2 Mayıs günü TBMM'nde gerçekleştirilen yemin törenine türbanıyla katılmasıyla dikkatleri üzerine çeken Merve Kavakçı, türbanını çıkarmama ve türbanıyla yemin etme konusunda ısrarını sürdürüyor. Kavakçı, kamuoyunun gerginliğinin kendisini gergin, sinirli ya da kızgın yapmadığını söylüyor. Gergin, sinirli ve kızgın olmamasının gerekçesini de, "Çünkü ben haklıyım" diyerek açıklıyor.
Bu arada Kavakçı'nın partisinden de çatlak sesler yükseliyor, partisindeki milletvekilleri "Kendi tercihidir. TBMM'ne nasıl isterse öyle girer," diyorlar. Merve Kavakçı ise, "Ben halkın temsilcisiyim. Beni halk seçti. Türbanımla TBMM'ne gireceğim, yemin edeceğim. Seçildiğimde de, mazbatamı alırken de türbanlıydım. Neden bu zamana kadar kimse birşey söyledi?" diye soruyor. Ancak İstanbul birinci bölge dördüncü sıradan milletvekili olmanın bireysel bir kazanım olmadığını, o sıraya FP kimi koysa seçileceği de gözlerden kaçmıyor.
Kavakçı, TBMM'nin iç tüzüğünün değişeceğini ve kendisinin türbanıyla TBMM'ne gireceğini, kendisine karşı çıkanların da "demokratikleşerek", tutumlarını değiştirmelerini beklediğini söylüyor.
Kavakçı TBMM'ne türbanlı girme konusundaki tavrını değiştirmeyeceği konusundaki kesin sözleriyle krizin süreceğinin işaretlerini veriyor. Merve Kavakçı'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne türbanıyla gelmesi ve türbanı konusunuda MHP milletvekili Nesrin Ünal'ın tersine son derece tutucu ve ısrarcı olması, tüm Türkiye gibi pek çok kadın kuruluşunun da tepkisi çekti. Kadın kuruluşları Merve Kavakçı'nın Meclis'te yemin etse dahi "Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağına" dair yeminin geçersiz olacağı görüşündeler. İşte kadın derneklerinin açıklamaları:
"Kadınlar gerici geleneklerin, inanışların çemberinden bilimle ve aydınlanmacı politikalarla kurtuldular. Bugün başınızda TBMM'ne taşımak istediğiniz türban, Türk halkının yazması değildir.
TBMM kamu alanıdır. Kamusal alan da, laik alandır. TC Anayasası, yasalar ve iç tüzükler bunu açıkça ifade etmektedir. Bırakınız, Genel Kurul salonunu, TBMM'nin bahçesinden başlayarak tüm çalışma alanları kamusal alandır.
Ülkemizin her yanının sorunlarla kuşatıldığı bu dönemde ulusun önünü tıkamayın. Ülkemiz üzerine oynanan oyunların aleti olmayın. Bütün bunları yapabilmek için başınızdaki ve aklınızdaki esaret çemberini atın."
Seçimle gelinen görevlerde kadın temsilci sayısını arttırmak amacıyla kurulan Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği KA.DER'den yapılan açıklamada, Kavakçı'nın, laik cumhuriyete bağlılığını kuşkuya düşüren bir tavır sergileyerek Meclis'i gereksiz bir kavga ortamına sürüklediği belirtiliyor. Bir kadın milletvekilinin, laik cumhuriyeti içlerine sindirememiş, fanatik siyasetçilerin elinde 'oyuncak' olmasını esefle karşılayan KADER, yaptığı açıklamada, şöyle bir çözüm önerisi sunuyor: "TBMM iç tüzüğünün öncelikle ele alınmasını ve kadın milletvekillerinin giyim kuşamlarıyla ilgili herhangi bir tartışmaya yer vermeyecek şekilde düzenlenmesini talep etmektedir."