kapat

19.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Önce güven sonra para
Bank Kapital Genel Müdürü Uğurlu, yılın geri kalanının da kaybedilmemesi için hükümetin güven verecek icraatta bulunması gerektiğini söyledi

Açıl SEZEN

Yaklaşık bir yıldır kriz nedeniyle sıkıntılı günler geçiren mali piyasalar, şimdi de yeni hükümetin ekonomiye yaklaşımını bekliyor. IMF'le görüşmelerin başladığı şu günlerde, çıkarılması gereken acil yasalar ile ilgili hükümetin takınacağı tutum merak konusu. Piyasalarda geçen yılın etkilerini, şu anki beklentileri ve canlanma takvimini Bank Kapital Genel Müdürü Levent Uğurlu ile konuştuk.

* İlk 6 ay nasıl geçti?
Global krizin etkileri yaşayarak ve seçimi bekleyerek... Beklentimiz krizle Türkiye'den çıkan kaynakların geri dönmesi, ekonominin likidite krizinin çözülmesi, büyümenin artmasıydı. Bunlar yılın yarısına ertelendi. Bankalar açısından ekonomideki türbülans ortadan kalkmadığı için fon toplamak daha ön plana çıktı. Sektörde geçen yıldan beri dış kaynaklarda daralma yaşanıyor. Bunun sonucu olarak bankalar devletle birlikte iç kaynaklara yöneldiler. İç tasarruflar da ekonomiyi beslemede yetersiz. O da iç kaynakların fiyatını yükseltti. Bu bankaların satış maliyetini artırdı. İç borçlanma maliyeti yukarı çıktı.

Hazine de iç borçlanmaya yöneldi, kamu bankalarını devreye soktu. Kamu bankaları tasarruf mevduatı üzerinde talepkâr bir dağılım sergileyince, özellikle TL mevduatı ciddi maliyet artışı yaşadı.

* Bunun rakamsal yansıması nasıldı?
Eğer maliyeti aktiflerinize de yanısatamıyorsanız bu, net faiz marjının daralması anlamına geliyor. Aktiflere baktığınız zaman da yüzde 45'i nakdi kredilerden, kalanı da kamu kağıtlarından oluşuyor. Sorunlu krediler de yüzde 20'nin üzerine çıktı.

* Bireysel kredilerde durum nasıl?
Hareket yok, çünkü fazla talep yok. Enflasyonu düşürme çabaları nedeniyle alım talebi düştü. Bir de reel faizler çok yükseldi. Siz kredi vereyim deseniz bile alacak olan kimse yok. İnsanlar bekleme dönemine girdi. Ama şimdi şimdi biraz tüketim talebi kamçılanmaya başladı.

* Canlanma ne zaman başlar?
Yaza girdik ki, genelde bu aylar canlı değildir. Turizm de kötü gidiyor. Temel nokta şu: Ekonomide likidite darlığı devam ediyor. Eğer hükümet güven verici bir tavırla yapısal reformları yapabileceğine dair bir ümit verirse, en azından dış kaynakların açılması sağlanabilir.

Önce kaynak girecek, bu kaynak likidite krizini ortadan kaldıracak, faizler düşecek, böylece toplam talep uyarılacak, sonra stoklar erimeye başlayacak, o zaman yeniden imalat harekete geçecek. Ama ana nokta dış kaynak.

* Öngördüğünüz bir takvim var mı?
Yazın durgun olacağı varsayımından hareketle, Eylül'den sonra bir beklentiye girmek daha doğru olur. Hükümetin tavrı da önemli. Bürokrasi aslında ekonomi için bir güvenceydi. Şimdi taşlar ne kadar yerinden oynayacak? Bunların belirlenmesi lazım. Enflasyon artık para politikalarıyla değil, toplumsal uzlaşmayla düşebilir. Bunun reçetelerini de insanlara iyi anlatmak gerekir.

Meclis'te bekleyen acil yasalar var . Canlanma bunlara ve IMF ile görüşmelerin sonuçlarına bağlı. Hükümetin uzun ömürlü olduğu ve yasal reformları yapabileceği yolunda güven vermesi gerekiyor. Kaldı ki biz, şimdiye kadar IMF'ye verdiğimiz hiçbir sözü yerine getiremedik. Onlara güvence vermezseniz istediğinizi almanız mümkün değil.

Munzam maliyeti artırır
OFF-SHORE şubelere munzam karşılığı getirildi. Bu sizce mevduat yapısını nasıl etkiler?
Mevduat yapısını etkilemez, bankaların nihayi maliyetini etkiler. Bu, paranın hiç hareket etmeden off-shore gösterilerek kâr edilmesinin önüne geçmek için getirilen bir düzenleme. Mevduat sahibinin bankayla anlaştığı bir faiz var. Banka aynı faizi taahhüt ediyorsa, nihayi maliyeti artıran bir olgu bu. Bunu istemiyorsa banka, o zaman faizi düşürecek. Bu sefer mevduat sahibi bir tercih yapmak zorunda kalacak.

Hacim açısından nasıl etkisi olur?
Yurtdışında toplanan 2.5 milyar dolarlık bir mevduat var. O maliyet tabii pasif yapısını bayağı etkiler.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır