kapat

30.04.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Yiyin efendiler!

Faziletli (!) belediyemizde patlayan yolsuzluk bombası, soyulmakla ilgili kaderimizin değişmezliğini bir kez daha kafamıza vurdu..

Demek ki sorun parti değil sistem..

İstanbullu, İSKİ rezaletinden kaçayım derken Refah'a yakalandı.

Başlayan soruşturma, Refah-Fazilet belediyesinde oluşmuş çeteler tarafından İstanbul halkının hayâsızca soyulduğu iddialarının yabana atılır olmadığını gösteriyor.

Din-iman-ahlâk söylemi ile gelen Tayyip Erdoğan'ın önce bir takım, sonra da bir hortumlama sistemi kurduğu anlaşılıyor..

Yakınlara, yandaşlara şirketler kurdurulmuş, belediyenin hizmet şirketleri bu yandaş şirketlere trilyonluk işler vermiş.. Yakın çevre zenginleşirken, bir yandan da, dine dayalı bir devlet kurma amacına yönelik siyasi faaliyet için fonlar oluşturulmuş..

Bu "ulvi hizmet"i yapanlar Allah için çalışmamışlar.. Yönetim kurullarından 3 milyar, 4 milyar lira maaşlar almışlar..

İstanbul'da, Ankara'da karanlık işler çevrildiği beş yıldır biliniyor. Ama parlamento soygunu durduracak bir sistem reformu yapamadığı gibi devletin idari ve yargısal denetimi de olayları sadece seyretti.

Polsin şu ana kadar 4 trilyon liralık naylon fatura ele geçirdiği, kayıt dışı paraların toplandığı "havuz"un da bir kamu bankası hesabında bulunduğu bildiriliyor.

Fazilet Partisi'nin resmi sözcüleri ortada bir siyasi komplo olduğunu iddia ediyor.

Fakat sahne arkasından farklı sesler geliyor:

Soygundan sağlanan para, parti için kullanılıyordu ve kullanılacaktı. Ancak son zamanlarda Tayyip Erdoğan önderliğinde kurulması hedeflenen yeni oluşuma tahsis edileceği şüphesi ciddi boyutlar kazandı ve...

"Tayyip Erdoğan'ın önünü kesmek için Erbakan'ın adamları soygunu ihbar etti."

Adalete soruşturma ve yargı aşamasında çok baskı ve müdahale gelecektir. FP yöneticileri önceki gün İstanbul Emniyet Müdürü'nü ziyaret ettiler.

Başbakan Ecevit, İçişleri Bakanı'nı "Emniyetin baskı altında kalmasına izin vermeyin" diye uyardı. Yerinde bir uyarı..

Ama Ecevit, siyasetin ve paranın gücünü geçersiz kılacak önlemleri de almalıdır.

Kırat-Arı farkı..

Çiller kendi açısından haklı..

"Çekil" baskısı daha çok ona yönelik. O yüzden soruyor: "Niye Mesut Yılmaz'ın istifası için böyle kampanya yok?"

Eşitlerden biri kötü olduğu zaman kötülük kurumlaşıyor. Demokraside yenilen gider.

Biri gitmediği için öbürü de gitmiyor.

Oysa aynı kaynaktan beslenen iki partiden biri demokrasi geleneğini işletecek gücü gösterse, vakum etkisi ile öbürü aleyhine büyüyecek ve merkez sağın toplandığı parti haline gelecektir.

Eğer "istifa baskısı" DYP'de ANAP'tan fazlaysa, bu durum Kırat'taki hayatiyetin ve öz savunma gücünün daha yüksek olduğunu gösterir.

Eskiden bal üreten arı, şimdi devletin balını yemek arzusu ile Yılmaz'ı kader gibi kabullendi. Kırat öyle değil.

Geçmişin özlemi içinde ve geleceği talep ederek sırtındaki yalancıyı atmaya çalışıyor.

Çiller haklı ama alacağı yok!

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır