kapat

21.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SERPİL YILMAZ(syilmaz@sabah.com.tr )


Tabaş ve Turcas birleşiyorTürk Petrol ne oluyor?

Türk Petrol Holding faiz yükü altında eziliyor. Bağlı kuruluşlarından Marks and Spencer'ı Fiba Holding'e sattı, Spectrum ve Kırlangıç bankalarla pazarlığını sürdürüyor. Holding nasıl şekillenecek, bekleyip, görmek gerekiyor...

Rekabette yeni gelişme
Şekillenmesi beklenen bir başka gelişme de, Bolak'ın Turcas'a sattığı Türk Petrol akaryakıt istasyonları... 650 Türk Petrol akaryakıt istasyonu bulunuyor. Bu istasyonların sahibi Turcas Petrolcülük şirketi. Turcas'ın yüzde 15'i İMKB'de işlem görüyor. Yüzde 85'i ise Tabaş Petrol'ün

Turcas'ın çoğunluk hisselerini elinde bulunduran Tabaş'ın da aynı isimle faaliyet gösteren, 140 tane akaryakıt istasyonu bulunuyor.

Turcas'la, Tabaş birleşmek üzere.
Birleşme sonunda bir yanda Türk Petrol, öbür yanda da Tabaş istasyonları olmayacak. Tek bir isim altında servis verecekler.

Bu ismin ne olacağı tartışılıyor.
Türk Petrol ismini kiraladıkları, Türk Petrol Holding'in geleceği de isim üzerinde karar almayı etkileyecek. Birleşmeyle 790 adete çıkacak olan akaryakıt istasyonunun adı Tabaş veya Turcas da olabilir. Castrol yağları ile de bütünleşmiş bir Türk Petrol imajı var. Onları ayırmak mümkün olacak mı? Conoco, yerel isimlere nasıl bakacak? Bu soruların yanıtlarını vermek zor.

Tabaş'ın yüzde 28'i de Amerikan petrol devlerinden Conoco'nun. Yüzde 16 oranında hissedar ANAP İstanbul eski İl Başkanı Erdal Aksoy, başkan. Yardımcısı Tabaş'ın ortağı ve Petder'in de Başkanı olan Kaya Baban. Ortaklığa Kalyon Oteli'nin sahibi Yılmaz Tecmen yüzde 10 hisseyle katılmıştı.

Kaya Baban son 5 yıldır sektörde yatırım yapılmadığına dikkat çekiyor. POAŞ ve TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi, 'kaçak akaryakıtı' önleyecek yasal disiplinin gelmesiyle asıl sıçramanın yaşanacağına dikkat çekiyor. Düzen bugün olduğu gibi devam ederse, Turcas ve Tabaş birleşmesiyle, grubun pazardaki yeri Petrol Ofisi, BP ve Shell'den sonra yüzde 12'lere gelebilir. Tabii bu arada Mobil ve BP'den sonra dünyada da bir büyük evlilik daha gündemde: Elf ve Total. Türkiye'de pazarın yüzde 5'ine seslenen bu iki firmanın birleşmesinin yaratacağı sinerjiyi de hesaba katmak gerekecek.

Ulusoy'un takvimi 'ağustos' diyor
Coşkun Ulusoy, Koç Topluluğu'nun "Mevduat toplamayan bankası" olarak anılan Koçfinans'daki odasını ay sonunda boşaltacak.

Ulusoy'un istifası, Koçfinans'da henüz 2.5 yılını doldurduğunda söylediği, "Hedefim 5 yıl bu görevde kalmak" sözlerini anımsatıyor. Ulusoy, Koçfinans'da 1994'te göreve başlamıştı. Süre doldu!.. 1988 yılında Ziraat Bankası Genel Müdürü olan Ulusoy, bu koltukta 7 yıl oturarak kamuda neredeyse bir rekora imza atmıştı. Ancak o dönemde 5 yılda istifa etmemesinin nedeni; gördüğü siyasi baskıydı. Ziraat Bankası'nda bir süre daha kalıp, dönemin Başbakanı Tansu Çiller'le girdiği ihtilafta "kariyerini sildirmeme" mücadelesi vermişti. Ulusoy'u yakından tanıyanlar çok iyi bilirler ki, o bir savaşçıdır. Savunmada kalmayı sevmez, hücuma geçer.

İlginç rastlantı, Ulusoy'un Ziraat'le olduğu gibi, Koçfinans'la da yollarının ayrılması bir ağustos ayına rastlıyor.

Ulusoy bu istifayla , Koç Topluluğu'ndaki kariyerine de son verdi. Topluluk içinde tepelere tırmanacağını düşünenler yanıldı.

Ziraat Bankası'nın yönetimde olduğu dönemde bankayı; özkaynakları açısından 86 kat, ödenmiş sermaye açısından 60 kat, net kârlılıkta 319 kat büyüten gözde bürokrat, Koçfinans'ta da benzer başarılara imza attı ve Koçfinans'ı Koç Topluluğu şirketleri içinde, 3.5 yılda en çok vergi veren ikinci kurum yaptı. Birincisi de Koçbank. Aradaki vergi farkı ise yalnızca 150 milyar lira.

Ulusoy'un bu sicili bürokrat atamalarının yoğun olduğu son günlerde dikkat çekiyor. Sönmez Köksal'ın MİT Müsteşarlığı'ndan alınıp, Paris'e Büyükelçi olarak atanacağı dönemde (1997) adı bu görev için geçen Ulusoy'a, aynı dönemde ÖİB Başkanlığı da yakıştırılmıştı.

Yakın çevresinin söylediğine göre Ulusoy, "Türkiye'de yapacak çok yenilik var. Kendi alanımda bunları uygulamak için önümde bir 15 yıl bulunuyor. Bir tek şirkete bilgi ve enerjimi aktarmak yerine danışmanlık yaparak, yönetim kurullarında olarak faydalı olmak istiyorum" diyormuş.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır