kapat

06.05.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Silip süpürdü
Amerika'yı vuran hortumdan geriye sadece evlerin temeli, ağaçların ise kırılmış gövdeleri kaldı. Arabalar, elektrik direkleri ve ağaçlardan toplanıyor

Amerika'nın Oklahoma ve Kansas eyaletlerini vuran canavar hortumlar sonrası gökyüzünde pırıl pırıl güneş, sıcacık bir hava var. Ancak yerdeki görüntü hiç de parlak değil. Sanki 1.5 kilometre kalınlığındaki dev bir araba lastiği, bir hat boyunca ilerlemiş ve önüne gelen herşeyi çiğnemiş gibi. Canavarın en kötü vurduğu Oklahoma'da bin 500 evden geriye sadece temelleri kaldı. Arabalar metal yığınına dönüşmüş. Ağaçları ise sanki biri gövdesinden tutup kopartmış gibi. Hortumun şiddeti F5. Yani şu ana kadar ölçülen değerlerin en yükseği. Normal bir esintinin şiddeti F1 olarak kabul ediliyor. İlginç olan, hortuma beş on metre uzaklıktaki evlerin felaketi zararsız atlatması. Tulsa semtinde oturan 73 yaşındaki Clifford Dodson hâlâ hayatta olduğuna inanamıyor: "30 yıldır yaşadığımız evdi. Çöktü demek yanlış olur. Ev üzerimizden buharlaşıp uçtu..." Ölü ve yaralı sayısı hakkında kesin veriler henüz yok. Ancak en az 45 kişinin öldüğü, 500 kişinin ise ağır yaralandığı gelen haberler arasında. Penn State meteoroloji uzmanı Paul G. Knight, "Çok şiddetli hortumların bir insanı öldürme olasığılı 10 milyonda birdir. Çünkü hortum aniden patlar ve bir yerde birkaç saniyeden fazla durmaz. Hızla uzaklaşır ve yok olur..." diyor. Ulusal Hava Dairesi ise geçen Pazartesi günü Oklahoma eyaletinde 45 hortum meydana geldiğini duyurdu.

Amerika'nın Oklahoma ve Kansas eyaletlerini vuran canavar hortumlar sonrası gökyüzünde pırıl pırıl güneş, sıcacık bir hava var. Ancak yerdeki görüntü hiç de parlak değil. Sanki 1.5 kilometre kalınlığındaki dev bir araba lastiği, bir hat boyunca ilerlemiş ve önüne gelen herşeyi çiğnemiş gibi. Canavarın en kötü vurduğu Oklahoma'da bin 500 evden geriye sadece temelleri kaldı. Arabalar metal yığınına dönüşmüş. Ağaçları ise sanki biri gövdesinden tutup kopartmış gibi. Hortumun şiddeti F5. Yani şu ana kadar ölçülen değerlerin en yükseği. Normal bir esintinin şiddeti F1 olarak kabul ediliyor. İlginç olan, hortuma beş on metre uzaklıktaki evlerin felaketi zararsız atlatması. Tulsa semtinde oturan 73 yaşındaki Clifford Dodson hâlâ hayatta olduğuna inanamıyor: "30 yıldır yaşadığımız evdi. Çöktü demek yanlış olur. Ev üzerimizden buharlaşıp uçtu..." Ölü ve yaralı sayısı hakkında kesin veriler henüz yok. Ancak en az 45 kişinin öldüğü, 500 kişinin ise ağır yaralandığı gelen haberler arasında. Penn State meteoroloji uzmanı Paul G. Knight, "Çok şiddetli hortumların bir insanı öldürme olasığılı 10 milyonda birdir. Çünkü hortum aniden patlar ve bir yerde birkaç saniyeden fazla durmaz. Hızla uzaklaşır ve yok olur..." diyor. Ulusal Hava Dairesi ise geçen Pazartesi günü Oklahoma eyaletinde 45 hortum meydana geldiğini duyurdu.

Dehşeti görüntüledi
Arabamı fırtınanın göbeğine doğru sürdüm. Radyodan "yaklaşan hortum" şeklinde uyarılar yapılıyordu. Hava simsiyah oldu. Dolu yağışı birden kesildi. Durdum. Ve birden onu gördüm. Benden 500 metre uzaklıktaydı. Çok korktum...

15 yıldır bu bölgede hortum kovalıyorum. Ama hiç böylesini görmedim. Hemen orada deklanşöre bastım. Hortumun bana doğru döndüğünü gördüm. Arabama atladım. Şimdi bana daha yakındı. Daha geniş lens kullanarak çekmek zorundaydım. Birden farkına vardım ki, hortum bana çok yakın. "Saklanmam gerek" diye düşündüm. Arabamı durdurdum. Dışarı çıktım. Önümde bir araç daha vardı. Arabanın yanına bir kadın diz çökmüştü.

Kapısı rüzgardan açılmayan araçtan iki çocuğunu çıkarmaya çalışıyordu. Kadına yardım ettim. İki minik kızı kurtarıp, onları köprünün altındaki bir sütunün yanında emniyete aldım. Arkamı döndüğümde hortum benden neredeyse 40 metre uzaklıktaydı. Ayakta zor duruyordum. Toz, toprak parçaları mermi gibi başıma çarpıyordu. O sıra belimdeki çantada duran çektiğim iki makara filmin rüzgara karıştığını farkettim. Hemen korkudan titreyen kadınların yanına koştum. Kızlara ve kadına sarılarak onları herşeyin düzeleceğine dair iknaya çalıştım. Sonra birden o kurkunç ses yok oldu. Hortum üzerinde bulunduğumuz köprüyü geçmişti. Bir makara daha yerleştirip, arkasından resimlerini çektim. Herşey bittiğinde geride ne benim ne de kadının arabası duruyordu. Heyecandan kadının adını bile almayı unutmuşum.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır