kapat

06.05.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )


Öz Trabzonlular nerdesiniz?..

"Bunlar mahalle mahalle aralarında bölünmüş, sadece birbirlerini değil, takımı da yiyorlar.."

"Trabzon sahası bir yıl kapansın, Trabzonspor şampiyon olur. Çocuklar seyirci korkusundan sahaya bacakları titreyerek çıkıyor."

"Çocuklar ölüm korkusu ile sokaklarda dolaşamıyorlar.."

Dikkat buyurun.. Bu dehşet ifadeleri Trabzonspor Başkanı'na aittir.. Hataları ve sevapları ile, yıllarını ve milyarlarını Trabzon'a harcayan adama..

İşin hazin tarafı, M. Ali Yılmaz bu konuda yerden göğe de haklıdır.

Trabzon'un bugün içine düştüğü acıklı halin tek sorumlusu, kendilerine Trabzonspor seyircisi adını veren o korkunç insanlardır.

Takım kaptanını şehir meydanında öldüresiye dövecek kadar kendinden geçmiş olanlar..

Bunlar ister ki, Trabzon her maçını kazansın ve hep şampiyon olsun..

Yenemedi mi, dehşet başlar..

Maçta kendi futbolcularına, kendi yönetimlerine söverler.. Kinleri bitmez.. Stadın etrafını çevirirler.. Kimse dışarı çıkamaz.. Kelle isterler..

Sanırlar ki, böyle yaparlarsa, Trabzon başarılı olur..

Oysa Trabzon'u yerler bitirirler.

Trabzonlu futbolcu, sözleşmesi bitsin de bu cehennemden kurtulsun diye dua etmeye başlar.. Korkudan topa doğru dürüst vuramaz. Yurt içinden dışından, hiç kimse gelip bu kentte yaşamak, bu kentin takımında oynamak istemez.

Yani.. Oynayandan hayır gelmez.. Doğru dürüst transfer de yapılamaz..

Bir canlı örnek..
Altay'da harikalar yaratıyordu, Trabzon'dan adeta kovulan fatih.. Milli takıma kadar yükseldi. Gene Trabzon'a döndü.. Hani nerede şimdi Fatih?.. Korkudan ayakları dolaşıyor.

Galatasaray maçı sonunda, Trabzon'a da kara sürdüler bunlar.. Sahaya neler atılmadı ki.. Adam ölmesi işten değildi.. O sahaya saplanan kazık, bir futbolcuya saplansaydı, ne olacaktı Trabzon'un adı?..

"Biz İstanbul'da Ali Sami Yen'de Galatasaray'a beş attık. Bize böyle şeyler atılmadı" diyen kişi de Trabzonspor'un başkanıdır. "Böyle şeyler başka kentlerde de oluyor"un arkasına sığınmayı önleyen laflardır bunlar.. Başka şehirlerde de oluyor.. Ama böylesine gözü dönmüşçesine olmuyor.

Hagi gibi futbolu güzelleştirme üstadı bir efsaneyi seyretme yerine taşlama, sadece Trabzon'da oluyor..

Dahası..

Bu ülkenin en önde gelen gazetecileri, başta ben, can korkusundan Trabzon'a, bu Karadeniz cenneti kente gidemiyoruz..

Oysa nasıl sevmiştim Trabzon'u.. Nasıl özlüyorum?.. Maçtan günler önce gelip, kentte yaşamak, çevredeki tarihsel ve doğal güzellikleri gezmek, Karadeniz insanı ile birkaç gün birlikte yaşamak için nasıl içim gidiyor, bilemezsiniz..

Niye her kente gidiliyor da, Trabzon'a gidilmiyor peki?..

Bakın mesele ne?..
Trabzon'da kötü seyirci, iyi seyirciyi kovmuş tribünlerden.. Ya da susturmuş.. Sokağa da egemen olmuş.. Ali kıran başkesen..

Gerçek Trabzonlular, öz Trabzonlular olup bitenlere benden fazla üzülüyorlar biliyorum.. Peki ama neden susup oturuyorlar?..

Neden kentlerine, takımlarına sahip çıkmıyor, meydanı bunlara bırakıyorlar?..

Neden Trabzonspor'un göz göre göre çökmesine seyirci kalıyorlar?..

Öz Trabzonlular, gerçek Trabzonlular ayağa kalkın..

Takım ruhunu yok eden, kentin adına kara düşüren bu grupları susturun..

Trabzon'un gerçek sahiplerinin kim olduğunu dünyaya gösterin..

Sporun ne olduğunu dünyaya gösterin..

Çocuklar, sevgiyle, neşeyle, keyifle oynasınlar Trabzon'da..

Transfer teklifi alanlar bayram yapsın, koşa koşa gelsin..

Karadeniz insanının mertliğini, misafirperverliğini, sevgi ve coşku ile kucaklayışını koyun tribünlere, kent sokaklarına..

Bakın o zaman Trabzon hasret kaldığı şampiyonluklara nasıl uzanıyor..

Yapın bunu gerçek Trabzonlular.. Öz Trabzonlular.. Yapın bunu.. Kötüleri kovun..

İyiler olarak yerinizi alın..
Trabzon'u bu dehşet kenti görüntülerinden sıyırın.. Cenneti ortaya çıkarın..

Koşa koşa gelelim oraya.. Kucaklaşalım.. Sporun rekabetini yapalım, ama dostluğumuz ebedi olsun..

Futbolcular bir sevgi çemberi içinde keyifle, neşeyle, zevk alarak oynasınlar..

Haydi öz Trabzonlular, haydi!..

* * *

Sayın Trabzon Valisi,

Galatasaray maçında o dehşet görüntülerini yaratanlar, video kayıtlarında aynen var.. Bunların kaçını aldırdınız ve haklarında soruşturma başlattınız?..

