kapat

06.05.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CENGİZ ÇANDAR(ccandar@sabah.com.tr )


"Kriz"e bakış...

Seçimlerin üzerinden üç hafta geçti ama muhtemelen seçmen davranışları değişti. Bu parlamento, daha başkanını dahi seçmeden, bu gidişle "meşruiyet krizi" içine sürüklenmek tehlikesiyle karşı karşıya.

Bazılarını çok sinirlendirse de, ciddi ciddi "seçim otopsisi" yapmaya koyulmuş ve 18 Nisan'ın ortaya koyduğu tabloyu yorumlamaya çalışıyorduk. Bu çalışma esnasında tartışma götürmez bulgular ortaya çıktı. Yüzde 18 oy almış olan MHP, sadece Orta Anadolu'da birinci parti durumundaydı. Ülkenin gelişmiş Batı bölgelerinde dördüncüydü. Türkiye'nin "motor şehri" İstanbul'da ise yüzde 10'un altındaydı. En sorunlu bölgemiz Güneydoğu'da kimi yerlerde yüzde 1'in altında seyreden bir zayıflık ortaya koyması cabası.

MHP'nin bu seçimlerde gösterdiği başarı ve özellikle Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin seçim sonuçlarından bu yana dillendirdiği ılımlı söylem inkâr edilemez. Ama bu ülkeyi yönetmesi için ehil sayılmaya yetmez. MHP'nin "büyük başarısı" diğerlerinin "başarısızlığı" ile de orantılıdır. Kaldı ki, yüzde 18 oranında bir seçmen desteği, "ülkenin büyük teveccühü"nü göstermez. Yüzde 18 kadar gösterir. Yüzde 8'den yüzde 18'e sıçramak, MHP adına elbette ki muazzam bir çıkış ve başarıdır ama oranın herşeye rağmen düşüklüğü nedeniyle "görece" bir başarıdır. Diğerlerine oranla başarıdır...

Bu arada, Fazilet Partisi'nin bir hayli önüne geçerek birinci geldiği tek bölge olan Orta Anadolu'da, Fazilet seçmeninden önemli ölçüde MHP'ye kayma olduğu da kesindir. Bunda, MHP'nin seçim kampanyası sırasında özellikle "başörtüsü sorunu"na gönderme yaparak "Biz çözeriz" tavrı takınmasının, Fazilet'i bu konuda "ürkek" olarak suçlamasının ve kendisini "erkek" diye tanımlamasının hatırı sayılır payı olsa gerektir.

Ne var ki, "erkek", yemin töreninde önce başörtülü kendi milletvekilinin başını açtırmakla kalmadı; başörtülü bir Fazilet milletvekiline 1965 Parlamentosu'nda Çetin Altan'a reva görülen "linç"i hatırlatır bir eylem karşısında "ürkek" durdu.

Bu pazar seçim tekrarlansa, MHP'nin Fazilet'ten kendisine kayan oyların önemli bir bölümünü koruyabileceği pek kuşkuludur. "İnanca saygılı laiklik" partisi DSP'nin, Meclis'te ortaya koyduğu son performans, seçim kampanyasında tahmin edilebilseydi elde edebildiği bazı cemaat oylarının yerinde yeller esebilirdi. Esasen, DSP'nin oy oranı da, ANAP'ın 1989'daki hezimet rakamı. Yüzde 22... Bu seçim aritmetiğinde, DSP ve MHP'nin hükümet kurması icap eder. İkisinin toplamı yüzde 40'ı buluyor. Türkiye, ancak bu iki partinin çok uyumlu çalışmaları ve seçmen zeminlerinin de sabit olması kaydıyla bir süre yönetilebilir bir ülke haline gelir.

Gelgelim, pazar gününden sonra, partilerin temsil zeminleri de sarsılmıştır; bundan sonra kuracakları ortaklıkların temelleri de şimdiden çatlamıştır.

Bu gibi kriz ortamlarında, konsansüs arayışı ve uzlaşma çabası gerekir. Ama, bunu "bireysel hak ve özgürlükler"den feragat edilmesine dayandıramayız. Yani, Merve Kavakçı'ya (aslında Nesrin Ünal'a da) "bugüne kadar olduğun gibi olma, bu şartla Meclis'e girebilirsin" deme hakkına sahip değiliz. Çünkü, bugüne kadar ne oldularsa öyle oldukları için seçilmişlerdir.

Seçildikleri kimliklerinden vazgeçmelerini talep etmek, "seçilme hakkı"na yönelik bir "anayasal suç" teşkil edeceği gibi, "seçme hakkı"na da yapılmış bir müdahale olur.

Gelinen noktada -eğer gerçekten varsa- Necmettin Erbakan'ın rolünün önemi kalmamıştır. Zira, gelişmeler, "aktörleri"nin boyutlarını aşmış ve bir "temel demokratik hak" sorununa dönüşmüştür. Bir an için, Erbakan'ı unutalım, Merve Kavakçı diye birini yok sayalım; başörtülü bir bayan milletvekili seçilebilir ve başörtüsünü taşıyarak milletvekilliği yapabilir mi?

Cevap arayan soru budur. Ve, demokrasilerde bunun cevabı çok basittir.1

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır