ifadesi Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde doktor kontrolünde alındı. Soysal daha sonra tedavi için Numune Hastanesine yatırıldı.

Savcı Yüksel'in sorularını yanıtlayan Soysal, Romanya ve Moldova'da terör örgütü üyelerine ideolojik eğitim verdiğini itiraf etti. Soysal, PKK'nın terör eylemleri konusunda ise sorumluluğu bulunmadığını öne sürdü. Soysal ayrıca, PKK terör örgütünün Ankara, İstanbul, İzmir, Batman, ve Diyarbakır'daki örgüt evleri konusunda da bilgi verdi.

Terörist avı
Soysal'dan alınan bilgiler doğrultusunda gerçekleştirilen operasyonlarda 24 PKK teröristinin yakalandığı öğrenildi. Sorgulaması sonrası tedavi için Numune Hastanesi mahkum koğuşuna yatırılan Cevat Soysal'ın, bugün DGM Yedek Hakimliği'ne çıkartılarak tutuklanması bekleniyor. Terör örgütü PKK'nın önemli isimleri arasında yer alan Cevat Soysal'ın DGM Savcılığı'na verdiği ifade özetle şöyle:

- Örgütün Romanya ve Moldova Temsilciliği görevine 1991 yılında Abdullah Öcalan tarafından atandım. Örgütün, diğer Avrupa ülkelerindeki çalışmalarında da görev aldım ve Kani Yılmaz'la bağlantılı olarak görev yaptım.

- Avrupa'da bulunduğum sürece Abdullah Öcalan'dan aldığım talimatları uyguladım. Bu talimatların bir kısımını telefonla doğrudan Öcalan veriyordu. Zaman zaman da, Kani Yılmaz kanalıyla gelen talimatları uyguladım.

İdelojik eğitim verdim
- Benim Romanya ve Moldova'daki görevim, gerek Türkiye'den, gerekse çeşitli Avrupa ülkelerinden gelen ve örgüte yeni katılan kişilere ideolojik eğitim vermekti. Eğitim proğramı Öcalan'dan gelen talimatlar doğrultusunda belirleniyordu.

- İdeolojik eğitimini tamamlayan örgüt elemanları, yine Şam'dan gelen talimatlar çerçevesinde Avrupa'ya ve Türkiye'ye geri dönüyorlardı. Ben sadece ideolojik eğitimden sorumluydum. Türkiye'ye dönen örgüt üyelerinin gerçekleştirdiği eylemlerden ben sorumlu değilim. Benim görevim ideolojik eğitim tamamlandığı aşamada bitiyordu.

- Romanya'da bulunduğum süre içinde, Türkiye'den gelerek bu ülkede ticaret yapan esnaftan örgüt adına düzenli olarak para toplanmasını sağladım. PKK'nın Romanya'da oldukça geniş örgütlenme sahası bulunuyor. Romanya'da toplanan paralar, Kani Yılmaz aracılığı ile örgüte teslim ediliyordu.

- Öcalan'dan gelen talimatlar doğrultusunda örgüte teknik cihaz temin edilmesinde de görev aldım. Romanya'dan örgüte gönderilmek üzere daha çok telsiz, dürbün gibi malzemeler satın alındı.

Ölümcül hasta
MİT'in başarılı bir operasyonu ile yurtdışında yakalanarak Türkiye'ye getirilen bölücü terör örgütü PKK'nın, Avrupa'daki ikinci adamı Cevat Soysal'ın ölümcül derecede hasta olduğu ve bulaşıcı Hepatit B hastalığına yakalandığı öğrenildi.

MİT tarafından Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerine teslim edilen Soysal'ın, karaciğerinin iflas noktasına geldiği ve yapılan kontrolde kanında ileri derecede Hepatit B virüsüne rastlandığı öğrenildi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü ve DGM'ye yakın kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Soysal'ın yakalandığı andan itibaren doktor kontrolünde tutulduğu ve hastalığı nedeniyle zaman zaman baygınlık geçirdiği belirlendi.

Savcı sorguladı
Cevat Soysal'ın sağlık durumunun giderek ağırlaşması sorgusunu da sıkıntıya soktu. Doktor kontrolünde tutulan Soysal'ın güçlükle ifade verdiği ve ilaçla ayakta durduğu öğrenildi. Soysal'ın durumunun giderek ağırlaşması üzerine DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel dün 15.00'de Ankara Emniyet Müdürlüğüne gelerek üç günlük ek gözetim süresinin tamamlanmasını beklemeden Soysal'ın ifadesine başvurdu. Soysal'ın nerede yakalandığının henüz belli olmadığını söyleyen Savcı Yüksel, yargılamanın da Ankara'da yapılacağını söyledi.