Herşeye göz yuman valiler olarak, seyircinin azmasına sebep olanlar biraz da sizlersiniz..

İzmir seyircisi, Kutlu Aktaş'ın zamanında dünyanın en kötü seyircisi olma yolunda Trabzon'la yarıştı.. Aktaş da nasıl göz yumardı, en akıl almaz çirkinliklere.. Göz yumarak tahrikçilik ve teşvikçilik yapardı.

Medya görevini korkmadan yapsa, kaçınız görev başında kalırdınız acaba?.

Bizim hakemler nerede?..
FIFA International Board futbol kurallarında yaptığı değişiklikleri federasyonlara yolladı. Bu arada daha önce yaptığı değişikliklere de yeniden dikkat çekti..

En önemli değişiklik, faul ve aykırı hareketleri anlatan 6. maddede..

Yeni kural diyor ki..

"Sahanın herhangi bir yerinde yapılan herhangi bir taklit hareket derhal sarı kartla cezalandırılır.."

Yani çelme yemiş gibi düşmek.. Sakatlanmış numarası yapmak.. ve saire..

Gerekçeyi de FIFA açıklıyor:

"Zaman içinde yapılan gözlemlerde her geçen gün daha fazla futbolcunun takımı lehine bir karar çıkartmak içi n hakemi kandırmaya yöneldiği dikkati çekmiştir. Bu eğilimin önüne geçilmeli ve hakemi aldatmaya yeltenen her futbolcu sarı kart almalıdır."

Şimdi izlediğiniz maçlarda dikkat edin.. Bizim hakemler bu kuralı uyguluyor mu?..

Hayır.. Bir kaçı hariç, hayır.. Bizim maçlar sanki FIFA kuralları ile oynanmıyor. Sadece hakemi kandırsalar neyse.. Seyirciyi de kandırıyor ve hakem aleyhine, onu baskı altına alacak tezahüratın da tahrikçiliğini yapıyor, gene kart görmüyorlar.

International Board faul ve aykırı hareketleri anlatan 6. kuralda daha önce yaptığı bir değişikliğe de, tüm federasyonlara gönderilen yazı ile, yeniden dikkati çekti.

6 Mart 1998'de yapılan değişiklik, aynen şöyleydi:

"Rakibin sağlığını tehlikeye atan, arkadan yapılan her türlü engelleme derhal kırmızı kartla cezalandırılır."

Board geçen süre içinde bu kuralın hakemler tarafından yeterince uygulanmadığı görüşünde.

Diyor ki:

"International Board, geçen yıl içinde arkadan yapılan pek çok engellemenin, bu kuralın emrettiği şekilde kırmızı kartla cezalandırılmadığını görmüştür. Bu kural hakemlere bir kez daha öğretilmeli ve kurala uymayan hakeme boykot cezası verilmelidir."

Bu kural bizde de uygulanmıyor ve yerleşmedi. Hakemlerimiz arkadan müdahelelere en fazla sarı kart çıkarıyor. O da ender olarak.

Oysa başta Van Basten pek çok yıldızın genç yaşlarda sahadan ayrılmalarına sebep olan bu tür faullerin önünün kesinlikle alınması gerek. Bunun çaresi 1998'de yapılan değişikliği acımasız ve ayırmasızca uygulamak..

Burada görev hakemlerden çok gözlemcilerin. Kurala uymayan korkak ve eyyamcı hakemler derhal rapor edilmeli ve FIFA'nın istediği cezalara uğratılmalı..

Tabii, televizyonlarda kural ahkamı kesen eski hakemlere de büyük görevler düştüğünü söylemeye gerek yok. Palavra tartışmalara biraz ara verip, bu temel ilkelerin yerleşmesine yardımcı olmalılar.

Bu nasıl basketbol!..
Galatasaray'ın büyük masraflarla kurulan takımı Ülker'le mücadele bile edemedi doğru dürüst.. Oysa ligde ne taktik hesaplar yapmış, ne taktik(!) yenilgiler almışlardı, Ülker'e düşebilmek için..

Gözlerine kestirdikleri bu.. Ya maazallah bir de kestirmediklerine düşselerdi?.

Yetersiz koçlar bu ülkede basketbolu öldürmüş..

Topu rakip sahaya getir.. Ver birine üçlük atsın.. Girerse kazan.. Girmezse kaybet.. Bu kadar basitleşmiş basketbol..

Ben de koçluğa mı başlasam?..

Tofaş-Fener maçında Avrupa'nın en pahalı takımı Tofaş'ın içine düştüğü aczi, o harika silahları nasıl kullanamadığını gördüm, basketbol adına kahroldum..

Fener zon yapınca Tofaş bitti. Çünkü attıkları 3'lükler girmedi..

Zona karşı oyunu yok Tofaş'ın düşünebiliyor musunuz?.

Fener kazandı.. Çünkü İbrahim üçlükleri attı..

Bu ne zavallı kenar yönetimidir ki, son dakikalarda taktik faul yaptılar güya.. Ve taktik faulleri bu ülkenin en iyi bilekli adamına, İbrahim'e yaptılar.. Fener karşı potaya gitme zahmetine bile katlanmadan 10 sayı kazandı..

Taktik faulün kime yapılmaması gerektiğini dahi uyarmaktan aciz bir koçla, dünyanın değil, uzayın en pahalı takımı olsan ne yazar?..

Ben federasyonun yerinde olsam maçları iptal eder, üçlük atış turnuvası yapardım.

Kim fazla atarsa o..

Zaten başka şey yaptıkları yok. Bari boşuna yorulmasa çocuklar!..

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır