kapat

30.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Acı bir mektup...

Benim talihime midir nedir, bana gelen mektupların hiç tatlısı yok... Hepsi acı mı acı... Çoğu dertli mi, dertli... Büyük bir kısmının bana öyle bir hitap şekli var ki, dayanamıyorum, yüreğim sızlıyor... Çoğuna ben tercüman olup, dertlerini bu köşeden yayınlıyorum. Ama bazıları var ki, durumlarını ifade etmekten aciz kalıyor. İşte böyle bir acı mektubu sizinle paylaşmak istedim.

"Sayın Ahmet Vardar,

Ben Ergün Uysaloğlu.Bir Güneydoğu gazisiyim. Gazi demek ne kadar doğru bilemiyorum. Benim devletim beni gazi olarak kabul etmiyor, bu da ayrı bir konu!... 1994 senesinde Hakkari-Çukurca'da asteğmen olarak askerlik görevimi yapmakta iken, mayına basma sonucu sol bacağımı kaybettim. 1996 yılı Şubat ayında malülen emekliye ayrıldım. Basında çıkan "Tekrar seçimeleyecek olan milletvekillerinin 3 gün için üç aylık maaş alacakları" ile ilgili haberleri okuyunca başımdan geçen bir olayı size anlatmak istedim.

TSK'dan malülen YD.P.TGM. rütbesi ile malülen emekli olduktan sonra Ağustos 1996 yılında üç aylık emekli maaşımı aldım. Yine aynı ay askerden önce çalıştığım Mersin Türk Telekom'da işe başladım. Birkaç ay sonra Emekli Sandığı'ndan iş yerime gelen yazıda, Ağustos 1996 tarihinde ödenen emekli maaşımın faizi ile birlikte geri ödenmesi istendi, ben de ödedim.

Çalışmaya başladığım için maaşım kesildi. Sigortalı olanların kesilmiyor, bu da başka bir adaletsizlik!... 300 milyon tazminat verip, gönderdiler. Bir daha arayıp, sormadılar. Biz gittik, "Yedek subayın emeklisi mi olurmuş" deyip odalarından kovdular. Sustuk... Tek ayak üzerinde hastanelerde sıralarda beklettiler, yine sustuk... Bir gazilik ünvanını bile çok gördüler.

Onurum, gururum, belki kaybettiğim bacağımdan daha fazla değer verdiğim emekli subay kimliğimin yenilenmesi gerekti, yapmadılar, yardımcı olamadılar... E-mail attım cevap vermeye bile gerek duymadılar. Susuyoruz... Belki de hep susacağız..."

İzmir Milli Eğitim Müdürü Zeki bey, peki buna ne diyeceksin?...
Hani geçenlerde "İzmir Milli Eğitim Müdürü, bunu iyi oku" diyerek Atatürk Sağlık Meslek Lisesi'ndeki rezilliği anlatmıştım. Sen de bana hemen cevap verip, "Bu okul bize ait değil, Sağlık Bakanlığı'na bağlı" diyerek işin işinden sıyrılmıştın.

Şimdi sana soruyorum; Konak Anadolu Lisesi sana mı bağlı, yoksa değil mi?... Geçenlerde bir veli bu okulun kantininden bir gofret almış. Gofretin fiyatı 150 bin lira imiş... Aynı gofreti bir gün sonra İzmir Metro Mağazası'ndan alırken, sadece 35 bin lira ödemiş. Kantinin denetlemesi sana mı ait, yoksa başkalarına mı?... Okuldaki kantin ile ortaklaşa öğrencileri kazıklayan bir Milli Eğitim Müdürü olmak istemiyorsan, bu işe el koy ve düzelt. Bakalım bu işin içinden de yağdan kıl çeker gibi sıyrılabilecek misin?... Cevabını bekliyorum.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır