kapat

12.05.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Bağ-Kur'da çifte standart
Bağ-Kur'lu kadın ve erkekler arasında uygulanan çifte standart, birçok kadını çileden çıkarıyor. Bağ-Kur'lu kadının, eşi ve çocuklarının da Bağ-Kur'lu olabilmesi için, kocasının "muhtaç" durumda olması gerekiyor.

Esra ÖZ

Eşinin ve çocuklarının Bağ-Kur'lu olması, sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için Bağ-Kur'a başvuran kadınlar, bir dizi sorunla karşılaşıyor. Bağ-Kur'lu kadınlar, "Eşinizin hiçbir sosyal güvenlik kuruluşunda kaydı, hiçbir sağlık güvencesi, hiçbir gelir getirici mülkü olmaması lazım..." şeklinde başlayan bazı şartlara uygun olmak zorundayken, erkekler için bu şartlar aranmıyor. Ayrıca, kadın SSK'lı, eşi Bağ-Kur'lu ise, çocukları doğrudan Bağ-Kur'lu sayılıyor. Bunlar da, sağlık ve sosyal yardım kuruluşları bünyesinde, kadın ve erkeğe uygulanan çifte standartı, en açık biçimiyle ortaya koyuyor.

1479 Sayılı Kanun'la kurulan ve kısaca Bağ-Kur olarak bilinen, "Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu"nun Sağlık Sigortası Yardımları, 25 Ağustos 1986 tarih ve 19202 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan yönetmelikle belirlenmiş bulunuyor. Dikkatlice bakıldığında ve maddeler yorumlandığında, yönetmeliğin erkeklere göre hazırlandığı anlaşılıyor. Aile reisinin esas alındığı yönetmelik, bir Bağ-Kur'lunun erkek olacağı düşünülerek hazırlanmış.

Erkek bakıma muhtaç mı?
Yönetmeliğin 5'inci Madde'sinde, "Muayene ve tedavi hakkından faydalanacak olanlar" açıklanırken, "(...) sigortalılar (...) ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları, ana ve babaları..." şeklinde bir tarif yer alıyor. Burada kadın, erkeğin "bakmakla yükümlü" olduğu kişi olarak gösterilirken, bir kadın Bağ-Kur'lu eşini sigortalı yapmak istediğinde, onun "bakıma muhtaç olduğunu" ispatlaması gerekiyor.

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz, ekonomi uzmanı Şükrü Kızılot da tespitlerimizi doğrulayarak, şunları söyledi:

"Normalde erkeğin çalıştığı varsayılıyor. Eğer erkek çalışmıyorsa, aile reisi rolleri değişiyor. Erkek de, kadının bakmakla yükümlü olduğu kişi durumuna geçiyor. Bunun için de muhtardan bir belge istiyorlar; 'bu erkek karısının bakımına muhtaçtır' diye. Ayrıca erkeğin, kira geliri elde ettiği bir gayrimenkulu varsa, anonim ya da limited şirketten kâr payı ya da temettü geliri varsa, gelirini sağlamaya yetecek kadar banka mevduat faizi geliri ya da diğer menkul kıymet gelirleri varsa; muayene ve tedavi konusunda eşinin Bağ-Kur sigortalılığından yararlanamıyor. Kadında bu tür şartlar aranmıyor."

Şükrü Kızılot, çocuklarla ilgili de ayrıma gidildiğine değinerek, "Normal şartlarda, Bağ-Kur sigortalısı bir erkek, bakmakla yükümlü olduğu kişileri tedavi ettirebiliyor. Ancak çocukların eğitim durumu ve cinsiyeti ile ilgili bazı ayrımlara gidilmiş," diyor.

Yine 5'inci Madde'de, ilgili bölüm şöyle: "(...)Çocukların sağlık yardımlarından faydalanabilmesi için 18 yaşını (ortaöğrenim yapmakta ise 20, yükseköğrenim yapmakta ise 25 yaşını) doldurmamış olması veya 18 yaşından büyükse, tahsilde bulunmayan çocukların malül olması, evli olmayan kız çocukların geçimini sağlayacak başka bir geliri olmaması gerekmektedir.(...)"


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır