Bahçeli'nin penceresinden

Partinin dışında "duvardan, duvara" bir bez afiş... "Türkiye Hareket'e Geçti" afişi.

Partinin içine gelince.

Hareketli mi hareketli.

Yazımıza başlarken "iki ayrıntı" sunacağız...

Ecevit'in odasında daima "bir kutu yerli çikolata" bulunur.

Bülent Bey "ikramı" bizzat kendisi yapar.

Devlet Bahçeli'nin odasında yine "bir kutu yerli çikolata."

İkram da yine "bizzat genel başkandan."

Diğer ayrıntı ise "sigaraya dair."

Cumartesi günü Ecevit ile Bahçeli 45 dakika görüştüler.

İkisi de "sigara tiryakisi."

Ecevit "nezaket göstermiş" Bahçeli içmiyor diye içmemiş.

Bahçeli "nezaket göstermiş" Bülent Bey yakmıyor diye 45 dakika sigara yakmamış.

İki lider tevazu... Yerli malı... Nezaket gibi konularda "birbirlerinin fotokopisi."

* * *

- Sayın Bahçeli, hükümet meselesi... Sayın Ecevit'le görüşmeniz...

- Bir adım atıldı. Samimi... Açık kalpli.

- Görüşmede "üçüncü ortak" konusu açıldı mı?

- Evet.

- Kim açtı?

- Sayın Ecevit, görüşümü sordular. Ben de "takdir size ait" dedim.

Sonra söz "MHP'nin politikasına" geliyor.

Bahçeli "iki hususu" vurguluyor:

1. Kamuoyunun beklentileri doğrultusunda hareket ediyoruz.

2. İlkelerimiz... Ülkenin ihtiyaçları... Ve kamuoyu konularında çok duyarlıyız.

* * *

Meclis Başkanlığı ne olacak?

Bahçeli diyor ki "MHP aday çıkaracak..."

Ve devam ediyor:

- Adayını da sonuna kadar destekleyecek.

Soru:

- DSP'den bu konuda bir mesaj... Talep geldi mi?

- Hayır.

- Meclis Başkanlığı seçimi, hükümet konusunda bir sıkıntı nedeni olur mu?

- Hayır... Meclis Başkanlığı ve hükümet iki ayrı kurum... İki konuyu birbirine endekslemek yanlış olur.

* * *

Konumuz "bu pazar seçim olsa..."

Bahçeli:

- Fazilet, biraz daha geriler.

MHP liderine göre "Fazilet, gerginlik stratejisi güdüyor."

- Neden?

- Bilemiyorum. Refahyol'dan sonra bu stratejiyi daha da geliştirdiler... Vazgeçmeleri lazım... Bunun Türkiye'ye de, kendilerine de faydası yok.

* * *

Yine "bu pazar seçim olsa..."

Bahçeli "MHP en azından yapısını korur" diyor.

Diğer partiler konusunda ise...

"Konuşmuyor."

* * *

- Sayın Bahçeli, Mesut Bey'in "çıkışını" nasıl buluyorsunuz?

- Doğru davranış... 1995-1999 arasındaki yanlış yaklaşımlardan vazgeçtiğini gösteriyor. Aklama, paklama Meclis'te olmaz... Yargıdan kaçmamak lazım.

* * *

Meclis'e "bu konular" gelince...

MHP ne yapacak?

Konu "malum" konu... Yüce Divan dosyaları.

Bahçeli:

- Muhteva incelendikten sonra... Gereken yapılır.

- Ya "geçen Meclis'ten" kalan dosyalar?

- Toplumu rahatsız eden... Ve hala gündemde olan her şeyi açığa çıkarmak lazım.

Devlet Bey "Anadolu'da dinlediklerini" anlatıyor.

Nereye gittiyse "bu konular" açılmış.

Ve MHP Genel Başkanı'nın kesin tavrı:

- Siyasetçiye olan güven bunalımı artık sona ermeli. TBMM, toplumu rahatlatıcı bir davranış ortaya koymalı.

* * *

Bu defa konumuz "hükümet."

Bahçeli'den bir ilke:

- Görev sayın Ecevit'te iken, biz MHP olarak hiçbir parti ile hükümet konusunda temasa girmeyiz. Alternatif modeller üzerinde çalışmayız.

Soru:

- Bakanlık dağılımı gibi konularda... Hazırlığınız var mı?

Yanıt çok açık:

- Beş kişilik bir ekibimiz çalıştı. Hazırlığımız tamam.

- İlle de MHP'de olmasını istediğiniz bakanlıklar?

- Hiçbir dayatmamız yok. Ancak...

- Ancak?

- Daha verimli olabileceğimiz bakanlıklar üzerinde duruyoruz.

- Mesela?

- Şimdiden söylemesem... Sayın Ecevit'e karşı şık olmaz.

* * *

Bülent Ecevit'in, Devlet Bahçeli ile ilgili sözleri "çok dikkatli... Ölçülü."

Devlet Bahçeli'ye gelince...

O da aynı...

İşte, Bahçeli'nin ağzından Ecevit:

- Değerlendirmeleri çok sağlıklı... Dürüst... Olaylara olabilirlik açısından yaklaşıyor... Gerçekçi... Birikimli, tecrübeli bir şahsiyet.

* * *

Bahçeli'yi dinleyince görüyoruz ki...

"Koalisyon cephesinde" sorun yok.