kapat

21.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Muhtıra
Dini rejimi savunan 24 general, İran Cumhurbaşkanı Hatemi'ye kendi imzalarını taşıyan bir mektup gönderdi: Doğru dürüst başkanlık yap! Sabrımız taşıyor. Yoksa ülkeyi yönetmeyi biz biliriz

Geçen hafta 6 gün süren öğrenci hareketi sonrası İran'da sular bir türlü durulmadı. Bin 400 öğrenci gözaltına alındı, ülkenin dini lideri Ayetullah Hamaney özgürlük konusunda bazı tavizler verebileceklerini söyledi, Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ise öğrencilere desteğini kesmek zorunda kaldı. Ancak genç kesimin Hatemi'ye desteğini gören mollalar "20 yıllık rejimin elden gidiyor" diyerek muhtıra gibi bir mektup yayınladılar.

'Yönetimi ele geçiririz'
Mektuba imza atanlar, Hamaney'e bağlı İran Devrim Muhafızları'nın 24 generali. Hatemi'ye açıkça "Sabrımız taşıyor" mesajı veren mektup şöyle başlıyor: Ülkede yaşanan anarşiye karşı verdiğiniz tepkiye karşılık olarak sabrımız taşıyor. Ülkemize olanları bu kadar derin acı duyarken nasıl oturup izlemekle yetinebiliriz?... Rejimi savunmaktan kaçınmayacaklarını belirten generaller, "Gerekirse yönetime el koyarız" uyarısında da bulundular.

Demokrasiye hayır
Rejim tarihinde ilk kez rastlanan bir yöntemle açık mektup yazan mollalar şöyle devam ettiler: İslami rejimi tehlikeye sokan, ülkeyi anarşi ortamına sürükleyen bu demokrasi anlayışına seyirci mi kalacağız? Eğer Hatemi sen, harekete geçmezsen, biz geçeriz!.. Tokat gibi mektup yine tehditlerle devam ediyor: Yarın çok geç olabilir. Bir şeyler yapılmazsa, bunu kabullenemeyiz...

Öğrenciler sustu
Mektup sonrası öğrenciler geri adım atarak Tahran'da durum eski halini alana kadar eylem yapmama kararı aldı. Polisin yanlı davrandığını belirten öğrenciler, "Bomba ile yakalattığımız saldırganlar 1 gün sonra hapisten çıktılar" diye mollaları suçladılar.

'Mektup nasıl sızdı?'
Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada ise, 3 Temmuz'da alınan ve "çok gizli" niteliği taşıyan mektuba, Hatemi'nin aynı gün yanıt verdiği belirtildi. Devrim Muhafızları komutanları da dahil toplumun değişik kesimlerinin, Hatemi'ye mektup göndermesinin normal olduğu savunulan açıklamada, "kayda değer şeyin, basının belirli bir kesimi tarafından böyle çok gizli bir belgenin yayımlanması olduğu" savunuldu. Mektubu, muhafazakar kesimin önde gelen gazeteleri Keyhan ve Cumhuri İslami önceki gün, Kudüs gazetesi de dün yayımlanmıştı.

CIA destekli darbe iddiası
PARİS'TE yayımlanan el Vatan el-Arabi isimli dergi ilginç bir iddia ortaya attı: 4 İranlı general, Mart ayında darbe hazırlığındaydı... el Vatan'ın iddiasının ardında İran'da yakalanan ve İsrail ile ilişkilerin gerilmesine neden olan 13 Musevi bulunuyor! Mollalar, casuslukla suçladıkları Museviler'i yargılanacaklarını açıklamıştı.

Ancak el Vatan'a göre, olayın iç yüzü çok farklı. 13 Musevi, darbe planını hazırlayan 4 İranlı generallerle CIA ile arasındaki köprüydü. Ve Şubat ayında tutuklanmışlardı. Ancak Tahran, bu haberi İsrail'deki seçimlere, İşçi Partisi lideri Ehud Barak'ın kazanmasına kadar sakladı. Darbeci generallerin 3'ünün kara, deniz ve hava kuvvetlerinde hâlâ çalıştığı, diğerinin ise emekli olduğu belirtiliyor.

'Ortadoğu bu altın fırsatı yakalamalı'
AMERİKA'DA Başkan Bill Clinton ile İsrail Başbakanı Ehud Barak arasında yapılan ikili zirve sonrası Ortadoğu barışının önündeki engeller büyük ölçüde kalktı. Barak, barışın tesisi konusunda Clinton'dan büyük destek aldı. İsrail eski Başbakanı Benjamin Netanyahu döneminde tıkanan barış görüşmelerinin yeniden başlamasını "altın bir fırsat" olarak değerlendiren Clinton, zirveden çıkan sonucun Suriye lideri Esad tarafından değerlendirileceğini umduğunu söyledi. İki lider, dört ayda bir biraraya geleceklerini belittiler. Anlaşmaya varılan konular şöyle:

Amerika, İsrail'e askeri desteğini sürdürme kararı aldı. Bu amaçla bir "İyi Niyet Anlaşması" (MOU) imzalanacak. Gelecek on yılda bu destek üçte bir oranında artırılarak 2.4 milyar dolara çıkarılacak.

İki ülke balistik füze tehdidini önlemek için ortak bir teknoloji geliştirecekler.

Amerika, İsrail topraklarında yeni su kaynakları bulmak için çalışacak. Ortak bir ekip kurulacak.

İki ülke yetkililerinden olan bir "strateji politikası planlama grubu" (SPPG) kurulacak. Savunma stratejileri belirleyecek bu grup çalışmalarını dört ayda bir iki ülkenin devlet başkanlarına sunacak.

Amerika ilk etapta İsrail'e 1.2 milyar dolarlık askeri yardım yapacak.

İki ülke de bölge turizmini canlandırmak için girişimde bulunacak.

2000 yılında NASA uzaya ilk İsrail astronotunu gönderecek.

Filistin'e 400 milyon dolar, Ürdün'e ise 300 milyon dolarlık ABD yardımı yapılacak.

Hizbullah'a Esad darbesi
SURİYE, beklenmedik bir kararla İsrail ve Filistin'de silahlı eylemler düzenleyen 4 terör örgütünün önünü kesti. Bunların arasında Hizbullah'ın da bulunması dikkat çekiciydi. İsrail ile barış yapmakta hevesli görünen Hafız Esad yönetimi radikal bir karar alarak, Şam'da üslenen Filistinli teröristlerin silahlı mücadeleyi derhal bırakmalarını istedi. Suriye Devlet Başkanı Yardımcısı Abdel Halim Khaddam, Filistin lideri Yaser Arafat'ın İsrail ile yaptığı barış anlaşmasına karşı olan Filistinli 4 terörist grup ile özel bir toplantı yaparak, açık ültimatom verdi. Suriyeli bir yetkili "Toplantıda örgütlerden silahlı eylemlerden derhal vazgeçmeleri istendi. Ve mücadelelerini siyasi bir platforma taşımaları gerektiği anlatıldı" diye konuştu. Suriye'nin kara listeye aldığı 4 örgüt şunlar: Popüler Filistin Kurtuluş Cephesi, Sa'qa Grubu, Ebu Musa tarafından yönetilen Fetih Örgütü ve Hizbullah... Hamas ve İslami Cihat'a ise herhangi bir uyarı ya da kısıtlama yapılmadı. Şam'ın kararı terör örgütlerince tepkiyle karşılandı. Hizbullah yandaşları Filistin sokaklarına dökülerek Esad ve Arafat karşıtı gösteriler yaptı. Öte yandan Amerika Başkanı Bill Clinton, Suriye'nin bölgedeki terörist organizasyonlara karşı attığı adımları kendisi ve komşuları için olumlu olarak nitelendirdi. Clinton "Hafız Esad ile geçmiş yıllarda düzenli temaslarımız oldu. Esad, benim barış sürecine verdiğim önemi çok iyi biliyor. Bunun için Suriye'nin komşularıyla iyi geçinmesi lazım" dedi.

Mollaların gücü: 800 bin asker
Dini lider Ayetullah Hamaney, ordu dışındaki 7 militer örgütle düzeni sağlıyor

* İslam Devrim Muhafızları

Ordunun yanı sıra 180 bin asker. Ayaklanmaları bastırmakla görevli.

*Zülfikar Tugayları

6 bin askerden oluşan elit grup.

*Besici Mustazafin

400 bin adamdan oluşan grup.

*Kerbela Tugayları

Kentler dışında düzen ve güvenliği sağlayan 80 bin paramiliter.

*Ensari Hizbullah

100 bin üyesi bulunan grup muhalif gruplara saldırıyor. Hedefler, üniversiteler ve gazeteler.

*Jonbesh Thar-Allah

10 bin kişi, herkesin İslam'a uygun giyinip giyinmediğini kontrol ediyor.

*Çeharan Zeynep

Kentler dışında güvenliğini kontrol eden 30 bin hafif silahlı kadın.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır