Malvarlığıyla ilgili soruşturma önergelerinden aklanan Tansu Çiller, ANAP lideri Yılmaz'ın 'Yüce Divan' çıkışıyla telaşa düştü

Şebnem HOŞGÖR

Refahyol döneminde, RP'nin desteği ve 18 Nisan seçimleri öncesinde de, ANAP'la yapılan "Centilmenlik anlaşması" çerçevesinde malvarlığıyla ilgili soruşturma önergelerinden "parmak hesabıyla" aklanan Tansu Çiller, ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın "sürpriz" çıkışıyla birlikte, yeniden "Yüce Divan'da yargılanma" telaşına kapıldı.

Mesut Yılmaz'ın "Yüce Divan'da yargılanmak istiyorum" çağrısıyla birlikte köşeye sıkışan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, hem kendisi hem de Yılmaz hakkındaki tüm soruşturma önergelerinin "kadük" olduğu iddiasını gündeme getirip, hukuki tartışma başlatarak çıkış yolu arıyor.

Kadük oldu iddiası
Çiller, Yılmaz'ın "Yüce Divan" çıkışına misilleme olarak dünden itibaren, kurmayları aracılığıyla geçen dönem TBMM'de kurulan soruşturma komisyonlarının hukuki durumlarını tartışmaya açma stratejisini yürürlüğe koydu.

Çiller'in talimatıyla herekete geçen DYP eski Grup Başkanvekili Turhan Güven, geçen dönem ele alınan ve 4 aylık süre içinde sonuca ulaştırılamayan tüm soruşturmaların "kadük" kalacağını iddia etti. İki lider hakkında yeniden komisyon kurulması için, tekrar önerge verilmesi gerektiğini öne süren Güven, "Sayın Yılmaz bu durumu bildiği için ucuz kahramanlık yaptı" dedi.

TBMM Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğü ile de konuştuğunu ve soruşturma komisyonlarının durumunun hukuki açıdan tartışmalı olduğunu anlatan Turhan Güven, şu görüşleri dile getirdi:

"Eğer soruşturmalar devam eder mantığı geçerli olsaydı, araştırma komisyonlarında olduğu gibi soruşturma komisyonları için de bir süre tahdidi konulmazdı. Oysa İç Tüzük ve Anayasa, Soruşturma komisyonlarının 4 ay içinde çalışmaları tamamlanması gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle yasal süresi içinde raporunu hazırlayıp, Başkanlığa sunamayan komisyon kadük olur."

İtiraz ederiz
Yılmaz'ın hakkındaki 8 soruşturma konusundan hangisi için Yüce Divan'a gitmek istediğinin de açık olmadığını vurgulayan Güven, "Yılmaz'ın davranışının Çiller'e örnek olması yönündeki görüşlere ne diyorsunuz?" sorusuna ise "Dava açılması mümkün değilse, burada kahramanlık taslamaya gerek yok. Ceza hukuku şahsidir. Birinin böyle yapması diğerinin de böyle yapacağı konusunda bir karine oluşturmaz" yanıtını verdi.

"Linç operosyonu"
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'le hükümet arayışlarının ilk turu çerçevesinde yaptığı görüşmeden sonra İstanbul'a giden Çiller, burada yakın kurmaylarıyla Yılmaz'ın sürpriz açıklamasını değerlendirdi. Yılmaz'ın Yüce Divan'da "aklanma" istemini "siyasi bir oyun" olarak nitelendiren Çiller'in, kurmaylarına "Bu bir siyasi linç operasyonudur. Anlaşılan Mesut Bey kendisi Yüce Divan'a giderken, beni de yanına çekmek istiyor. Ama biz bu oyuna gelmeyiz" değerlendirmesini yaptı.

MECLİS: Kadük olmaz
DYP'nin iddiasının aksine, TBMM Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğü yetkilileri, soruşturma komisyonlarının "kadük olmadığı" görüşündeler. Çiller hakkındaki Örtülü Ödenek Soruşturma Komisyonu'nun, belirlenecek yeni üyelerle çalışmalarını sürdüreceğini bildiren Meclis yetkilileri, Yılmaz hakkındaki Kurtköy Soruşturma Komisyonu'nun akıbetine ise Genel Kurul'un karar vereceğini söylediler. Yetkililer şunları söyledi : "Süresini tamamlamış ve raporunu Meclis Başkanlığı'na vermemiş komisyonlar için değişik görüşler var. Sayın Mesut Yılmaz hakkında kurulan Kurtköy Soruşturma Komisyonu gibi. Bu komisyon 4 aylık çalışma süresini tamamladığı halde raporunu Başkanlığa vermemişti. Şimdi Sayın Meclis Başkan'ı, bir süre bu raporun Başkanlığa sunulmasını bekleyebilir. Eğer rapor gelmezse, bu durumu Genel Kurul'un bilgisine sunar. Eğer Genel Kurul'da 55 üye bir önerge verip, soruşturmanın sürdürülmesini talep ederse ve yapılan oylamada da bu öneri kabul edilirse, soruşturma devam eder. Oylamada reddi yönünde karar alınırsa ise, işlemden kaldırılır."