S A B A H O N L I N E 19.06.1999

Şu an 19 Haziran 1999 - Cumartesi tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

19.06.1999

Anasayfa

Bayan Sabah

Win-Turkce US-Ascii

Kızıyla her zaman gurur duyuyor...
Erdal Özyağcılar, dizi filmlerdeki "örnek baba" ve "sıcak insan" imajını, özel hayatına da taşımış.

Uzun yıllarını oyunculuğa vermiş Erdal Özyağcılar. Özellikle "Bizimkiler" dizisindeki rolüyle kendine pek çok hayran kazandırdığı gün gibi aşikâr. Sonrasında Şehnaz Tango'da aşka ve şiire aşık, duygusal bir erkek olarak çıktı karşımıza. Kimbilir belki de şimdiye kadar üstlendiği rollerin arasında, onu en çok yansıtan da buydu. Çünkü ordaki sevgi dolu erkek, gerçek hayatta da evinde eşine ve çocuklarına karşı son derece ilgili ve sıcak. Özellikle kızı Zeynep onun için çok önemli. Kızını her şeyiyle kendinden bir parça gibi görüyor. Onunla gurur duyuyor ve ona baktığında bazen gözpınarlarının yaşardığını inkâr edemiyor. Zeynep içinse böyle bir babaya sahip olmak hayatta bir insanın başına gelebilecek en güzel şeylerden biri. Çünkü onun babası, asla kendisini sıkmayan, kırmayan, belirli kalıplara sokmayan harikâ bir dost. Baba-kız hiçbir şeyle kıyaslanmayacak çok özel bir duyguyu paylaşıyorlar ve bunu sözlere bakın nasıl döküyorlar:

ERDAL ÖZYAĞCILAR:
Dengeli bir ilişkimiz var
Dışarıdan baba-kız ilişkileri yasakların konduğu bir ilişki gibi görünüyor. Fakat, yasaklar yerine anlayışa dayalı bazı ilkeler konursa, ilişki daha da tatlanıyor. Eğer baba kızına yasaklar koymak yerine onu bir insan gibi görüp, hayata hazırlayacak ve yetiştirecek birikimleri aktarırsa, kız bunları daha iyi öğrenir. Biz kadın istismar özürlü bir toplumuz. Kadın, bu toplumda nasıl ayakta durabileceğini yine babadan öğrenecek.

Mesela benim kızım cep telefonu istemiyordu. Fakat ben onu karşıma aldım ve "Bak, ben senin özgürlüğüne saygı duyuyorum. Fakat sen de benim merakıma saygı duymalısın," dedim. Ve aramızda şöyle bir anlaşma yaptık. Telefonuna telesekreter bağlattık. Ben onu arayıp mesaj bırakıyorum. "Ne zaman geleceğini haber verir misin kızım?" diyorum. O da isteyince beni arıyor.

Anlayacağınız bizim aramızdaki ilişki çok dengeli. Her baba gibi, kızımı dünyanın en güzel kızı olarak görüyorum. Bir kıza sahip olmak, gerçekten çok büyük bir mutluluk. Ona baktığım zaman arada sırada göz pınarlarımın yaşardığı oluyor.

ZEYNEP ÖZYAĞCILAR:
Gizli-saklımız yok
Babam gece hayatını hiç sevmez. Her zaman evde beraber olmamızdan, birlikte vakit geçirmekten hoşlanır. Babam özellikle bana çok düşkündür. Çünkü annesine çok benzetir. Aramızda gizli- saklı yok. Hatta babam, kendi ile ilgili kararları bile mutlaka bana danışır, fikrimi sorar. Ben de pek çok özelliğimi babamdan almışım. Bazen konuşmam bile ona benziyor ve ben bile bu duruma şaşırıyorum.

Babam sadece gece geç saatlerde dışarıda olmamdan hoşlanmaz. Gece 1'de mutlaka evde olmalıyım. Her yere gidebilirim, yeter ki ona haber vereyim. Bir de arkadaşlarımı tanımak ister. Ama her konuda bana çok güvenir. Bazen bir çocuk görüp, onun yanında "Ne hoş çocuk di mi?" derim.

O da asla benim beğendiğim çocukları beğenmez. "Hiç anlamıyorum şu yeni nesli, neresi hoş bunun?" der. Babamla diyaloğumuz gerçekten çok harika.

Benim için en büyük mutluluk gece yatağıma yattığımda, ilk şükrettiğim şey böyle bir babaya sahip olmak. Beni hiç sıkmayan, her konuda fikirlerimi alan, hep bir takımmışız gibi davranan harika bir baba o. Üstelik çok dürüst, pamuk gibi yumuşacık bir kalbi var.

Onu gerçekten çok seviyorum ve hiçbir zaman yalnız olmayacağını bilmesini istiyorum.