Soysal'ın ifadesinin tamamlanmasının ardından derhal DGM Yedek Hakimliği'ne çıkartılarak hakkındaki gıyabi tutuklama kararının vicahiye çevrileceği öğrenildi.

Özel tecrit
Sosyal'ın tehlikeli ve bulaşıcı özellik taşıyan Hepatit B hastası olması nedeniyle, tutuklandıktan sonra Ankara Kapalı Cezaevi'nde özel tecrit bölümüne konulacağı ve tedavisine kesintisiz olarak devam edileceği belirtildi. PKK'nın Avrupa'daki ikinci adamı olan Cevat Soysal'ın Hepatit B virüsünü yaklaşık iki yıl önce kaptığı ve yurtdışında tedavi gördüğü öğrenildi.

DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından TCK'nin idam cezasını öngören 125. maddesi ile TCK'nin 22.5 yıla kadar hapis cezasını öngören 168. maddesinden yürütülen soruşturma sonucunda, Soysal hakkında iddianame hazırlanarak, dava açılacak.

Ersin BAL

MİT'in altın çağı
PKK'nın Avrupa'daki iki numaralı ismi Cevat Soysal'ın da başarılı bir operasyon ile yakalanıp Türkiye'ye getirilmesinin ardından, MİT'in başarısı konuşuluyor. MİT'in son zamanlarda hızla yükselen grafiğinin altında beş önemli nedenin yattığı, bunların başında da, Müsteşarlığa MİT tarihinde ilk kez teşkilat içinden yetişmiş bir kişi olan Şenkal Atasagun'un atanmasının geldiği belirtiliyor.

16 Şubat 1988 tarihinde MİT Müsteşarlığına atanan Atasagun, MİT'e meslek memuru olarak girip Müsteşarlığa kadar yükselen ilk isim oldu. 1967'de MİT'e giren ve Fransa Grenoble Üniversitesi mezunu Atasagun, uzun yıllar, teşkilatın en kritik birimleri, istihbarat ve Operasyon Başkanlıkları bünyesinde görev yaptı. 1995 yılı Temmuz ayında ise, yıllarca çalıştığı Operasyon Dairesinin Başkanlığına atandı ve ünlü Avrasya Feribotu operasyonunu bizzat yönetti. Londra ve Brüksel'de yurt dışı görevde bulunan Atasagun'un, gençlik yıllarından itibaren edindiği operasyon tecrübesi, Müsteşarlık görevinin etkinliği ve operasyon kurguları açısından da önem taşıdı.

Kadroların etkinliği
MİT'in başarısındaki bir başka neden olarak da, Atasagun'un Müsteşarlık görevine getirilmesinin ardından, teşkilattaki yetenekli kadrolara sahip çıkması gösteriliyor. Sönmez Köksal'ın Paris Büyükelçisi olmasının ardından bu makam için adı geçen Miktat Alpay, Atasagun döneminde de Müsteşar Yardımcısı olarak görevini sürdürdü. Teşkilat, uzun yıllar İstihbarat Başkanlığı yapan, PKK terör örgütü konusunda geniş deneyimi bulunan ve analizleri şaşmayan Alpay'ın tecrübelerinden yararlandı. Atasagun adı MİT Müsteşarlığı için geçen tecrübeli isimlerden Emre Taner'i de Müsteşar yardımcısı yaptı. Böylelikle MİT'de, diğer devlet kurumlarında görülen "Rakibini tasfiye" operasyonu olmadı.

Yurt dışı ve taşeronlar
MİT yurt dışı kadrolarını da bu dönem geliştirdi. Özellikle Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda ile bazı Balkan ülkelerine atanan MİT görevlileri operasyon ve istihbarat konusunda tecrübeli isimlerden oluşturuldu. MİT'de taşeron kullanma devri de sona erdirildi. Böylelikle teşkilat mensubu olmayan "Haber elemanı ya da operasyonda" kulanılan taşeronların teşkilatın olanaklarından kendi çıkarları için de yararlanıp, MİT'in adını zedelenmesine son verildi.

Ecevit: Operasyon yüzde 100 Türk
Başbakan Bülent Ecevit, terörist Cevat Soysal'ın yakalanmasıyla ilgili olarak, ülkelerinin isminin gündeme gelmesinden Moldovalılar'ın rahatsızlık duyduğunu belirterek, "Soysal'ın yakalanmasında hiçbir ülkenin ve kurumun katkısı olmamıştır" dedi.

Soysal'ın Almanya'da yakalandığı iddialarını da reddeden Ecevit, "Bugün Moldova'dan Güvenlik Bakanının eşliğinde bir heyet gelmiş. Cevat Soysal'ın yakalanmasıyla ilgili olarak Moldova adının ortaya çıkmasından çok rahatsızlar. Oysa biz hiçbir ülke ismi vermedik. Bunda Moldova'nın payı yoktur."

Ecevit'in açıklamasından çok daha önce bir açıklama yapan Moldova Güvenlik Bakanlığı da Soysal'ın kendi ülkelerinde yakalanarak, Türkiye'ye teslim edildiği haberlerini "yanlış bilgilendirme" olarak niteleyerek, yalanladı.

Dış basında Soysal:
YUNANİSTAN

EksusIa gazetesi MİT'in tarihçesine yer vererek MİT'in bugün karmaşık yapısıyla İsrail gizli servisi MOSSAD'ı bile kıskandıran bir etkinliğe ulaştığı yorumunu yaptı. Diğer gazetelerde de Soysal'ın yakalanışının bizzat Başbakan Bülent Ecevit tarafından kamuoyuna duyurulduğuna dikkat çekilerek bu durumun, terör örgütünün Soysal'ın önemsiz bir üye olduğu iddiası ile çeliştiğine işaret edildi.

FRANSA
Le Figaro gazetesi, "Türkiye, Avrupa'nın kalbinde vurdu" başlığı ile verdiği haberde, terörist Soysal'ın yakalanmasının terör örgütü tarafından da teyit edildiği bildirildi. Haberde, Soysal'ın Türkiye'ye getiriliş tarzının, terör örgütü başının Nairobi'den getirilişini hatırlattığı belirtildi ve Soysal'ın Türk basını tarafından terör örgütün 2. önemli adamı olarak tanımladığı kaydedildi. Haberde, Türkiye'nin bölücü terör örgütünü etkisiz hale getirmek için Güneydoğu Anadolu ve Kuzay Irak'ta operasyonlarını da artırdığına dikkat çekildi.

İTALYA
La Repubblica gazetesi, "Soysal'ın üzerinde Alman pasaportu bulunmasının uluslararası krize yol açmasından endişe ediliyor" ifadesini kullandı.

La Stampa gazetesi "Öcalan'ın bir yardımcısı Moldova'da tutuklandı" başlığıyla verdiği haberde, Soysal'ın üzerinden çıkan belgenin "Almanya'yı Türkiye'ye karşı diplomatik olarak mahçup durumda bıraktığını" yazdı.

Corriere della Sera gazetesi "Bir PKK başının esrarengiz yakalanışı" başlığı altında verdiği haberde, Moldova'nın Soysal'ı Türkiye'ye teslim ettiğini öne sürdü.

Il Giornale gazetesi "Beş ay önce Öcalan'ı yakalayan Türk gizli servisleri, PKK'nın bir başka temsilcisini yakalamalarını haklı bir galibiyet gibi duyuruyorlar" ifadesini kullandı.

Kardeşten ağabey'e: TESLİM OL
MUŞ'TA güvenlik güçlerince düzenlenen operasyonda, eylem için metrepollere gitme hazırlığında olan 2 terörist yakalandı. Yakalanan teröristlerden Hüseyin Cintosun, kendisi gibi PKK'da olan ağabeyine seslenerek, "Gel teslim ol. Asıl özgürlük burada" dedi.

Güvenlik güçlerinin Hastaneler caddesinde şüphe üzerine durdurarak üst araması yaptıkları iki kişinin PKK'nın dağ kadrosunda yeralan ve büyük eylemlerde bulunmak üzere metropole gitmeye hazırlanan teröristler olduğu saptandı. Yaklaşık 8 yıl önce Malazgirt Lisesi'nde okurken aile baskısı nedeniyle kaçarak terör örgütünün kucağına düşen Aktan ve Cintosun, pişman olduklarını belirterek, şöyle dediler:

"Aile baskısı nedeniyle evden kaçtık. Daha özgür olabilmek için kaçarken, örgütün eline düştük. Bize özgür bir Kürt devleti kuracaklarını söylediler. Ancak, aradan geçen yıllarda asıl özgürlüğümüzün ailelerimizin yanında olmak olduğunu anladık. İş işten geçmişti"

Bu arada, Hüseyin Cintosun isimli terörist, kendisi gibi PKK'nın dağ kadrosunda bulunan ağabeyine teslim olması için çağrıda bulunarak, "Gel sen de teslim ol. Sizi kandırıyorlar. Asıl özgürlük buradaymış" dedi. Yakalanan iki terörist, çağrılan anne ve babalarına sarılarak hıçkırarak ağladılar.

Sabri YILDIRIM


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır