Türkiye zorla iyiye doğru gidiyor

Türkiye ne anlamda ve nasıl zorla iyiye gidiyor?

Arz yuvarlağına kuş bakışı baktığımızda, "ulus-devlet" modelinin eski katılığını törpüleyen ve ülkeler için ortak bir Anayasa düzenlenmesinin ortamını hazırlamaya başlayan globalleşme sürecinde, Türkiye'nin mutlaka ve mutlaka iyiye gitmesi gerekmekte...

Burada "iyiye gitmek"den murat ne?

En başta saydamlaşma...

Türkiye saydamlaşamadan iyiye gidemez. Öyleyse ister istemez bir saydamlaşma başlayacak Türkiye'de...

Peki, nasıl başlayacak?

Sanırız ki bu konu, artık Washington'un da gündemindedir. Sadece şimdilik ne miktarda uygulamaya konulacağını tam kestiremiyoruz.

* * *

Bizi böyle bir öngörü yapmaya iten faktörlerin başında, Şeriatçı bir militanlık simgesi sayılan turbanın Meclis'e kadar girmeye kalkması üstüne, Süleyman Bey'in hızla gündeme oturttuğu "ajan provokatör"lük damgası geliyor...

Bizim Cumhuriyet tarihinde bir Cumhurbaşkanı, yeni seçilmiş bir milletvekiline karşı ilk kez böyle bir damgalama yapıyor.

Ve bunu "laf ola" yapmadığının da tekrar tekrar altını çiziyor. Devletin elinde belgeler bulunduğunu söylüyor.

* * *

Herhalde bu belgeler, turban Meclis'e girer girmez toplanmadı. Daha önce de vardı.

Öyleyse?

Öyleyse hem Türk, hem Dünya kamuoyunun dikkatini iyice keskinleştirmek için, turbanın Meclis'e kadar girmesi beklendi.

Başka bir açıdan bakıldığında, içerdeki Şeriatçı eylemlere karşı, demek ki artık yeni bir saydamlaştırma eylemi başlayacak...

Kimler hangi gizli dış örgütlerle ilgili, kimler hangi gizli kaynaklardan yararlanıyorlar türünden, v.s...

* * *

Neden böyle bir saydamlaştırma şimdiye dek devreye sokulmadı da, şimdi sokuluyor?

Globalleşme sürecinin öncülüğünü yapan Washington'un, "Allahsız komünizme karşı" oluşturulan İslami bir kalkana gereksinmesi kalmadı artık.

Kaldi ki, o İslami kalkana, daha başka merkezler de, daha başka tür kancalarla hortumlar uzattılar...

21. Yüzyılda daha da hızlanacak olan globalleşmenin, aynı Anayasa'yı paylaşacak demokratik ülkeler buketinde, Türkiye'de biçimlenmiş çağdaş bir İslami profile de yer ayrılması gerek...

Ne var ki, içerdeki Şeriatçı kıpırtıların rejisörleri, globalleşme sürecinde İslami siyasetin Türkiye demokrasisinde üstlenmesi gereken yeni misyonu bir türlü algılayamıyorlar.

Onun için de, o rejisörlerin gizli kimliklerini saydamlaştırmak zorunlu olmaya başlıyor.

Ve işte Süleyman Bey, düğmeye bastı.

* * *

Bir anda -ne dozda olacağını kestiremediğimiz- bir saydamlaşma, bazı sakıncalı hipnoz ve koşullanmalara karşı, uyarıcı bir kamçı şaklatması yapacak...

Ve Türkiye'yle ilgili belgesel bir saydamlaştırma operasyonunun özel programı, bundan böyle zamanı geldikçe ramp ışığına çıkartılacak..

Globalleşme sürcinin Türkiye'de tıkanıklığa uğramasını önleyecek nitelikte, özel kademelendirilmiş, ilginç bir operasyon sayılamaz mı böylesi bir saydamlık gelişimi?

Ve saydamlık geliştikçe, Türkiye de iyiye gidecektir; istemeye istemeye olsa da...

Enseyi karartmayın. Genç kuşaklar, güzel günler yaşayacaklar ilerde...