kapat

21.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Oğluna 30 sent vermedi
İş hayatındaki başarıları baba Joe Kennedy'yi o kadar gaddar yapmıştı ki oğlu John F. Kennedy'nin haftalığına istediği 30 sent zammı çok görmüştü

Baba Joseph Kennedy'nin, bu büyük ailenin en gözüpek ferdi olduğu, Amerikan araştırmacılarının müttefik oldukları bir tespit...

Hatta bu gözüpekliğin, giderek kendisinden sonra gelen aile bireylerine de güçlü biçimde sirayet ettiği, genel kabul gören bilimsel bir yaklaşım.

Bilindiği gibi, kuşaklardan kuşaklara miras kalan davranış ve duygu sistemleri, aslında "genetik"tir ve bir kuşakta güçlü biçimde ortaya çıkan bir genetik özelliğin, bir ya da birkaç kuşak önceki bir aile bireyinden "tevarüs" edildiği, psikologlar ve davranış bilimciler için artık bir sır değildir.

Joseph Kennedy (kısaca Joe Kennedy), 1917 yılına gelindiğinde, birinci dünya harbinin de etkisiyle, bankacılığı bıraktı.

Savaş vardı, öyleyse "çelik" ön plana çıkıyordu.

Joe Kennedy, Quincy'de Betlehem Steel'in büyük tersanesinde genel idare yardımcısı oldu.

Ve bu yolla müthiş bir ilerleme kaydetti.

Servetine servet katıyordu.

Ve sadece işini üzerine oturttuğu "çelik" konusuyla da ilgilenmiyordu.

New England'a dağılmış bulunan 30'dan fazla sinemanın kontrolünü ele geçirdi.

Hiç tereddüt etmeden film yapımcılığına soyundu. Prodüktörlük işine el attı.

Çeşitli filmler yaptı.

Koyu katolik bir aile oldukları halde, yaptığı bir filmde, bir manastır kızının iğfal edilişini sahneye aktarabiliyor, fakat bu sahnenin gösterilmesini kendisinin de istemediği amerikan haberlerinde yer alabiliyordu.

Joe Kennedy, katolik, son derece tutucu, aile yaşantısına önem veren bir çizgi izliyor fakat iş dünyasında, "sınır" nedir bilmiyordu.

Joe'nun kolları bir ahtapotun kolları gibi Amerikan iş dünyasına ve sosyetesine uzanıyor, siyasi alana da usul usul yatırım yapıyordu.

***

Joe'nun borsada yaptığı yatırımlar, yüklendiği riskler ve fiyatların anormal fırlamasıyla kazandığı milyon dolarlar, giderek sıradan amerikalının evde her akşam konuştuğu temel konulardan biri haline geliyordu.

FORTUNE, "The Legend of Joe Kennedy" başlığı altında, onun kazanç öykülerine yer veriyordu.

Bu inanılmız yükseliş sonunda siyasete atılması artık kaçınılmazdı. Bir süre sonra, Demokratlar safında yer alacaktı. Roosevelt'i açıkça desteklemeye başladı ve bu iş için binlerce dolar harcamaktan kaçınmadı.

1934 yılında, Cumhurbaşkanı Roosevelt, yakın dostu Joe'yu önce "Securities and Exchange Commission", daha sonra da "Maritime Commission" başkanlığına getirdi.

Joe Kennedy, 1936'da yazdığı "I am for Roosevelt" isimli kitabında demokratlarla yakın siyasi ilişkilerini anlatacaktı.

Joe Kennedy, artık Boston'a sığmıyordu. çeşitli alanlarda uğraşlara girmişti, büyük kazançlar elde etmişti ve New York ile Hollywood çevrelerinin çok daha hoşgörülü olduklarını anlamıştı.

Baştan beri bir İrlandalı olarak tanınmış olduğu için bundan sıkıldığını da saklamıyordu ve bir gün, "Ben burada doğdum. Çocuklarım burada doğdular, bir Amerikalı olmak için daha ne yapmalıyım?" diye isyan etmişti.

***

Joe Kennedy kendisi mücadele içinde yetiştiğinden olsa gerek, çocuklarının da hayatın içinde pişmeleri için gereken neyse yapıyordu.

Çocuklarının hayatın kötü ve sıkıntılı yönlerini yaşayarak öğrenmeleri gerektiğini düşünüyordu ve sonradan başkan olacak oğlu John F. Kennedy'nin de bu şekilde yetişmesi için ne lazımsa yaptı.

Bir aile dostları, bu eğitim şeklini, baba Joe Kennedy'nin ağzından şöyle aktarıyordu:

"Her küçük çocuk, birinci olarak, bu sorun hakkında ne yapacağım; ikinci olarak da, bulduğum bu çözüm için babam ne diyecek, diye düşünmelidir"

İşte bu kısacık cümlede, sonradan Kennedy ailesi üzerinde büyük fırtınalar kopartacak "elektrik akımlarının" sırrı yatıyordu.

"Babam ne diyecek!"

Babalarının koyduğu çizgiyi daha ileri götürmek, bayrağı daha yüksekte dalgalandırmak ve babalarının gözüne girmekten başka bir şey düşünmemek...

Acaba, evlâtları, kendi benliklerine ait makul bir yaşamda mı tutacaktı, yoksa babanın aldığı risklerden daha büyük riskleri sırtlamak zorunda mı bırakacaktı?

Yine bir aile dostları, Kennedy ailesinin iç yapısını şu cümlelerle özetleyecekti:

"Onlar, şimdiye dek gördüğüm en uğraş sever ve aynı zamanda çok bağlı bir ailedir. Birbirleriyle çok uğraştıkları halde, yine de birbirlerini desteklerler, sürekli teşvik ederler. Zekâları kıvılcım saçar. Her biri cana yakın arkadaşlara sahiptir ama kendi kardeşlerine duydukları kadar sevgi ve hayranlığı hiç kimseye karşı duymazlar."

Joe Kennedy, Demokratlar safında Cumhuriyetçilere karşı siyasi hayatta uzun bir süre çarpıştı.

Oğlu John F. Kennedy'nin sonraki siyasi kampanyasında, bunun önemi tartışılmayacak büyüklükte olacaktı.

***

John F. Kennedy, 29 Mayıs 1917'de Boston'un banliyösü Brookline'de dünyaya geldi. O tarihlerde Amerika Birinci Dünya Savaşı'na yeni girmişti.

Babası işlerini yoluna koyduktan sonra daha büyük bir eve ve daha sosyetik komşulara yakın taşındılar.

12 odalı evde, ağabeyi Joe ile Jack (John F. Kennedy) hep birlikte oynar, eski şöminenin karşısında birlikte kitap okur, dışarda birlikte koşar yarışırlardı.

Evlerinin 6 blok ötesindeki, özel bir akademi olan Dexter School'un tek katolik öğrencileri bu iki kardeşti...

Zaman zaman Fitz dede, (anneleri Rose'un babası) onları Boston's Public Garden'a gezmeye götürüyordu. Jack'in ilk ciddi anılarından biri de, Fitz'in 1922 yılında, Eyalet valiliği için yaptığı seçim gezilerinde dedesiyle birlikte oluşuydu. Fitz, 6 yaşındaki torununu siyasi söylevlerinden birine götürmüştü, böylece sonradan Amerika'ya başkan olacak küçük Jack'in siyasi beslenmesi çok erken yaşlarda başlamış oluyordu.

Boston'daki hayal gibi günler çabuk geçmiş, Jack önce Riverdale sonra da Bronksville'e doğru açılmıştı.

4,5 ve 6'ncı sınıfları Riverdale School'da okudu. Annesi oğlunun eğitimi ile yakından ilgileniyor, sık sık okula gidiyor, babası ise öğretmenleri için evinde çeşitli davetler düzenliyor, film gösterileri yapıyordu.

O yıllara dönüldüğünde, Jack'in mutlu bir çocukluk geçirdiği öne sürülmektedir.

Zengin bir ev, kendisiyle yakından ilgilenen anne baba, çok sevdiği ağabeyi ve kızkardeşleri, dadılar, hizmetçiler...

Küçük Jack'in, sonradan siyasi bir kişilik sergileyeceği, aşağıda aktarılan enteresan bir anıyla pekiştirilmektedir.

Babasından aldığı harçlığını arttırabilmek için bir akşam evde babasına "kalkınma sorunu" şeklinde şöyle bir söylev verdiği anlatılır:

"Son haftalığım 40 sentti. Bu parayı uçaklar gibi çocukluk oyuncakları almak için harcadım. Ama artık bir izciyim ve çocukluk tutkularımı bir kenara bıraktım. Önceleri, 40 sentlik harçlığımın 20 sentini 5 dakika içinde harcadığımda cebim boşalır, bunun karşılığında kazancım olmadığı gibi, 20 sent de kaybım olurdu. Çocuklukta şekerleme ve pazar dolmasına para yetiştiremezken, şu anda izci olduğum için yıllarca kullanabileceğim matara, el çantası, el feneri, yağmurluk gibi eşyalar satın almak zorundayım. Bu sebeple, bu gibi şeyleri satın alabilmem için harçlığımın 70 sente yükseltilmesini rica ediyorum."

Fakat bu anıyı aktaranlar, bu muhteşem söylevin baba Joe Kennedy üzerinde ne gibi bir etki bıraktığını, harçlığın 70 sente çıkarılıp çıkarılmadığı konusunda ne yazık ki bir ipucu vermiyorlar.

Halbuki, 13 yaşındayken Bronksville'e yatılı okula gitmeye hazırlanan küçük Jack'in istediği harçlık miktarı baba Joe'nin vermekte güçlük çekeceği bir miktar değildi ve böyle bir söylev herşeye değerdi.

Ama yukarıda da değinildiği üzere, baba Joe Kennedy'nin çocukları üzerinde kendi ilkelerinden kaynaklanan çok sert bir yaşam görüşü hüküm sürmekteydi. Ve büyük ihtimalle, harçlık isteği geri çevrilmişti.

YARIN: KORKUNÇ İDDİA

Ölümleri resmen doğrulandı
Kennedy ailesi, John F. Kennedy Jr'ın öldüğünü resmen açıkladı. John F. Kennedy Jr'ın amcası Senatör Edward Kennedy'nin basın bürosundan yayınlanan bildiride, "Kennedy Jr'ın ölümü, hepimizin yaşamında derin bir boşluk bırakmıştır" denildi. Bu arada, John F. Kennedy Jr'ın eşi ve baldızının ailesi de kızlarının öldüğünü resmen açıkladı.

Bu arada Kenney Jr.'ın uçağının, suya başaşağı gömüldüğü saptandı. Radar kayıtlarındaki bilgileri inceleyen uzmanlar, uçağın yaklaşık 360 metrelik irtifayı 14 saniye içinde aldığını kaydettiler. Havacılık uzmanları Kennedy'nin muhtemelen, paniğe kapılarak yan yatan uçağı, aksi istikamet yerine, yattığı tarafa çevirdiğini ve uçağın da dengesini kaybederek burun üstü düşmeye başladığını belirttiler. Kennedy Jr.'ın kullandığı Piper Saratoga uçağı 3 hafta önce bakımdan geçmiş ve her şeyin normal olduğu saptanmıştı. Bu arada, uçağın düştüğü yer olarak 3 hedefin saptandığını açıklayan araştırmacılar, dalgıçların 3 hedefte de aramaları sürdüreceklerini belirttiler. (A.A)

ABD'nin havada ölenleri
AmerİkalIlar, uçak düşmelerine, kaybolmalara alışık. Politikacılardan, film yıldızlarına, sporculardan, müzisyenlere; havada çok kurban vermişler. İşte günümüzden yüzyılın başına, uçak icat olana dek, Amerikalılar'ın yaşadığı 'havada ölüm' olayları:

* 12 Ekim 1997 - John Denver

'Take Me Home Country Roads' gibi hit'lerin sahibi, 1970'lerin süperstarı John Denver, deneme uçuşu yaparken, California sahillerine çakılmıştı.

* 3 Nisan 1996 - Ron Brown

Balkanlar'a görevle giden Air Force yolcu jeti, Hırvatistan'da düştüğünde, Ticaret Müsteşarı Ron Brown da, ölen 35 kişiden biriydi.

* 1 Nisan 1991 - John Heinz

Senatör Heinz'ın uçağı, Merion Passadena yakınlarında bir helikopterle çarpışmıştı.

* 5 Nisan 1991 - John Tower, Sonny Carter Jr.

Atlantic Güneydoğu Havayolları'nın uçağı, Georgia'nın Brunswick kentinde düştüğünde ölenler arasında, eski senatör John Tower ve NASA astronotu Manley "Sonny" Carter Jr. da vardı.

* 27 Ağustos 1990 - Stevie Ray Vaughan

Efsanevi blues gitaristi Stevie Ray'i konser çıkışında taşıyan turne helikopteri, Wisconsin yakınlarında bir dağa çarpmıştı.

* 7 Ağustos 1989 - Mickey Leland

Teksaslı Demokrat Parti vekili Mickey Leland, Etyopya'daki açları incelemek üzere çıktığı yolculuğunda, uçağı düşmüştü.

* 2 Ağustos 1979 - Thurman Munson

New York Yankees beyzbol takımının top tutucusu Munson, Canton, Ohio'ya özel uçağıyla çakılmıştı.

* 31 Aralık 1985 - Rick Nelson

'Ozzie and Harriet' adlı TV dizisiyle ünlenen, sonra da rock'n'roll yıldızı olan Nelson, Teksas yakınlarında uçağı alev alınca, yere çakılmıştı.

* 20 Eylül 1973 - Jim Croce

'Bad, Bad Leroy Brown' parçasıyla tanınan şarkıcı Croce, Natchitoches yakınlarında düşen uçakta ölmüştü.

* 31 Aralık 1972 - Roberto Clemente

Pittsburgh Pirates takımının oyuncusu, depremzedelere yardım amacıyla, Nikaragua'ya uçarken, çakılmıştı.

* 16 Ekim 1972 - Hale Boggs

Hükümetteki Demokrat Parti'nin Los Angeles vekili Boggs ve Cumhuriyetçi Parti'den Nick Begich, Alaska üzerinde uçakla kaybolmuşlardı.

* 30 Mayıs 1971 - Audie Murphy

II. Dünya Savaşı'nda kahraman olduktan sonra, film yıldızı olan ve özellikle Western ve savaş filmlerinde rol alan Murphy, Carroll County'de geçirdiği küçük uçak kazasında ölmüştü.

* 31 Ağustos 1969 - Rocky Marciano

Kimselerin yenemediği, eski ünlü ağırsıklet boks şampiyonu Rocky, Newton Iowa'da bir uçak kazasında ölmüştü.

* 10 Aralık 1967 - Otis Redding

Yine bir efsane soul müzisyeni, ünlü balladı 'Sitting On the Dock of the Bay'i kaydettikten birkaç gün sonra, Madison, Wisconsin yakınlarındaki göle uçağının düşmesi sonucu ölmüştü.

* 31 Temmuz 1964 - Jim Reeves

Country şarkıcısı ve bestecisi Reeves, Nashville Tennessee bölgesine küçük uçağıyla çakılmıştı.

* 5 Mart 1953 - Patsy Cline

Jessica Lange'in hayat hikayesini oynadığı ünlü folk şarkıcısı Patsy Cline da, müzisyen arkadaşları Cowboy Copas ve Hawkshaw Hopkins'le birlikte Camden yakınlarında uçakla bir dağa çarpmışlardı.

* 3 Şubat 1959 - Buddy Holey, Ritchie Valens

Elvis'ten de önce, rock'n'roll'un mücidi Buddy Holly, konser çıkışında, bir seçim yapmış, arkadaşlarıyla arabayla turneye devam edecekken, uçağa binmeyi tercih etmişti. Aynı uçakta 'Diane' gibi unutulmaz şarkıların Meksika asıllı yaratıcısı Ritchie Valens da vardı. Valens, kabuslarında hep havaya uçan uçaklar görürdü. Gerçek oldu... Iowa konserine giderlerken, çakıldılar.

* 15 Aralık 1944 - Glenn Miller

Ünlü trombon virtüozu, popüler dans orkastrasının şefi Glenn Miller, savaş sırasında birlikleri eğlendirmek üzere turneye çıkmış, uçağıyla Londra'dan Paris'e giderken kaybolmuştu.

* 16 Ocak 1942 - Carole Lombard

Ünlü komedi aktristi Lombard da, savaş sırasında Las Vegas'a giderken uçağı düşmüştü.

* 15 Ağustos 1935 - Will Rogers

Kovboy komedyeni Rogers'ın uçağı, Alaska'da düşmüştü.

* 31 Mart 1931 - Knute Rockne

Notre Dame futbol takımının koçu, uçağıyla fırtınalı havada Kansas yakınlarındaki bir başak tarlasına çakılmıştı.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır