kapat

19.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Ah şu babalar!
Babalar evde otoritenin simgesidir ve evdeki "korku" ögesi hep babalardır. Oysa onlar çocuklarını azarlarken bile gözlerindeki ifade, az sonra yumuşayıp, çocuk mahzunluğuna bürüneceklerinin habercisidir. Hele kızlarıyla tartışırken söyledikleri laflar bazen ne komik gelir.

Babalar yaşları ilerlese de, her zaman içlerinde neşeli bir çocuk ruhu taşırlar. "Baba" imgesini sahiplendikleri andan itibaren, tatlı bir hırçınlığı da kendilerine dost yaparlar. En çok nazları ise, şüphesiz kızlarına geçer. Bazen kızlarına karışıp, onlarla küçük tartışmalar yaşasalar bile, her zaman barışmaya hazır bir gülümsemeyi dudaklarından eksik etmezler.

Psikolog Eda Karaçam, babaların kızlarının doğduğu andan itiberen hep bir gün evden gideceklerine kendilerini hazırladıkları söylüyor. Aslında bu geleneklerimize yerleşen bir olay. Kız evlenince, ailesinin yanı başında bile otursa, çok uzaklara gidiyormuş gibi üzüntü duyulur. Karaçam, bu üzüntüyü en çok babanın yaşadığını, hele kızını artık başka bir erkeğin sevgisiyle paylaşmanın onlar için çok zor olduğunu söylüyor. Bu yüzden, değil midir ki, bir gün kızlarını ellerinden alacaklarını düşündükleri erkek arkadaşlara bile hep korkuyla ve şüpheli yaklaşırlar.

Babanın kızının giysisine, saçlarına ve makyajına karışması da yine başka erkeklerin ona bakacağı korkusunu taşımalarıyla ilgili. Bu korku yüzünden zaman zaman kızlarına baskı yapan babalar, olduğu gibi, korkularını içlerine gömüp, duygularını hissetirmeden kızıyla esnek ilişkiler kuran babalar da var.

Yine de eve geç kalındığında, yanlış bir şey yapıldığında korkulan kişi anne değil hep baba. Sevgiyle korkuyu öylesine kaynaştırmıştır ki babalar, hangisinin ağır bastığını bazen kızları bile anlamaz. Hatta bazen, kendilerini haklı görmeleri, bunu savunmak için söyledikleri sözler, kızlarını kendi yollarından yürütmek için ettikleri nasihatler, kızlarına komik bile gelebilir. Papirüs Yayınevi'nin çıkardığı, Bruce Lansky ve K. L. Jones'in yazdığı "Babalar En Aptalca Şeyleri Söyler" kitabı, babaların sinirlendikleri zaman bile aslında ne kadar sevimli ve eğlenceli olduklarını gösteriyor. Bakın babaların o en ciddi yüz ifadelerini takınıp söyledikleri ve kızlarına komik gelen sözler neler?

Senin hiç normal erkek arkadaşın yok mu?

Birlikte sinemaya gideceğin çocuğu ne kadar tanıyorsun ki?

Annen sana leylekleri ve lahanaları anlattı di mi?

Tamam, o da iyi bir çocuk ama daha paralı birisini bulamaz mısın?

Seni gerçekten seviyorsa değişecektir.

Biliyorsun, kocaya kaçmak çok daha ucuza gelir.

Düğününü iptal edemezsin. Ben düğün yemeği için peşin ödeme yaptım bile.

Ben ekmek parası için çalışıyorum. Sana markalı blue jeanler almak için değil.

Annen beni anımsamasa bile ben lisedeyken çok popülerdim.

Senin yaşındayken benim de arabam yoktu ama gayet güzel çıkıp gezebiliyordum.

Parayla saadet olmaz ama parasız da yaşanmaz.

Dün akşam annen sana telefon etti. Neredeydin?

Ne zaman torunumuz olacak?

Tanrı'nın bütün istediği, babanın sana söylediği şeyi yapman.

Halanın öptüğü yeri onun gözünün önünde silme.

Tamam şimdi bunu neden yaptığını söyle, ama mazaret istemiyorum.

Ben senin yaşındayken babama saygılı davranırdım.

Zayıfladın

O gürültüye müzik mi diyorsun?

İki seçeneğin var, ya ben haklıyım ya da sen haksızsın.

Cidden her şey yolunda mı?

Neslihan DEMİR


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır