kapat

06.05.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Turizm: Tak... Tak... Tak...

Bugün turizm yazacağım. Fakat beni bağışlayınız, az rastlanır bir ilginç tesadüf olan şu durumun akla getirdiği bir çağrışım kırıntısını yazayım:

FP'nin İstanbul halkından oy alıp seçilmiş milletvekili Merve Hanım, İran Parlamentosu'nda mebuse (kadın milletvekili) olsaydı sorun çıkmazdı. Çünkü İran Parlamentosu Kur'an esasına göre yönetiliyor. Merve Kavakçı Hanım'da Kur'an'ın tesettür emrine uyuyor. Fakat yine FP'nin İstanbul halkının oylarını alarak seçilmiş diğer milletvekili Nazlı Ilıcak Hanım, İran Parlamentosu'na öyle başı açık, dudakları boyalı, tırnakları ojeli mebuse olarak gitseydi hemen onu kolundan tutup, parlamento dışına atarlardı. İran'daki din devrimi muhafızları da parlamento kapısında Nazlı Hanım'ı saçından tutar sürüklüyerek karakola götürür, bir güzel dayaktan geçirirlerdi.

***

Çünkü İran'da Nazlı Hanım gibi giyinenleri "düzene uygun değildir" diye sokağa bile çıkartmıyorlar. Türkiye'de Nazlı Hanım ya da Merve Hanım evlerinde isterlerse erkekli-kadınlı bir parti verebilirler, eğlenebilirler, nişan töreni yapabilirler. Fakat Nazlı Hanım ile Merve Hanım, İran'da yaşıyor olsalardı evlerinde kadınlı-erkekli, içkili parti veremezlerdi.

Vermeye kalkarlarsa...

Devrim muhafızları gelir...

Tak... Tak... Tak...

Merve Hanım, "inancımı yaşamak istiyorum, kişisel inanç özgürlüğüme saygı istiyorum..." diye yalan söylemesin. Onun istediği İran tipi bir cumhuriyet..

***

İşte nazik nokta burası...

Türkiye şu beğenmediğiniz laik sistemle ve "Merve demokratlarının" küçümsediği şu kıçı kırık demokrasiyle bir yere kadar gelmiş, Merveler bilgisayar mühendisi olabiliyor, kolejlerde okuyabiliyor, isterlerse evlerinde, sokakta, parkta, eğlence yerinde, kendi işyerinde "inanç özgürlüğümü kullanıyorum" diyerek türban da takabiliyor. İsterlerse Nazlı Hanım gibi, başı açık, saçı boyalı, tırnağı ojeli de gezebiliyor.

Kimse birşey demiyor..

Ama Türkiye'de başına türban takıp, "Ben inanç özgürlüğümü kullanıyorum, halk beni seçti" diyerek parlamentoya girenlere de izin vermiyorlar. İyi ki vermiyorlar.

İzin verselerdi...

Başı açık Nazlı Hanım...

Nazlı Hanım olamazdı...

Merve Hanım da...

Babası ilahiyat profesörü de olsa başına türban da taksa Merve Hanım olamazdı. Çünkü sizin beğenmediğiniz, hepimizin eksik bulduğu bu demokrasi, bu kıçı kırık laik sistem olmasaydı bizim devrim muhafızları da gelirdi.

Tak... Tak... Tak....

***

Türkçe'de ne oldum delisi olmuş olanları "buldunuz bunamayın..." diye akla, mantığa, bilgeliğe, vicdana çağıran bir atasözü var... Merve Hanım ile Nazlı Hanım, bulduğunuzun kıymetini bilin. Türk turizmi şu anda bulduğunu elinden kaçırmak üzere.

Ağır haberler geliyor..

Turizm: Tak... Tak... Tak...

Ayvalık'tan, Assos'tan başlayıp Mersin'in Kızkalesi'ne kadar uzanan çizgide geçen yıl bu aylarda yüzde 65 doluluk oranıyla çalışan bütün oteller, moteller, tatil köyleri, pansiyon odaları, şu anda yüzde 6 dolulukla çalışıyor. Geçen yıl bu aylarda Antalya'ya günde 100 civarında uçak yüzde 90 dolulukla iniyordu, bugünlerde sadece 10 uçak yüzde 60 dollukla iniyor.

Lokantalar...

Eğlence yerleri...

Hediyelik eşya satıcıları...

Kan ağlıyorlar...

Oteller, moteller açılamıyor, açılanlar da kapanıyorlar. 20 milyon dolara 30 milyon dolara mal edilen beş yıldızlı pırıl pırıl oteller, turizm tatil köyleri 10-15 milyon dolara alıcı arıyor, bulamıyor.

***

Turizm Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu üyesi Tavit Költavitoğlu'ndan aldığım bilgiye göre, Türkiye son 15 yıl içinde turizme 30 milyar dolarlık yatırım yaptı. DPT'nin verilerine göre de son 15 yılda en büyük yatırım turizme yapıldı. Son 15 yılda Türkiye halkı birikimlerinden ve dış borç bularak 14 milyar doları otoyollara, 20 milyar doları GAP'a yatırdı. Fakat 22 milyar doları özel sektör ve 8 milyar doları da devlet olmak üzere tam 30 milyar doları otel, motel, tatil köyü, havaalanı, marina, uçak şirketi, yurt dışında turist üreten tur şirketi, pansiyon, lokanta, eğlence yerine yatırdı.

***

Ve kimse farkında değil...

Türkiye'de turizm ekonominin en sürükleyici sektörü haline geldi. Aldığım bilgilere göre, turizm kendisiyle beraber 37 sektörü besliyor. Yılda 8 milyar dolar döviz kazandırıyor.

Fakat bu yıl..

Turizm: Tak... Tak... Tak...

Türkiye'nin geçen yıla göre bu yıl günde 35 milyon dolar kaybı var ve devletin de günde 5 milyon dolar KDV kaybı sözkonusu. Kitle turizmi normları içinde turist üreten tur şirketlerinden Öger Tur'un sahibi Vural Öger, "Batıyoruz..." diye açık açık feryat ediyor.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır